bugün

entry'ler (11)

erdoğan ikinci atatürk tür

başkalarının dayattığı küf tutmuş düşünme biçimleriyle değil kendi aklıyla birazcık düşünüp siyaset sosyolojiisiyle birazcık uğraşmış olan kolayca fark edebilir ki iki şahıs da tepeden inmeci birer diktatördü(r). birisi dini elinin tersiyle iterek bunu yapmış ötekisi ise dini elinde bir paçavra gibi kullanarak.

islami görüşün iktidarında siha üretmek

islami değil, islamı her türlü pis iş için kullanan bir dönem ve zihniyet bu.
"islami" dediğin görüşün döneminde genelevden çok bir şey üremedi, siha bir şey mi yahu?

komünist manifesto

kısa olduğu için marx'ın en çok okunan, içinde müellifler marx ve engels'in sosyalizmin ilk önce ingiltere'de ortaya çıkacağını iddia ettikleri eseridir. aynı zamanda bir sosyolojiye giriş kitabıdır.

bordo siyah

zamanında osman çakmakçı'nın jack london, maksim gorki, dostoyevski vb. müelliflerin kitaplarını çevirip yayınladığı yayınevidir.

şifa

ibni sina'nın tıp değil, felsefe eseri. arapça asıl adı eş-şifa'dır. felsefe yapın şifa bulun demek istemiştir kısaca yazar.

hozan beşir

'açma yaram derin derin dermanımı bilen gelsin...'

o kadar içli ve güzel söylüyor ki bu ve daha birçok türküyü, neden çok tanınıp bilinmediğini bu sebeple anlıyorum.

linux

başka bir yerden gelince oh be dünya varmış, kendimi evimde hissettim dediğin işletim sistemi.

türk gencinin hayatını mahveden şeyler

hiç kuşkusuz üniversite okumak. ama sanırım bunu anlayan çok az kişi olacak.

modernizm ve kapitalizm

ayrılabilirliğine insan türünün dünya üzerindeki tarihinde rastlanmamış ayrılmaz ikilidirler. vakıda böyle. nitekim aklen de böyle.

serkan ozan özağaç

ağrılar kitabı, marie sophie ve gül ayetleri'nin şairi. şiiri bıraktı sanırım. bana rimbaud'yu hatırlatıyor. erken yaşta yazdı bütün yazacaklarını. kimsenin yazamayacaklaını. rimbaud kadar içli. onun kadar münzevi.

adalet

bu dünyada olmayan bir şey. onun için öbür dünyayı hararetle bekliyoruz.