bugün

entry'ler (32)

kötü sözlük

kendi halinde takılan, bilgi yoğun, kafa dağıtma mekanı.

ışık hızıyla ilerlemediği için, yazdığınız entry uzunca bir süre kalıyor sol frame'de.
bu iyi bir şey aslında.

kötü'de en çok dikkatimi çeken şey, tek bir görüşe mahkum olmaması.
her kafadan bir ses çıkabiliyor.
format da gayet esnek, fikir özgürlüğüne, sınırlar zorlanmadıkça müdahale edilmiyor...

bir arkadaş, sünnilik eleştirildi diye uyarı falan aldığını söylemiş ya, biraz çarpıtmış konuyu.
uyarıyı, sünnilik için ''şirk dini'' ifadesini kullandığı için almış kendileri... kaynağım sağlam!

yaptığı eleştirilerin yerinde olduğu, güzel noktalara temas ettiği belirtilmiş ve sadece ''şirk dini'' ifadesi yüzünden sıkıntı çıkabileceği, bunun, düşünce özgürlüğü ile bağdaşmadığı kendisine belirtilmiş...

sonrasında ise tribe girmiş durup dururken ve kendi isteğiyle sözlükten uzaklaşmış...
yani öyle ''sünniliği eleştirme sakın'' gibi bir uyarı kesinlikle söz konusu değilmiş...

zaten girip bakanlar, hemen her konuda yazarların, fikirlerini özgürce dile getirdiklerini görebilirler...
valla ne bileyim, açıklama gereği hissettim...
biraz hakkı yeniyor gibi geldi bana kötü'nün...

sanatçı dramı haberlerinin müziği

(bkz: yedi karanfil) modunda olan müziklerdir.

oyunx

sade tasarımı ve kaliteli oyunlarıyla beni benden alan oyun sitesi...

http://www.oyunx.co/

kötü sözlük

v2 versiyonuna geçmiş olan sözlük...
bir sözlük'ten çok daha fazlası var gibi görünüyor.
hemen herkesin de beğenisini kazanmış...

yoğun emek sarfedilmiş ve de buna değmiş...

otobüs şoförünün inatla hareket etmek istemesi

durağa yetişmesi gereken saate çok az kalmıştır...
bu nedenle agresif tavırlar sergilemesi normal.

hakkı devrim in peygambere kabile şefi benzetmesi

çok abartılmaması gereken bir hadisedir...

adam videoda, 2.17'de zaten ''kabile'' kelimesini düzeltti...
2.48'de de yaptığını bir zaaf olarak niteledi...

diretti mi?
hayır...

o zaman ne gerek var büyütmeye?

hakkı devrim gerçekten o manada bir şey söylemek istese söyleminde diretirdi...

fakat şu konu tartışılabilir;
''meydan larousse gibi bir devasa bilgi kaynağının yapımcılarından biri olan bir insan kelimelere anlam yüklerken daha dikkatli olmalıdır!''

emre belözoğlu nun milli takımı bırakması

sen beni kovamazsın ben istifa ediyorum gibi bir şey.

keşke, o sırada kameranın seni çekebileceğini akıl edebilseydin...

bir keresinde ben de çocuğun birine sınıfın ortasında ''orospu çocuğu'' diye bağırmıştım... ortaokuldaydım sakin ol!

hakarete giriştiğim an hoca sınıfa girmiş... farkında değilim tabi.
hoca görmeseydi iyiydi...
çok büyüdü sonra olay.

yazarların hırvatistan maçımıza ekstrem tahminleri

''sabri gol atar''

çok mu ekstrem oldu?

''kaleci volkan gol atar''
bu daha gerçekçi oldu sanırım.

gol yemeden alınacak bir galibiyet

11 kasım 2011 türkiye hırvatistan maçı'yla birlikte iliklerimize kadar işlemiş olan bir futbol klişesi...

0-0'a bile razı olanlar var...

yahu ne olur 1 gol yesen dimi?
atarsın 3 tane olur biter...

''deplasmanda atılan gol 2 gol sayılır manyak herif, ondan öyle diyorlar''

esra erol

rating için çok büyük bir rezalete imza attı gün itibarıyla...

programda tanışıp birbirini beğenmiş olan ve de hayatlarını birleştirmeye karar veren alev-mehmet çifti bugün programda nişan töreni gerçekleştirecekti...

ikisi programa çıktığı an programın sunucusu esra erol'un yüz ifadesi, bir sorun olduğunu alenen gösteriyordu...
ve de o da ne?
esra erol, birazdah nişan törenini gerçekleştireceği alev'e kızmaya, düşük bir ses tonuyla bağırıp çağırmaya başladı...

yok efendim, alev çok çektirmiş yapım ekibine... ekipten biri sinirden ağlamış falan...

iyi de sana ne bundan?

senin amacın ne?

evlendirmek değil mi insanları?

o zaman neden kızı rezil ediyorsun?

yoksa amacın farklı bir şey mi?
rating'in mi peşindesin?
''biraz gerginlik oluşsun, millet tv başına toplansın psikolojisi mi?''

yapma be esra erol...
o kadının(alev) ne hale düştüğünün farkında değil misin?
evet, sıkıntıya sokmuştur ekibi... kapris yapmıştır, trip yapmıştır...
sen eğer o programı yapıyorsan bunlara da katlanacaksın, üzgünüm...

ki yani sen de bir kadınsın.
o kadının halini en iyi senin anlaman gerekir.
nişan törenlerini böyle hatırlamasını mı istedin yoksa?

yazık!

esra erol un kitap yazması

stüdyodaki konuklara beleş olarak kitap dağıtmasıyla gündeme oturmuştur...

kitabın adı ''kara duvak'''tır...

seçkin evlendirme dairelerinde her türlü nikah salonunda satışına başlanmıştır...

kötü sözlük

v2 adı altında köklü yeniliklere gebe olan sözlük...

biraz sonra da doğum gerçekleşecek.
merakla bekliyoruz...

depremzede çocuğun yüzüne 7 virgül 2 yazmak

basının ne denli doyumsuz ve duyarsız olduğunu gözler önüne seren yegane gelişme...

malum resim öğretmeni bir tane çocuğun yüzüne 7,2 yazmış. bunu gören basın mensupları ise o çocuğa müthiş ilgi göstermiş...
e çocuk tabi bunlar. o ilgiyi gören diğer çocuklar aynı ilginin kendilerine de gösterilmesi için yüzlerine 7,2 yazıp çoğalmışlar...

bu basın var ya bu basın, yatacak yeri yok bunların...
yeterki ses getirecek haber olsun... saniyesinde kuruyorlar dümeni.

erkeği en çok rahatlatan olay

''askerliğinin batıda rahat bir yere çıktığını öğrenmek'' bu tarz bir olaya örnek olarak gösterilebilir...

böyle anların pek tabiki zamanlaması ve de psikolojisi de önemlidir.
''hunharca ağlayan 1 aylık erkek bebeğin, annesinin memesine kavuştuğu an'' mesela...
yada ''fenerbahçe ile karşılaşırken alex'in oynamadığının öğrenildiği an''...

sol yüzde 35 i geçemez

doğruluğu şüphe götürmeyen iddia.

sol yükselişe geçtiği an devreye giren din ve milliyetçilik kavramlarından kaynaklanıyor bu durum.
sol büyük bir tehlikedir muhafazakar ve liberal güruhlar için.

zaten o nedenle değil midir kapitalizmin yeşil sermaye olan destansı ilişkisi?
sosyal bir toplum mu ister sağ görüşlü seçmen?
yoksa birilerinin güçlü olmasını, onlar'a itaat etmeyi mi ister?

delikanlı değildir sağ seçmen!
gün gelir demokrat partili olur. sonra bir anda adalet partili bir bakmışsın anaplı bir bakmışsın dyp'li...
akp ile de orgazma ulaşan bir seçmen bu seçmen...
bir oradan bir buraya kayan ama asla yolu sosyal demokrat bir partiyle kesişmeyen...

karısına arkadaşım diyen koca

ilk aşk ve heyecanını yitirmiş bir ilişkinin erkek tarafıdır...

belki de kendileri istemişlerdir böyle olmasını.
bilerek tüketmişlerdir her şeyi.
böylesi daha iyidir belki de ha?

otobüste veya dolmuşta hep bayan yanına oturmak

izlanda'da(varsa ki eğer bu tarz toplu taşıma araçları) gayet normal bir eylemdir...

denizde kum izlanda'da kadın vesselam.

ülkenin büyüme oranının yüksek olmasının nedeni

3 ayda 7 cm büyüme sloganının bile tuttuğu bir ülkeden bahsediyorsak eğer, üstünde fazla durulmaması gereken nedendir.

mutlu olamadığı için intihar eden insan

tükenmişlik sendromuna yenik düşmüş insan modelidir.
21. yüzyılla birlikte sayılarında artış görülmesi kuvvetle muhtemeldir.

en ufak bir sıkıntıda depresyona giren insan

melisa çayını düzenli olarak tüketmesi gereken insandır...