eskisi hissettiren nadir, derin şeylerdendir.

kendini kandırmaya alışmış insanlar için hayatın anlamını yitirme noktasıdır. çıkın bu kafadan, hiç sağlıklı değil.

"evlenilecek" kız bulduktan sonra girilen hafif sorunsallardandır. ben genelde bu sıkıntıyı insanlık için hissederim. bilmiyorum, belki de ben uyuyorumdur.

yarın bir gün türk telekom'dan da nasiplenmesini beklememiz gereken şahıs. fakirleri değil; zenginleri, güçlüleri, kuklacıları doyuramadığımızdan bu hale geliyoruz. gazapizm "kazanmak kirlidir. kaybedelim insan kalırız." derken çok haklıydı.

sadece bu tür işler değil, bakanların birbiriyle ettiği kavgalar da bahse değerdir. geçenlerde twitter ortamında yaşanan soylu-gül tartışması vs. bu türdendir. hepsi aynı amaca hizmet eder. bir bakan "adalet bu mu?" der, diğeri "burası bir hukuk devletidir, tutuklama siparişi almıyoruz." der. bunları gören milletimiz de "bak, bakan da olsan aynı şey oluyormuş." deyip yalnızlık duygusundan doğan ye'sinin biraz hafifletmiş olur. olur olur, bekleyin siz...

özellikle ankara gibi dengesiz bir hava durumuna sahip bir memleketteyseniz, gündüze aldanıp da geceyi pencere dibinde geçirmenin birkaç saatlik hazin bedeli.

sorulması savcılıkça suç sayılan bir tür soru çeşidi.

Türkiye'nin artık -çalarak da olsa- para kazanmak için doğru yer olmadığını, onu bu hale getirdikten sonra anlamalarının mantıksal, doğal sonucudur.

Herkesin bir gün denemesi gereken kavga çeşididir.

Çok... Keşke yıllar da bana geri dönmek için bu kadar hevesli olsaydı.

Bu gidişle ülkemizde normal karşılanması muhtemel bir çeşit cimriliktir.