bugün
- larisalisa14
- kaç yaşındaki insan evde kalmıştır11
- şampiyonluk için yanak okşatmak31
- sözlükten gitse üzüleceğiniz yazarlar8
- sevdiğiniz sözlük yazarları11
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri16
- sütyen takmaktaki inanılmaz mantık hatası9
- aç karnına poğaça yemek11
- anın görüntüsü17
- karşı cinse giyim önerileri14
- otoyol ve köprü geçiş ücretlerinin zamlanması20
- jose mourinho29
- nişanlı kalmanın saçma olması8
- iyi bir insan olmak için ne yapmam lazım13
- en dindar özelliğiniz37
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi29
- chat sitesi kurmak9
- yaz aşkı varda kış aşkı neden yok11
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı27
- doğum gününde hatırlanmamak19
- düşün ki o bunu okuyor8
- en taşaklı kızların bizim sözlükte bulunması16
- en havalı erkek meslekleri16
- her erkeğin unutamadığı bir kadın vardır10
- burçlara inanmak9
- kezo dili ve edebiyatı8
- zall beceremiyorsan bırak git24
- sözlüğe yeni gelen masum erkek12
- bugün hangi kadın yazara ne diksem15
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz19
- kahverengi gözlü olmanın hiç bir işe yaramaması14
- sözlük erkeklerini evire çevire pataklamak8
- hangi sözlük yazarı ile uyumak isterdin11
- şort diken müzisyen motorcu uzun boylu yazar11
- icardi1905 ile jakuziye girmek10
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak17
- ali koç9
- günahların takımı galatasaray13
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu20
- bir erkekle kız arkadaş olabilir mi sorunsalı8
- anneler günü8
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz15
- bik bik için diktiğim şort21
- toplu taşımalardaki müzisyen sorunsalı8
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor13
- icardi19058
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım11
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
sevdiği entry'ler
aslında anlamı basit ama nedense bu coğrafyada pek bir yanlış anlaşılıyor.
çağdaş bireyler yaz ve kış tatillerini bilumum "resort" otellerde geçirirler örneğin. şimdi yılbaşı tatili programlama arifesindeyiz biliyorsunuz.
Biryerlerde bir "Wellness Park" varmış mesela, yaz-kış sizi bekliyormuş... Hayır, California'da değil, Türkiye'de.
Park deyince Gülhane Parkı sanmayınız, bu bir tesis. Bir "spa and resort" merkezi.
Akşam yemekleri piyano, keman ve flüt eşliğinde... isteyene zurna çalmıyorlar.
Bu parkta "Kids Entertainment Fun Club" da var, çocuklarınız için.
Onlar orada debelenirken siz de "aquagym" ve "pilates" takılabilirsiniz...
"Kitchen Hell"de yemek kursuna katılabilir (Hells' Kitchen'ın akrabası olsa gerek) ve Akdeniz salataları üzerine uzmanlık kazanabilirsiniz.
Ayrıca "paintball" ve "trekking" olanakları da var.
Öğlene doğru da "Garden Brunch"ta "barbecue" tabii. ("Mangal" demeyiniz, size de kıro derler.)
Bir de "circus" gösterisi düzenlemişler, bunun içinde "Spider Man" varmış, bir de "holihop", onu pek çakamadım.
Ertesi gün "barbecue lunch" yaptıktan sonra "Red Rock" grubunun gösterisini kaçırmayınız.
Devrisi gün de "Glue Wein" gecesi düzenlenmiş... Gitar eşliğinde sıcak şarap ve sucuk ekmek...
Sucuklu sucuklu geğirirken de "Hollywoood gecesinde" film oynatıyorlar.
Ama titreyip kendine dönmek isteyenler fasıl eşliğinde Beyoğlu gecelerine ve Oryantal Dilara'ya da yazılabilirler... Hoplayıp zıplamak serbest, Dilara'ya sulanmak yasaktır. para takarken meme ucuna makas atabilirsiniz.
Yeni kimliğimize en uygun eğlenceye tangoyla başlanır, göbek atarak bitirilir.
Bu bir yılbaşı programı efendim yanlış anlaşılmasın, otel yönetimi öyle söylüyor.
yılbaşında öyle pijama ile evde oturup çerez atıştırmayınız efendim, biraz çağdaş olunuz. kaptırınız kendinizi hayatın akışına.
Siz çağdaş uygarlık yolunun ucunda bulunan "Thermal Resort"a gidiniz.
Oylarınızı da kemal kılıçdaroğlu'na veriniz.
He deserves you...
çağdaş bireyler yaz ve kış tatillerini bilumum "resort" otellerde geçirirler örneğin. şimdi yılbaşı tatili programlama arifesindeyiz biliyorsunuz.
Biryerlerde bir "Wellness Park" varmış mesela, yaz-kış sizi bekliyormuş... Hayır, California'da değil, Türkiye'de.
Park deyince Gülhane Parkı sanmayınız, bu bir tesis. Bir "spa and resort" merkezi.
Akşam yemekleri piyano, keman ve flüt eşliğinde... isteyene zurna çalmıyorlar.
Bu parkta "Kids Entertainment Fun Club" da var, çocuklarınız için.
Onlar orada debelenirken siz de "aquagym" ve "pilates" takılabilirsiniz...
"Kitchen Hell"de yemek kursuna katılabilir (Hells' Kitchen'ın akrabası olsa gerek) ve Akdeniz salataları üzerine uzmanlık kazanabilirsiniz.
Ayrıca "paintball" ve "trekking" olanakları da var.
Öğlene doğru da "Garden Brunch"ta "barbecue" tabii. ("Mangal" demeyiniz, size de kıro derler.)
Bir de "circus" gösterisi düzenlemişler, bunun içinde "Spider Man" varmış, bir de "holihop", onu pek çakamadım.
Ertesi gün "barbecue lunch" yaptıktan sonra "Red Rock" grubunun gösterisini kaçırmayınız.
Devrisi gün de "Glue Wein" gecesi düzenlenmiş... Gitar eşliğinde sıcak şarap ve sucuk ekmek...
Sucuklu sucuklu geğirirken de "Hollywoood gecesinde" film oynatıyorlar.
Ama titreyip kendine dönmek isteyenler fasıl eşliğinde Beyoğlu gecelerine ve Oryantal Dilara'ya da yazılabilirler... Hoplayıp zıplamak serbest, Dilara'ya sulanmak yasaktır. para takarken meme ucuna makas atabilirsiniz.
Yeni kimliğimize en uygun eğlenceye tangoyla başlanır, göbek atarak bitirilir.
Bu bir yılbaşı programı efendim yanlış anlaşılmasın, otel yönetimi öyle söylüyor.
yılbaşında öyle pijama ile evde oturup çerez atıştırmayınız efendim, biraz çağdaş olunuz. kaptırınız kendinizi hayatın akışına.
Siz çağdaş uygarlık yolunun ucunda bulunan "Thermal Resort"a gidiniz.
Oylarınızı da kemal kılıçdaroğlu'na veriniz.
He deserves you...
türkiye de 9 milyon engelli/özürlü oldugu halde neden dısarı cıkmıyorlar sorunsalıdır ...
türkiyenin en büyük sorunudur engellilerin düşünülmemesi.
ama engelliler kendilerini insanlara düşündürtmüyor türkiyede 9 milyon engelli insan var bunlar resmi rakamlar üstelik fazlası olabilir yani. şimdi bu insanlar nerde? neden sokaga cıkmıyorlar? efendim deniyor ki kaldırımlar sehir düzenlemesi uygun degil falan. bir nebze dogru sehir planlaması ne yazık ki uygun degil. engelli birisinin sokakta gezmesi dolaşması biraz zor. ama sebep bu mu? gercekten engelliler bunun icin mi sokaga cıkmıyor? bence hayır ! bu işlerin icinde olan biri olarak diyebilirim ki dısarıya sehir düzenlemesinden ötürü cıkamayan engelli yok!
asıl sebep ailelerde ve insanlarda...
şimdi efendim cocuk dısarıya cıkıyor dakika bir birisi yanasıyor soruyor; Ne oldu sana? anlatıyoruz tabi asla anlatmaktan yorulmadım sıkılmadım hatta hosuma gidiyor olayları anlatmak konusmak ama anlattıktan sonra baslıyor hersey. şimdi anlattıktan sonra karsında ki insan üzülüyor tabi ama oyle bir üzülüyor onu sana o kadar cok yansıtıyor ki sanki benim engelli olmam dünyanın en kötü seyiymiş gibi. ilk soylenen şey ''allah büyük'' ''sabret'' ''hem gencsin ilerde yürürsün inşallah''
bu cok önemli işte ''gencsin yürürüsün'' bunu bana moral vermek icin soylüyor biliyorum ama anlatıyorum teyze/amca benim yürümem genclikle alakası yok anlatıyorum ama o amca/teyze olaya oyle bir yaklaşıyor ki sanki ben yürümek istemiyorum da o beni ikna etmeye calısıyor şöyşe olay geciyor.
+geçmiş olsun evladım
-saol teyze/amca
+gencsin yürürsün inşallah
-yok teyze/amca öyle birsey degil
+oğlum allah tan ümit kesilmez
-öyle tabi haklısınız *
+hem yürüyince evlenirsinde *
bunun gibi bi ton olay yani yüriyemiyeceginizi ıspatlamak zorunda kalmak engelli insanların asosyal olmalarını saglıyor. yani engelli bir kişi icin moral cok önemli oda genelde cevresindeki insanları moralli görmek istiyor ama böyle olaylarla karsılasınca istemeyerek te olsa asosyal oluyor.
ikincisi aile..
utanıyorlar evltlarından aileler. bu nasıl anne, baba, amca, dayı, hala, teyzedir. oysa bu olay allah'tan gelmiş birsey buna inanıyorlar. nasıl bu cocuktan utanıyorlar bunun acıklaması yok. herseyi anlarım ama bunu anlamam imkansız. gerci annesinden babasından utanan züppe yok mu? onlarda aynı bokun anası babası işte. tabi o engellinin de sucu pısıp oturuyor öyle biraz diş gösterse oysa annesi babası onu tutabilir mi? onun da işine geliyor tabi. istemiyor dışarıya cıkıp insanlarla kaynasmak. cünkü öz güveni yok, kendine güvenmiyor yani sorun beyinde. yani engelliymis özürlüymüs farketmiyor.
hendisine engelli dediginizde bozulurlar mesela sakat dersiniz bozulur özürlü dersiniz bozulur engelli dersiniz bozulur lan ne diyelim de hele bana? sanki ben senden farklıyım yavrum! bende engelliyim özürlüyüm sakatım bunu kafama takıyormuyum bunu söylemekten utanıyormuyum.
lan bu özürlüler neden bu kadar sahtekar iki yüzlü arkadas internet aleminde özürlü engelli adam yok yahu bu nasıl iş. ekşi ye bakıyorum buraya bakıyorum binlerce yazar var. rockcu yazar var rapci yazar var ibne yazarlar bile var da özürlü yazar yok aq. nedir bu neden utanıyorsunuz. neden kendinizle bu kadar sorunlusunuz. siz gercekten engellisiniz özürlüsünüz kusura bakmayın.
türkiyenin en büyük sorunudur engellilerin düşünülmemesi.
ama engelliler kendilerini insanlara düşündürtmüyor türkiyede 9 milyon engelli insan var bunlar resmi rakamlar üstelik fazlası olabilir yani. şimdi bu insanlar nerde? neden sokaga cıkmıyorlar? efendim deniyor ki kaldırımlar sehir düzenlemesi uygun degil falan. bir nebze dogru sehir planlaması ne yazık ki uygun degil. engelli birisinin sokakta gezmesi dolaşması biraz zor. ama sebep bu mu? gercekten engelliler bunun icin mi sokaga cıkmıyor? bence hayır ! bu işlerin icinde olan biri olarak diyebilirim ki dısarıya sehir düzenlemesinden ötürü cıkamayan engelli yok!
asıl sebep ailelerde ve insanlarda...
şimdi efendim cocuk dısarıya cıkıyor dakika bir birisi yanasıyor soruyor; Ne oldu sana? anlatıyoruz tabi asla anlatmaktan yorulmadım sıkılmadım hatta hosuma gidiyor olayları anlatmak konusmak ama anlattıktan sonra baslıyor hersey. şimdi anlattıktan sonra karsında ki insan üzülüyor tabi ama oyle bir üzülüyor onu sana o kadar cok yansıtıyor ki sanki benim engelli olmam dünyanın en kötü seyiymiş gibi. ilk soylenen şey ''allah büyük'' ''sabret'' ''hem gencsin ilerde yürürsün inşallah''
bu cok önemli işte ''gencsin yürürüsün'' bunu bana moral vermek icin soylüyor biliyorum ama anlatıyorum teyze/amca benim yürümem genclikle alakası yok anlatıyorum ama o amca/teyze olaya oyle bir yaklaşıyor ki sanki ben yürümek istemiyorum da o beni ikna etmeye calısıyor şöyşe olay geciyor.
+geçmiş olsun evladım
-saol teyze/amca
+gencsin yürürsün inşallah
-yok teyze/amca öyle birsey degil
+oğlum allah tan ümit kesilmez
-öyle tabi haklısınız *
+hem yürüyince evlenirsinde *
bunun gibi bi ton olay yani yüriyemiyeceginizi ıspatlamak zorunda kalmak engelli insanların asosyal olmalarını saglıyor. yani engelli bir kişi icin moral cok önemli oda genelde cevresindeki insanları moralli görmek istiyor ama böyle olaylarla karsılasınca istemeyerek te olsa asosyal oluyor.
ikincisi aile..
utanıyorlar evltlarından aileler. bu nasıl anne, baba, amca, dayı, hala, teyzedir. oysa bu olay allah'tan gelmiş birsey buna inanıyorlar. nasıl bu cocuktan utanıyorlar bunun acıklaması yok. herseyi anlarım ama bunu anlamam imkansız. gerci annesinden babasından utanan züppe yok mu? onlarda aynı bokun anası babası işte. tabi o engellinin de sucu pısıp oturuyor öyle biraz diş gösterse oysa annesi babası onu tutabilir mi? onun da işine geliyor tabi. istemiyor dışarıya cıkıp insanlarla kaynasmak. cünkü öz güveni yok, kendine güvenmiyor yani sorun beyinde. yani engelliymis özürlüymüs farketmiyor.
hendisine engelli dediginizde bozulurlar mesela sakat dersiniz bozulur özürlü dersiniz bozulur engelli dersiniz bozulur lan ne diyelim de hele bana? sanki ben senden farklıyım yavrum! bende engelliyim özürlüyüm sakatım bunu kafama takıyormuyum bunu söylemekten utanıyormuyum.
lan bu özürlüler neden bu kadar sahtekar iki yüzlü arkadas internet aleminde özürlü engelli adam yok yahu bu nasıl iş. ekşi ye bakıyorum buraya bakıyorum binlerce yazar var. rockcu yazar var rapci yazar var ibne yazarlar bile var da özürlü yazar yok aq. nedir bu neden utanıyorsunuz. neden kendinizle bu kadar sorunlusunuz. siz gercekten engellisiniz özürlüsünüz kusura bakmayın.