entry'ler (155)

ölmeden önce söylenen son sözler

-the end.

dreams on fire

tek kelimeyle muhteşemdir. ama akla zarardir. müziğe bir kapildiniz mi dünyaya geri dönmeniz imkansizdir.

bir ateistin hayattan beklentileri

adaleti bir 'tanri' dan beklemediği için bu dünyadaki adaleti kendi doğrularıyla bulup buna göre en iyiyi yapmaya çalişan (zaten tanri inanci adalet ve ölümsüzlük isteğinden doğar); düşünmenin günah olmadiğinin, aslinda müslümanliğin* gereklerini müslümanlarin çoğundan daha çok özümsemiş olarak yaşayip (eğer bir cennet varsa) öteki dünyasini da güvenceye almiş, dünyaya sadece yaşayabilmek istediği için önem verip, para gibi sebeplerle ib.e'likler yapmaya tenezül etmeyen bir insanın bekleyeceği tek şeyi bekler: milletin kendi hadlerini aşan olaylara burnunu sokmayacaği, daha özgür, mutlu ve eşitlik olan bir ortamda yaşayıp en azindan huzur içinde ölebilmek...

oss sonrasi msn iletileri

denendi test edildi; hakkaten de geçiyomuş! *

köylülerdeki ezik duruş

hırstan uzak, karnını doyurabildiği için dua eden bir insanın, hayatın anlamını, insanları nasıl daha kötü bir duruma sokarım da bundan kar elde ederim diye düşünen bir insan gördüğünde takındığı haklı tavırdır. bir süre kendine gelemez. bu nedenle bazılarının 'eziklik' dediği bu yüz ifadesi ve düşünceli haliyle kalakalır. insan olduğu için utanır; karşısındakinin yaptığı yanlışlığın günahını kendi boynunda hisseder. bu durum kişinin köylü olmasından kaynaklanmaz aslında insan olmasından kaynaklanır. ama 'şehir' (!) dediğimiz yerlere bakarsak oradaki 'şehirlilerin' (!) nasıl bir hırs ve iğrençlikle yaşadığını farkedersek bu 'eziklerin' (!) genelde köylüler olmasına pek de şaşmayız diye düşünüyorum...

the lost room

filmlerin 2 saatte bitmesinden yakınan, fakat kendini bir diziye kaptıracak kadar da vakti olmayanlara tavsiye edilesi güzel bir mini dizi.

inanmak istenilmeyen gercekler

aslında hiç gerçek dostunuz olmadığını ve olmayacağını öğrenmeniz. *

duvara asılması gereken sözler

ben mevlana değilim... adam ol da gel!*

withheld

ing. gizli, saklı anlamlarına geliyormuş. telefonumu ingilizce kullanmaya başladığımda gizli numara aradığında bu numara çıkmıştı. ilk başta ''bu ne şaka mı?'' demiştim ama meğerse gizli numara aradığında böyle çıkıyormuş.*

turkiye nin tek sorunu turbandir

saçmalıktır. herkes seçiminde özgürdür. zira türban sorununun zaten hükümetin bunu yasaklaması üzerine çıkmış olduğu gerçeği karşısında bu düşünce zaten çürütülür.önce türbanı yasaklayıp daha sonra da bunu tekrardan yasal bir hale getirmeye çalışan yine bizim hükümetimiz değilmidir sonuçta. evet türban siyasidir. ama halk arasında siyasi değildir. halk kendi seçimini kendi yapar fakat ülkeyi parçalamaya çalışan bazı insanlar da kendi çıkarlarına göre bunu değiştirerek ifade eder.bunu o dönemde amerika'ya ve diğer devletlere taviz veren hükümetimiz yaratmıştır. eğer halkımız da şimdi bunun sadece bir saçmalık olduğunu görürse zaten böyle bir sorun kalmayacaktır. çünkü kimse kimsenin vicdanına karışma hakkına sahip değildir. laiklik dini yasaklamak değil, vicdana karışmak değil, dini devlet işlerinden ayırmaktır. eğer bu devirde hala başı açık-başı kapalı ayrımı yapıyorsak zaten kendimizden utanmamız gerekir. çünkü zaten dışarının istediği bizim kendi içimizde parçalanmalar yaşamamız değil mi? eğer biraz olsun gerçekten bu ''SORUN'' dan artık nefret ediyoruz diyorsak tek yapmamız gereken bu konuyu kendi içimizde kimseye sen şöylesin sen böylesin demeden halletmek. artık bu sorunun hükümetin kararlarıyla yön değiştirmesinden kurtulmamız gerekiyor. baş örtme vicdan işi olmalı ve hükümet de buna karışmamalıdır. çünkü hükümet çoban, halk da koyun değildir.

mustafa kemal atatürk

bu harika insanla ilgili bana gelen bir e-mail'i iletmek istediğim şahsiyettir:
Babası öldü.
Yetim büyüdü.
Üvey evlat oldu.
Tutuklandı.
Hapse atıldı.
Sürüldü.
işsiz kaldı.
(Şöyle yazıyordu o sıkıntılı günlerde kaleme aldığı günlüğüne: Harcamalarım
fazla değil, zira gelirim hep az.)
Hastalandı...
Böbreklerinden.
Vuruldu...
Göğsünden.
Mesleğinden atıldı.
idama çarptırıldı.
Kardeşleri öldü.
Çocuğu olmadı.
Boşandı.
Karaciğeri iflas etti.

Evet, bu insan
Mustafa Kemal Atatürk

Evladı olmayan bir yetimin, duygularını anlatın... Anlatın ki, o yetimin,
evlatlarımıza bıraktığı hediyenin kıymetini anlasın evlatlarımız.

Cumhuriyet, çocuklara anlatıldığı gibi, folklorik bir müsamere coşkusundan
ibaret değil çünkü...
Anlatın ki, kökeninde barınan derin hüznü kavrasınlar.

işte liste yukarıda.
Kısacık ömründe bir insanın başına ne felaket gelebilirse, gelmiş...
Bunu anlatın.
Direnen...
Teslim olmayan ruhu anlatın.

Korkmasınlar engellerden.
Korkmasınlar yalnız kalmaktan.
Korkmasınlar işsizlikten.
Korkmasınlar parasızlıktan.
Korkmasınlar alçaklardan.
Korkmasınlar doğrulardan.

Yürek dediğin...
Sadece organ değil arkadaş.
Bunu anlayın!!!

AB Uyum yasalari geregince devlet dairelerinden Atatürk resimlerinin
kaldirilmasini protesto ediyoruz !

Ulusal bilincimizi yavas yavas yok
etmelerine izin vermek istemiyorsaniz; iletebileceginiz kadar iletin iz!

Izmir kurtulmus, çok tatli bir yorgunluk, Ankara'ya hareket edecekler...
Trene binerler ve kompartimana çekilirler.
Ertesi gün, yaveri, Atatürk'ün kompartimaninin kapisini çalar. Atatürk, yorgun, bitkin bir halde kravatini yikamaktadir.
Yaveri: 'Pasam bu ne hal, hiç uyumadiniz herhalde; niye böylesiniz', der.
'Çocuk, kompartimanima yastikla battaniye koymayi unutmussunuz, kolumu yastik yaptim agridi, setremi yastik yaptim üsüdüm,
uyumadim kalktim', der.
Yaveri: 'Aman Pasam! Birimize haber vereydiniz;
hemen size bir yastikla battaniye getirirdik', der. Ve bir ülke kurtarmaktan dönen komutan tarihi bir cevap verir:
'Geç fark ettim, hepiniz en az benim
kadar yorgundunuz, hiç birinize kiyamadim. Önemli olan benim uyumam degil;
milletimin rahat uyumasi'.

ATAMIZ SAYESINDE NE KADAR RAHAT UYUYORUZ KI; HALA
UYANAMADIK ?

Bir sürü saçma maili 10 kere birilerine gönderip dileklerinizin
gerçeklesmesini bekleyeceginize, lütfen bunu iletin !!!!!!!!

ne mutlu türküm diyene

bugün mesaj kutumda gördüğüm şu yazıyla da iyice kanaat oturttuğum sözdür:
NE MUTLU TÜRKÜM DiYENE...NEDEN BABA
Yıl 2020 kızım 18,ben 47 yaşındayım...'Baba bizim bayrağımızda sizin
zamanınızda Ay-yıldız varmış ,neden şimdi haç işareti ve anlamını
bilmediğim renkler var? 2 arkadaş okulda tavan arasında eski bir atlas
bulmuştuk, o atlasta gördük daha önce Edirne'den Kars'a kadar Türkiye
toprağı imiş, şimdi neden o haritanın 1/5'ine Türkiye diyoruz? Eskiden
her mahallede 1-2 cami varken, şimdi neden her ilde bir cami var,
dedem bahsetmişti daha önce ezan denen bir şey varmış, günde 5 defa
camilerden okunurmuş şimdi bu çan sesleri ne baba? Filistinlilerin
zamanında topraklarını parça parça satarak israil'in kurulmasına sebep
olduklarını hiç mi bir yerde okumadınız da, topraklarımızı sattırıp şimdi
bu ufacık alana bizi hapsettiniz. Siz atalarınızdan böyle mi aldınız
bu toprakları, emaneti böyle mi korudunuz. Günden güne topraklarımız
satılırken siz uyuyor muydunuz baba?Baba küçükken herkesin beni Ayşegül
diye çağırdığını hatırlar gibiyim şimdi neden bana Angel diyorlar,
beni kulağıma Angel ismini ezanla sen mi söyledin? Bizim evin önünden
tanklarla geçen Amerikan askerleri kim baba? Her gün bize hakaret ederek
ve sizi her gördükleri yerde coplayarak demokrasi! mi getirdiler baba?
Bize okulda demokrasinin tanımını daha farklı öğretiler sanki Elime
geçen gün bir kitap geçti baba, senin gençliğinden kalan. Biz Ankara'ya
taşınmadan önce memleketimizin ismi Gaziantep'miş ve 6317 şehit vererek
'Gazi' lik ünvanını kazanmış. Neden şimdi oraya kürdistan diyorlar baba.
Baba hani sizlere kürtlerle Türkler kardeştir demişler, peki
kardeşlerim neden bizi öldürüp ülkemizde ayrı devlet kurdular. Baba o
kitapta Atatürk diye birinden de bahsetmişti. O her kimse 1933'te
Bursa'da bir nutuk vermiş, ben şimdi bile ne kastettiğini
anlayabiliyorken, sizin gençliğiniz bu kadar mı cahildi de o uyarıları
dikkate almadınız. Şimdiki kürdistan toprağında yer alan Süleymaniye'de
askerimizin başına çuval geçirmişler ve sen o dönemde gençtin, hiç mi
kanın donmadı baba.Neden hesap sormadınız bunları görmezden gelen
yöneticilerinize? O az önce bahsettiğim Atatürk size bir hitabe yazmış
ve sizi hain yöneticilere ve uşaklara karşı uyarmış ve hitabenin
sonunda da 'Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda
mevcuttur.'demiş. Baba kanınız o kadar bozuk mu ki ülkemizi bu hale
getirenlerin yakasına yapışmadınız! Baba Türkiyeli ne demek, biz Türk
çocuğu değil miyiz, soyumuz belli değil mi bizim, o kitapta okumuştum
'Ne mutlu Türküm diyene' yazıyordu. Peki, baba ben neden mutlu değilim.
Türküm demek suçsa ve kötü bir şeyse siz eskiden neden söylerdiniz.
Baba biz Kurtuluş Savaşı denen bir şey yaşamışız, kitaba göre dünyanın
gördüğü en şanlı savaşmış ve o savaşta 4 milyon şehit vermişiz. Madem
bu vatandan bu kadar kolay vazgeçecektiniz de neden o kadar şehit
verdiniz. Hiç mi kitap okumadınız, hiç mi sizi uyaran olmadı, hiç mi
göremediniz ülkemizin peşkeş çekildiğini, eğer farkında olduysanız ve
duygusuzca evinizde oturduysanız sizin o hainlerden ne farkınız kaldı.
Senin eski cd'lerden
dinledim baba, bizim de bir istiklal Marşı'mız varmış, o marşı
yanlızca körü körüne ezberlediniz mi? Atalarımız sizi her fırsatta
uyarmış, demiş ki 'Ey Türk titre ve kendine dön.' Baba ne zaman
titreyeceksiniz, Ankara'yı da kaybettikten sonra mı? Bundan 13 yıl önce
titremediyseniz eğer artık hiç bir şey titretemez sizi. Baba sen son
bağımsız olan Türkiye Cumhuriyetini gördün. 'Ya devlet başa, ya kuzgun
leşe' diyebilecek bir Hasan Tahsin, bir Şehit Şahin, bir Sütçü imam yok
muydu aranızda? Yazıklar olsun baba sizin gençliğinize! Bu günleri
göreceğime hiç doğmasaydım baba. Türklüğünüzden utanmadınız hiç olmazsa
insanlığınızdan utansaydınız baba. Bu vatan göz göre göre altınızdan
kayarken hiç olmazsa ŞEREFiNiZLE ÖLEMEDiNiZ Mi?' HER GÜNÜM
CENAZE HER GÜNÜM ŞEHiTBUNLARIN SEBEBi BiR iT OĞLU iTUYAN TÜRK EVLADI
UYUMA UYANOTUZ KUPONA ALINMADI BU VATAN PKK'YA KARŞI BiR DAMLA BiLE OLSA
DÜŞMANLIĞIN VARSA BU MESAJI HERKSE iLET Savaş resmen başlamış
bulunmaktadır!!!hala boğazından coca-cola geçebiliyorsa hala mcdonald s
ta hamburger yiyebiliyosan hala marlboro içiyosan!!lanet et
kendine!Kökenin ne olursa olsun ŞEHiTLERiMiZE üzülüyosan Amerika ya para
verip pkk'ya silah yolllamalarına izin verme!!!Toplu boykot hareketi
zamanı pimiz birlik olalım!!! eğer biraz vatanını seviyosan şehitlerimiz
için bunu herkese gönder!!!

turkiye nin avantaji olan ihracat urunleri

malatya kayısısı.

her daim mantikli olan insan

çoğu zevkli şeyin aslında mantıksız olduğunu düşünürsek, hayatı asla doya doya yaşayamayan insandır.

bir lisede yaşanabilecek en dumur olaylar

ders saati icerisinde aranan ogretmenin hangi sinifta oldugunu anlamak icin teker teker sinif kapilarinin deliklerinden bakilmaktadir. sonunda ogretmen bulunmustur. yandaki arkadas da bi heyecanla bu sinifta mi diye bakar. bu olayi baska bi ogretmen gorur ve:
ogretmen: napiyorsunuz orda?
taz: hiic hocam sinifi gozetliyoduk da!
ogretmen: niye?
taz: aradigimiz ogretmen bu sinifta mi diye.
ogretmen: ee buldunuz mu bari?
taz: ewet bulduk da o yuzden sinifi dikizliyoruz zaten *
ogretmen hic abartisiz 5 dakika boyunca orada agzi acik beklemisti.

sevgiliyi en yakin arkadastan kiskanmak

basta kendine sonrada arkadasina ve sevgilisine guveni olmayan insanin icinde bulundugu durumdur.

can such things be

Türkçeye imkansız öyküler ismiyle çevrilmiş kitabın orjinal adı.
(bkz: imkansız öyküler)

imkansiz oykuler

ambrose bierce tarafından yazılmış, bir çok öykünün bir araya toplanmasıyla oluşmuş kitaptır. öyküler içerisinde bir yandan okuyucuyla bütünleşmek bir yandan da korkunç olabilmek hedeflenmiştir. korku kısmında pek de başarılı olunamamasına karşın yine de garip bir şekilde insanı kendine bağlayabilen bir kitap. her öyküsü ayrı bir şaheser. özellikle öykülerin sonunu okurken insan 'iyiki bu kitabı okuyorum' diye düşünüyor.

güldür bakalım

reyting kazanmak amacıyla iyice saçmalaya çalışan jüri üyelerine sahip yarışmamsı. yapılan esprimsilerin seviyelerine düşük bile denemez çünkü henüz bir espriye rastlamadım. adı çok doğru seçilmiştir çünkü bu yarışmayı izleyenlerin gerçekten gülmeye ihtiyacı olacağı kesindir.

başlıkları alt alta okumak

70 sente muhtaciz
erkut abi
sevgiliyi uyandirma