bugün

entry'ler (364)

the lovely bones

(bkz: özgecan aslan)

özgecan aslan

(bkz: The Lovely Bones) (bkz: cennetimden bakarken)

özgecan aslan

hiç hak etmediği bir şekilde vahşice öldürülen genç kız. bu tanım içindi.

aylar sonra sözlüğüe giriş yaptım çünkü öfkem boğuyor beni, nefes alamıyorum... bir şeyler yazarsam belki iyi gelir dedim ama yazacak bir şey de bulamıyorum. aklıma sadece tek bir şey geliyor. insan canlılar aleminde en dengesiz olanı, sınırı yok, iyi ve kötü açısından. şimdi bunu yapan da insan, bunu yaşayan da...

az önce bir yerlerde bir şeyler okudum bu namussuz, aşağılık katillerin muhtemel düşeceği koğuşlar ve burda böylelerine uygulananlar ile ilgili az da olsa biraz yüreğim soğudu "öldürün beni" diye kadın gibi hıçkıranlar var diyordu yazan bu kapsihanede ama tabii ne yapılırsa yapılsın ne özgecan geri gelecek ne de böyle bir haksızlıktan hak doğacak...

şu an için yapılacak en iyi şey malasef sadece, böyle olayların bir daha olmamasını sağlamak. çok utopik oldu belki ama en azından en aza indirmek için bu olayın arkasındaki psikolojik ve sosyolojik sebepleri araştırmak, bunlar üzerinden eğitimler, seminerler, kamu spotları, türküler, filmler aklınaza gelen ne varsa bu toplumun iliklerine işletmek...

içi boş, anlamsız ve kelimenin tersi anlam taşıyan "erkeklik" yerine "adamlığı" öğretmek. kadının da erkek gibi bir insan olduğunu mesela çok basit gibi değil mi ? vs vs uzatmayacağım son diyeceğim şudur ki

günümüzde yani günümüzün getirdiği koşullar açısından, siyaset yapmayı en az siyasetçiler kadar anlamsız ve yersiz buluyorum ama söylemeden edemeyeceğim, ülke olarak ilgimizin olmadığı, insan ortlama ömrünü aşarak eceliyle ölmüş, bir insan için "milli yas" ilan ederken; daha hayata yeni başlamış, belli ki temiz, eğitimli ve bu topluma bir şeyler katacak, fayda sağlayacak bir insanın, vahşice öldürülmesi üzerine tek bir kelime bile edilmiyor, milli yası bırakın. işte tam da burdan başlanmalı yukarıda bahsettiğim "sosyolojik ve psikolojik nedenler"'e

neyse tahmin ettiğimden fazla konuştum, umarım böyle olayları eski bir kabus olarak hatırlayacağımız günler gelir....

interstellar

gösterimine şahit olduğumuz için çok şanslı bir nesil olduğumuzu düşündüren film, eser.

bir sürü bilimsel teori, hayal gücü ve tabii bunların harmanı ile oluşan bilim kurgu şahaseri, ince ama derin bir dram ayrıca. zeka dolu kurgusu, oyunculuğu ve hans zimmer'ı es geçmemek gerek tabii.

zaten, bir filmi de özel ve güzel yapan şeylerin en başında, hayatta var olan tüm soyut durum ve varlıkların ne kadadırını içerdiği ile ilgilidir. ki böylece filmle genel anlamda seyirci kendini bağdaşlaştırsın ve içselleştirsin.

--spoiler--

o değil de ben hep derim, diyeceğim, sevgi her birimizi ve yaşadığımız dünyayı kurtaracak ve/veya güzelleştirecek en gerçek ve en güçlü bağ, "boyut", duygu ve olgu.

--spoiler--

plastik bardakla çay içmek

plastik aromalı çay içmenize sebebiyet verecek eylem.

bakire olmayan bir kıza takılacak sıfatlar

birinin, bir "insana" yaşayışı ve seçimlerinden dolayı, kendini hiç ilgilendirmemesine rağmen takacağı tüm sıfat ve yaftalamalar gibi ahlaki olmayan sıfatlardır.

Hazır konu açılmışken söylenmesi gerekir; birinin bakirelik durumunu değerlendirirken(bunu neden değerlendiriyor, gerek duyuyorsak) ahlaki veya bırakın ahlaki yönden, doğru olanı, kadının ve erkeğin (bakirelik sadece kadın cinsine has bir durum değildir, her ne kadar yaratılış/varoluşta bunun belli olmasında böyle adaletsiz bir durum olsa dahi) bakireliğini kaybetmesi değil, bakireliğini nasıl ve hangi şartlar altında kaybettiği önemlidir.

bakireliğini, her önüne gelenle birlikte olan bir sürece girme niyetine ve o sürecin başında kaybetmiş biri ile, sevdiği, aşık olduğu kişi ile birlikte olmuş biri veya çok absürd, tecavüze uğrayıp bakireliğini kaybetmiş biri. (örnekler çoğaltılabilir) bunların üçü de bakireliğini kaybetmiştir ama üçü de, her insan zihninde, farklı ahlaki konumlara oturacaktır.

(bkz: ruhu orospu olmasın) kıssadan hisse...

(erkeğim)

melek gibi kizla sevgili olmak

(bkz: mesele güzel bir mese olabilmek/#25381407)

bir kadının en öpülesi yeri

o kadın benim kadınım ise eğer, her yeridir. zaten o yerler teferruat, bir araç

amaç ise o, ona ulaşmak.

ayrıca (bkz: mesele güzel bir mese olabilmek/#25381407)

taş gibi hatunu reddetmek için yeterli neden

(bkz: mesele güzel bir mese olabilmek/#25381407)

mesele güzel bir mese olabilmek

karşı cinse bakışı gösteren felsefe, düşünce. evet evet bildiğiniz dört ayaklı masa.

bir ayağı; fiziksel görünüm, endam, tatlılık, ne dersen, kriterin ne ise, ki görecelidir bu kavramlar...

diğer üç ayağı; karakteri, dünya görüşü, hal ve hareketleri.

bir ayak eksik olursa ne yazık ki o masa "işlev" görmez, çöker. geçici bir hevesten, anlık bir zevkten öteye geçemez.

zaten her bir ayak diğeri üstünde etki, algıda da değişikliğik yaratır.

o yüzdendir "güzellik" (erkek olduğum için yakışıklılık demiyorum) hoşlandığın kişi de tekar tanımlanır.

örnek olarak, gözlüklü biriyle olamam dersin, gözlük camlarına kadar seversin birini, o senin "masan" olduğunda.

ve yine o yüzdendir her gördüğümüz "güzele" aşık olmaz hatta ondan hoşlanmayız bile.

demek ki mesele neymiş, mesele "güzel bir masa" olabilmekmiş. hem erkek hem kadın için.

league of legends

fazla pbe server hesabı olanlardan mesaj beklediğim oyun. çok makbule geçer.

(bkz: şukular şelale)

bir kızın en çekici olduğu zaman vermeden öncedir

"her şey" bittiğinde kollarının arasında iken, alnına ve/veya burnuna kondurduğun öpücük ve sonrasında beraber sarılarak uyumanın verdiği hazın çürüttüğü iddaa.

tabii bahsettiklerim, belden aşağıya çekim yapan kızın malasef dahil olmayacağıdır.

sadece ve sadece (eğer ergen değilsen) nasıl bir çekim olur o bel altına çalışan, o da kavranılması çoğu zaman güçtür.

en güzel parfüm

"onun" boynundan alınan. çünkü koku en güzel boyundan alınır. özellikle karşı cinsim olan kızların.

mustafa kemal atatürk ü sevmeme nedenleri

sözlükte siyaset konuşmayı sevmiyorum çünkü buranın siyaset için uygun bir ortam olduğunu düşünmüyorum ama bu konu hakkında söylemek istiyorum yine de bir kaç cümle.

Emperyalist, para ve güç sebebiyle gözünü kan bürümüş siyaset düşüncesine sahip devletlerin, 100 yıl önce ezberini bozmuştur kurtuluş savaşı ile kazanılan özgür ve çağdaş ülke ile (sonraki kalkınma stratejileri mustafa kemal.

o yüzdendir 100 yıldır izini, yani düşünce ve ilkelerini tarihten ve toplumdan asılsız, saçma düşünce ve söylemlerle silmeye çalışırlar bu dış ve onlara bağımlı iç taraflar, lobiler. Yani işin özeti dünyanın adaletsiz, onursuz bir yer (siyasi var oluş ve yönetim açısından) olmasından dolayı sistemin kendine benzemiyeni fişlemesi.

korku

bilinmeyen, hakkında fikir sahibi olmadığımızdan zihnimizin tehdit olarak algıladığı "şeyleri" tanımlamamız.

ben bu yazıyı sana yazdım

bütün yollar sana mı çıkıyor ? o yüzden mi bu yol ayrımlarındaki pişmanlıklar, daha iyi yolların var olma ihtimalini düşünmek vs

her şeyin bir sebebi mi var ? neden bu kadar çetrefilli bu oyun o zaman ve neden bir oyun hayat...

sen benim kaderim misin ?

aşık olunacak kızda aranacak özellikler

denize bakan bir Uçurum kadar yüksek, asaletli ve tabii hoş manzarası olması, yani bir uçurum olması gerekir.

Mevlana der ki "aşk bir uçurumdan aşağıya atlamaktır. O yüzden de sevgilinin ismi 'yar'dır."

(bkz: yar)

türk kızlarındaki kaprisin sebebi

bana çok denk gelmeyen, gelmemiş kaprisin sebepleridir.

Ya karşıma hep kalite, ondan önce karakterli insanlar, çıktı ya da ben diğerleri ile "merhaba" muhabbet düzeyinde kaldım iradem ile.

Umarım bundan sonra da böyle olur.

Bu arada insanlar üzerinden yapılan her türlü genelleme tutarsız ve sağlıksızdır. O kadar farklıyız ki birbirimizden... kardeşler arasında bile bu gözlemleniyor.

güneşin sönmesi

bilimsel olarak beklenendir.

ilk adımı kızlardan beklemek

"ilk adım" gerektiren bir ilişkinin ilk adımı. oysa zamanla kendiliğinden, tanışma-arkadaşlık-samimiyet-duygusal yakınlık gibi evrelerle gelişen; sen ve o iken "siz" olduğunuz ilişkiler daha heyecanlı, doğal, haz verici ve sağlıklıdır.