entry'ler (77)

behzat ç

gelmiş geçmiş en iyi yerli dizi... 1.bölüm itibariyle içime umut salan serdar akar projesi... tv'de devrim... çok pop oldu diye kıskansam da sektörden biri olarak diyorum ki; yüksek standartlarda bir iş. hem de üç paraya... çok sevindim, güzel bir transfer ücreti alıp ntv'nin yeni kanalına geçmiş. para kazansın ki yeniden yeniden iş yapsın bu ekip... sinema filmi de çok çarpıcı olacak... benden size tiyo... vaay be diyeceğiz hep beraber...

rüzgar aksoy

güzel çocuk... naif ve şık... sakin ve inandırıcı bir aktör... kadir inanır gibi karayağız yakışıklı... güzel işler yapsın, bozmasın kendini diye temenni ederiz... dizi jönü olmasın, acil sinema yapsın dileriz... bir de pek güzel bakıyormuş, gerçekten sana bakınca bir hoş oluyorsun. ben oldum geçenlerde...

erdoğan ı sevmeyenlerin genelde kemalist olması

"atatürk dönemi siyasal hareketin bugün farklı bir yapılanmayla erdoğan tarafından yürütülüyor olması..." diye devam ederek sıvamış önermedir

caner özyurtlu

bildiğin akıllı bıdıktır... suskunluğu aklının çenesinden evvel çalışmasından, çene faaliyete geçemeden aklın başka yere uçmasından, salaklıklara eşlik edebilecek bir yetisi olmamasındandır, acık da mahçuptur.. yeteneğinden sual olunmaz... seviyoruz kendisini..

pınar aydın

şu an disko kralında kendisiyle uğraşan, tiyatro kökenli okan bayulgen'den de veysel diker'den de daha iyi bir oyuncudur. çok düzgün kızdır. sesi de güzeldir, her şeyi de... nedir bu linç anlayamadım şahsen... okan konuğunu tanıyamamış, talihsiz bir kliple puan vermiş ve büyük terbiyesizlikler etmiştir...

disko kralı

pınar aydın'a yapılan 'salak popçu' muamelesi kabak tadı vermiştir. okan yetmemiş haddini bilmez veysel diker de mum dikmiştir. o kızın cici bici bir müzisyen olduğundan, okan'dan da veysel'den de daha iyi oyuncu olduğundan haberleri yok sanırım. tiyatro kökenli olmamasına rağmen... çağırdığı konuğun kim olduğunu bilmemesi mi daha ayıp, yoksa programın başından beri rahatsızlığını farkettiği kıza, bundan nemalanan 'mal' konuklarına yaptığı gibi ısrarlı saldırıları mı? o kız programı terk etmedi ya helal! ama şunu da kabul ediyorum, o klip de pınar'la pek bağdaşmamış... saflığına gelmiş, yönetmen kafalamış dicem de....

kısa saç

yaz günleri için ideal saç...

mcdonald s

amerika'nın, başta kendi halkı olmak üzere tüm insanlığın beynini yağ tabakasıyla kaplayıp düşünme yetisini elinden alan, bedenini yağ ile kaplayıp hareket yetisini elinden alan fastfood silahlanmasının en baba markası...Kapitalizm fit beyinler, fit bedenler istemez! yaşasın obezite...

yetmese de evet diyeceğim

nihat doğan siyasetin ajdar'ı olma yolunda hızla ilerlemektedir

chp nin yüzde 80 ile iktidar olacağı gerçeği

Ne o bu seçimde de chp mi sandık arakçılığı yapacakmış? duyum mu aldınız lo?

fazıl say

Karar verilemedi bu adam faşist bir türk mü, türklüğünden utanan bir batı hayranı mı?
aşağıdaki yazı 04 Ekim 2009 tarihli facebook notudur. utanın! ona yapıştırdığınız haksız yaftalardan, inatla anlamak istememenizden, ülkesi için ruhunu paralayan bu güzel adamı hadsizce tukaka etmekten. ben de utanıyorum bu halkın arabesk yavşaklığından. arabesk sadece orhan baba, müslüm baba değil. arabesk bu ülkenin başına çöreklenmiş veba...bu başlıktaki çoğu yorum da arabesk maalesef...

buyrun okuyun:

Türk meselesi ve "Türk olmaktan utanmanın bezdirici resmileşmesi". Adı ; 2. CUMHURiYET

"Utanmak" kendimizle ilgili bir konudur.
Bir şeyi başaramadığımızda utanırız.
Hatalarımızdan utanırız.
Korkularımızdan..

Ve ben kaçarım..Okyanuslara kaçarım..Suyun üzerinden uzun uzun uçarım.Suya dalarım..Bir çizgiyimdir ben..Yaralı bir çizgi..Işıktan ince..Su bana iyi gelir..Duyularım açılır..Hayalimde...Yunuslarla oynaşırım..Daha derinlere dalarım..Sonra suyun yukarılarına,denizden ayrılıp havaya doğru uçarım..Havada kuşlarla beraber gezeriz..Havayım ben.BEN GÖKYÜZÜYÜM..Sessiz ve sakin...Denizin , dağların, plajların, ovaların üzerinden..
Dalarım toprağa bir an..BEN TOPRAĞIM, dağ olurum, toprak olurum, kum olurum..
Sonra uzaya doğru ..Çizgim yükselir, kaç kaç..Hızlan..Işığı da geç...Bas gaza..Baş kaldır!
Uzayın ücra köşelerine doğru bir uçuş başlar..Işıktan da hızlı..Bir ücra gezegen bulurum ve beklerim orada uzun müddet.Tedavi edene kadar kendimi de herşeyi de...
iyiyi aldığımda çizgimin benliğine dönmek üzre dünyaya , yavaş yavaş alçalırım..Dikkatle..Sevgi ve içtenlikle dönerim..Artık utanmıyorumdur...
Sağlıkla geri gelmek...

Bir dostum yazmış;
--"Nerelisin hemşerim?" diye soran olduğunda
--"Uzaylıyım!" ,
--"içinden mi neresinden?" diye sorduğunda,
--"Dünya'dan!" .
-Neresinden dünyanın?"
--"Dünyadaki Türkiye'den.."
Türküm yani..

Doğrudur...
Ama bunu hastalık yaptık..

*******

"Türküm " demek, zor zanaatti oldum olası,
bize en büyük zorlukları çıkaran Avrupa'da..

Bir de biz şimdi bunu hastalıklı hale çevirdik...
Çünkü, içine " Türkiyeyi de, dünyayı da , uzayı da alamayan" aptal, korkak ,ve gerici insanlar bizim memleketi bu hale getirdi..
Uzaylılık,dünyalılık, Türklük suç oldu, "ırkçılık" oldu.."Türküm" demek, faşistlik oldu..
"Yalan" çok kolay işliyor.. Galiba , hayatta en kolay işleyen şey; "Yalan"...

Elbet, Türk'ün de faşisti vardır..
Ama o ben değilim, sen değilsin ...
O değil...

****

12 Eylül 1980 günü aslında Mithat hocayla piyano dersim vardı..Ben 10 yaşındaydım.. O gün jandarma, babam solcu diye de evi aradıydı ..
Benim suçum mu?
-Değil:
Yaşandı mı?
-Yaşandı..
Suç kimin??

Almanın ve Fransızın faşisti olduğu gibi, bizim de vardır elbet , olacaktır da hep, halklar ilkelliklere çok sık sarılır her nedense! Milliyetçilik de ilkelliklerin başında gelir...
O zaman oraya işaret edin hainler!!! Buraya değil!!!

*****

ÇOK TUHAF BiR DÖNEM BU,ÇOK SAHTE; MEDYA SAHTE; HER ŞEY SAHTE;
Hepimiz "utanç" altında-- "töhmet" altındayız şimdi..
Gazeteler ; Taraf... Zaman... Yeni Şafak... Vakit..
Onlar" SÜPER DEMOKRATTIR".
Kimi Dinci, kimi Amerikancı..Ortak noktaları; "Çağdaş insanlarımızla bir dertleri var!"
"Ne uydursun da haklı olsun?".. Mesela; "Biz de faşistizdir onlara göre" yi uydursun . .Hem de daha gıkımızı çıkarmamışken -daha bir şey demeden ;" faşistizdir"..
"insanlar ölmesin, siyasiler,konuyu çözsünler sosyal olarak", diye düşünürsün, yine "faşist"sindir..=)))
Çünkü bu kadarı bile oyun bozmaktır...Onların oyunu! Pardon; Onların piyon olduğu "çıkar oyunu"..
Biz? TC vatandaşı olarak, mühürleniriz, "faşist" diye..
Bunca tahrikten sonra, ilkokullardan sadece "nostaljik bir anı" olarak kalakalmış o normalde 30 yıldır hiç kullanmadığımız "NE MUTLU TÜRKÜM DiYENE" bir anda tartışma konusu olur!
Sen bu taraftasındır,onlar o taraf,"faşistler bu lafı eder" derler!
O an " ilkokul günleri" akla gelir. Onlar o tarafta, sen bu tarafta;
"NE MUTLU"yu savunmak zorunda mısındır? Kalmış mısındır? Mutlu musundur ya da ? Yoksa NE MUTSUZ(!) mu?Yoksa; "ilkokula mı gitmeseydim?" Bu lafı hiç etmeyecek insanlar bir anda "kızgınlık ve tahrike kapılıp" büyük harflerle yazmaya başlarla bu sefer; "NE MUTLU!!! NE MUTLU!!!" diye...
"YANLIŞ iLiKLENMiŞ GÖMLEĞiN DÜĞMELERi" gibi her şey,organize yanlışlar:.Gömleği yapan kim???
Yıllar sonra sorarsın;" Biz neyi tartışıyorduk? NEYE yaradı ?" diye..

*****

Hatırlayalım ama bu GERÇEK DEMOKRATLARI;
Hani bir AKP'li milletvekili demişti ya;
--"Ben karıma başörtüsü tak derim, o da takar, demokrasi işte budur!"
Budur ... Gülsek mi ağlasak mı??
Peki...
Suçumuz ne?
Zaten dertlerimiz var binlerce, biricik hayatlarımızda, ve bu en saçmasını da eklemesek de yormasak, ah ilerlesek, ah kaçsak , ah dönsek sağlıkla?

Kürt meselesi mi? Kim samimi? Kim ne istiyor? Kürt ne ister? Türk ne ister?
Ben Hakkari'dekinin demokratik hakkını savunurken, Hakkari'deki benim hakkımı aramış mı? Arayacak mı? arar mı?
-Bu "şu anki" harita..
-Bu da "yarının haritası" denip duruyor..
Densin..
" Hayat" harita değil ki...

Bir de.. Sordular mı ki bize haritayı? Herkes ne dedi? Kim ne dedi?
1 memlekette 2 dil konuşulsun mu?
Sordular mı bunu?
Ben sorulmuş gibi yapıp bir kere cevap verdiydim;
-mesela benim umurumda değilse de güneydoğudaki okullarda kürtçe dersin oluyor olması-
ya daha fazlası?

****

Ah ya;
artık isteğimiz kaldı mı buna?
Her şey bir yana;
Bunca tartışma, aşağılanma, ve bir ömür tüketilecek kadar "çok görüş" , "çok fikir", "çok başkaldır"ı," çok riyakarlık", "çok salaklık", "çok sahtelik" arasında;
isteğimiz kaldı mı?

isteği kaldı mı kimsenin, silah dayanıp, hak alınmasına?
Morali?
Ahlakı?

Küçük düşürülmek mi?
Utanç değilse de?

Aaa---- yooook,,, utanılacak amaaaa!!!

Utanalım ama!
Utanılmalıdır, birisi "utan" diye "faşist" diyecektir ki sana o an; SEN= utan utan utan!!!

"Küçük düşürülmek haklı çıksın"
- utan!!!

Evden ayrılmak isteyeni zorla tutmak isteği hiçbirimizde kaldı mı?

-Utan!!
Kiracı kim?
- Utan!!!
Ev sahibi kim?
-Utan!!!
Aile kim?
-Utan!!
Boşanma sebebi neden?
Boşanmamak isteyen var mı?
-Utan!!!!
-Utan utan utan!!!Sen türksün..Boşan ve utan!!!
-Boşanmasan da utan!!!

Peki bize soruldu mu?
Yolları kestirip ayırıp ,1000 yıllık çözüm mü?
Sorun bi de bize?
Cevabı, evet- hayır - belki -neyse ne -- hepimiz yanıtlayalım..Sorun!!!
Çözümsüzlük mü? (Türkü sevmeyen Avrupalı Kürt'ü mü sevecek?A ha? Neden ? 22 yıldır AB kapısında bu sebepten mi duruyoruz? ----gel de inan...)
Konuşun!! Cevap verin!! Kim ne istiyor ve niye tıkanılıyor?Su ve enerji mi? Su'ya karşı enerji? Enerji'ye karşı su anlaşmaları?
Biz neden utanacakmışız???? Sorun.Cevap verin!!!

Ama biz " utanalım" olmayacak yere ki, mesela Altan kardeşler para kazansın, politikacılar kariyer yapsın, dinci yazarlar,kürtçü yazarlar daha daha meşhur olsun...
Sanatçılar da daha mühim olsun..

Amma sahte ..Amma yalan..Amma ıhanet kendine ve herşeye!!!!

Ben yokum bu işte.
Ben tedavi ederim kendimi ve nice utancımı zaten oldum olası..Gezegenim var.Kimsenin bilmediği...

****

Gerçek ne ki?
Kendine başkaldıran için, azgelişmiş bir sahte düzene başkaldırmak basit bir etüd gibidir...
Sorun orada..
Cevap ver???

fazıl say

Ahmet Hakan ile twitter üzerinden girdiği tartışmada kendisine ''sen anlamadığın müzik konularını bırak da, anayasaya -havet-mi diyeceksin onu söyle'' diyerek yarılmama ve kendisine bir kez daha vurulmama sebep olmuş üst düzey insan, dahi sanatçı...
Dikkat çekmeye çalıştığı konular kendisine direk zarar vermemektedir. çıkışları, o aşağıladığı iddia edilen halkın gözünü açmak içindir. ülkesinin hak ettiği yaşam standartlarına kavuşmasını istemekten gayrı suçu yoktur. ha bir de kemalisttir, en ağır suçu budur tabii...

kaan

1970lerden sonra doğmuş herkesin en az bir tane kaan arkadaşı vardır. o yok ise kağan vardır.

güzel olmayan bayanlara tavsiyeler

allah onlara çirkin şansı vermiştir. tavsiyeye ihtiyaçları yoktur. bütün genellemeler yanlıştır. bu genelleme genellikle doğrudur

ayşe özyılmazel

kendini carry bradshaw sanan, pop kültürünün son meyvalarından bir kızımız. neco'nun küçük kızı.
yazdığı hikayelerin çoğunu sallamıyorsa ben de mr.big'im

sadece sevişmek için evlenen adam

sevişecek kadın bulmakta zorlanan adamdır.

laikliğin türkiye de adının din karşıtlığı olması

buralar bana dar gelir oldu!
(bkz: dinci sözlük)

sözlükte bayan olmasa açılabilecek başlıklar

sözlükte bayan yok kadın var!

pitbulların toplatılması

dövüştürmek üzere sapıkça pitbull yetiştirenlerin acilen toplatılması ve ıslah edilmesi gerekmektedir. suç ağaçlara ayaklarından asılıp delirtilmeye, vahşileştirilmeye çalışılan aslen masum olan hayvanların değil, bunu yapan -düşünen hayvan-larındır!

böyle düşünenlerin imza vererek tepki vereceği kampanyanın linki aşağıdadır;

http://www.change.org/pet..._to_stop_killing_pitbulls

bir de bu var;

http://www.sessizkalmasuc.../dilekce_detay.asp?id=397

fazıl say

aydınlığı, cumhuriyeti, mustafa kemal'i, bağımsız ve çağdaş türkiye'yi savunan herkese faşist damgası yapıştırmaya çalışan, tarihin en büyük propaganda gazetesi, kirli (bkz: taraf gazetesi) ve daltanlara ithafen 29 haziran'da facebook iletisine yazdığı manidar not... iyi ki hala fazıl say gibi omurgalı adamlar var.

''o bir zürafa idi... kocaman ağaçların en yüksek dallarından beslenir idi... upuzun bacakları uzuun bir boynu var idi... ona FAŞiST ZÜRAFA derlerdi... bir kural icat ettiler, yüksek dallardan beslenenlere "faşist" demeye başladılardı... onun ise tek şansı yüksek dallardan beslenmek idi... faşişt olmaya razı oldu.. ya ölecekti ya da ona "faşist denecekti"... doğa hüzünlendi... (Altan'lara; her sabah okumaları için!)''