bayramda şeker dağıtır gibi yivsiz tüfek taşıma ruhsatı dağıtılıyor,
sütün litresinin 30 lira olduğu ülkede 2500 liraya silah bulabiliyorsunuz hem de adres sorar gibi ilgili mahallelere gidip esnafa sorarak.
sosyal medyada her gün düğün, asker uğurlaması, hobi, yaşam tarzı diye silahlı videolar paylaşılıyor, sıfır takip, sıfır soruşturma.

ne bekliyordunuz?

ülke silah, uyuşturucu ve fuhuş cenneti.

söyle bana ben whatsapp'tan ileteyim?

kombin adı altında dümdüz karnını, kavun gibi götünü, şeftali memelerini paylaşıp, seçmece mekanlarda story atan kızlarım, sizi takip eden 65K kişinin tamamı yakışıklı, 25-35 yaş karizmatik erkek mi sanıyorsunuz? en az 40 bin tanesi sizi sikme hayaliyle belirli periyotlarda fotolarınıza 31 çeken dayılar.

şimdi de o kadar tuhaf duruyor mu?

çok kadın, çok kadındır. çok erkek de çok erkektir. çoğu kadın çok erkekle beraber olduğundan çoğu erkek için çok kadın olabiliyor. yani çok seven çokla az seven azla, bu bir tercih. doğrusu yanlışı yok. faydaları ve zararları var. ya deneyeceksin ya deneyeni dinleyeceksin, ölç tart biç, bir yol seçeceksin. zira bu işte orta olmaz. orta yoktur. ya çoktur ya azdır. bazen 5 çoktur bazen 10 azdır. anlaşılır mı? sanmam. önemli mi? değil.

kimi istemediğinizi bilmediğiniz sürece cevaplayamayacağınız bir soru.

cevaplayamayacağınız ne kadar uzun ve zor bir kelime lan. Allah türkçe öğrenen yabancıların yardımcısı olsun.

cevap-la-y-ma-a-cağ-ınız.
kök - yapım eki - kaynaştırma harfi -olumsuzluk eki - zaman çekim eki -kişi çekim eki.

vay amk.

geleneksel çince öğrenirim daha iyi.

menzile varmış, aşmış, kanatlanmış ve uçmuş insanın eylemidir.

ihtimaller denizinde sörf yaparken güneşe gülümseyen özgür bir serseri pervasızlığıdır.

ferasetin, cesaretin, esaretin bedelidir, akıl oyunlarıdır, dürtüş kulübünün ilk kuralıdır.

eksisozluk'te debe'ye giren resimdekisanatci adlı yazarın entry'si mükemmel açıklamış bu simülasyonu.

---alıntı---

birkaç yıl önce, survivor yarışmasının hollanda versiyonunu, feminist oda arkadaşımla izleme zevkine nail olmuştum. hollanda survivor'ın bu serisinde iki ada vardı ve birinde sadece erkekler ve diğerinde sadece kadınlar bulunuyordu. feminist oda arkadaşım serinin reklamını bana ve diğer öğrencilere haftalarca yaptı zira ona göre bu program bize kadınlar tarafından yönetilen bir toplumun ataerkil toplumun kötülüklerinden nasıl kurtulmuş olacağını gösterecekti.

olayın nasıl geliştiğini anlatayım : iki grup kendi adalarına bırakıldı ve başlangıç için bir miktar erzak verilerek kendi hallerine bırakıldılar. iki grupta da başlangıçta insanlar yerel hiyerarşiyi anlayana kadar bir miktar karmaşa oldu. erkekler genellikle neyin gerekli olduğunu düşündülerse onu yaptılar – ortamda emir veren bir lider yoktu. kimi avlanmaya çıktı, kimi yiyecek toplamaya giderken kimi balığa çıktı. bir elemana kumda oturmaktan gına geldi bank yapmaya başladı. diğerleri zamanla büyüyen bir klübe yaptılar. bir diğer eleman her gece yemek yaptı. birkaç gün içinde, muntazam bir medeniyet çıktı ortaya, hergün bir öncekine göre biraz daha varlıklı bir medeniyet.

kadın topluluğu da bir rutine bağladı hemen. havularını asacak bir ip gerildikten sonra güneş banyosuna ve ağız dalaşına başladılar. çünkü erkeklerin aksine kadınlar grubun ortak kararı olmadan hiçbirşey yapamıyorlardı. ve grup en az bir düzine kadından oluştuğu için, hiçbir zaman ortak karar da alamıyorlardı. birkaç bölüm içinde kadınlar tüm erzaklarını yediler, tropik fırtına ile sırılsıklam oldular, kum sineklerince çiğ çiğ yendiler ve genel olarak acınası bir haldelerdi. erkekler ise gayet mutlu mesuttular. çatışmalar vardı tabii ama bunlar genelde hızlıca çözülüyordu.

bunu feminist arkadaşımla izlemek ise paha biçilmez bir deneyimdi. önce farklılıklara kılıf uydurmaya çalıştı ama argümanları hızlıca zayıfladılar ve zayıfladılar. sonunda program yöneticileri, birşeyler yapmaları gerektiğine karar verdiler ve kadınlara yardım etmek üzere erkek adasından 3 erkeği kadın adasına gönderdiler. kadın adasından da 3 kadın erkek adasına gitti. bu bölüm boyunca feminist arkadaşımın yüz ifadesi paha biçilmezdi.

başlangıçta kadın adasına seçilen 3 erkeğin, gayet tahmin edebileceğiniz nedenlerle, ağzı kulaklarında idi. ama sonra adaya gittiler ve kadınlarca karşılandılar. “klübeniz nerede?” diye sordular. “bizim klübemiz yok”. “ezaklarınız nerede?” diye sordular. cevap : “tüm pirinci yedik”. vs. vs.

3 eleman sonuçta köpek gibi çalışmak zorunda kaldı. ilk haftalarda edindikleri tüm yetenekleri kullanarak ve deneye yanıla bir klübe inşaa ettiler, balık avladılar, kadınlara yiyecek toplama işi yaptırmaya çalıştılar. kadınlar dırdıra ve güneş banyosuna devam ettiler.

erkeklerin adasına giden 3 kadın ise oldukça mutlu oldular. yemek, barınak ve yeterince erkek ilgisi hazırdı. onlar da güneş banyosuna devam ettiler.

ve dostlarım bu, ataerkil toplum düzeniydi. benim eski arkadaşım ise artık feminist değildi.

---alıntı---

benzini shell'den, hava durumunu kelden almanın sırrını keşfedenlerin adamıdır.

inadı inat, götü altun kanat bir kişilik olmalı.

(bkz: dedikoduception)

en hafif tabiri ile ayıptır.

sizi çağırmalıydı, hatta sonrasında takı töreninden sonra takıları çıkarmak için gelin odasına çıktığında, tuvalet için müsaade isteyip sizi düğünün yapıldığı mekanın temizlik eşyalarının saklandığı tenha odada bir temiz sikmeliydi.

sonrasında karşılıklı oynayıp, gelinden daha kıymetli olma hissiyle evinize dönerdiniz. hiç olmazsa böyle bir düşüncesizlik yerine, medeni bir davranış biçimi sergilenmiş olurdu.

dini tartışmalarda inanç kavramını bilmeden, inanç felsefesi okumadan ancak karşılıklı ego tatmin edilir.

bu sorular soruldu, cevapları verildi, hiçbir cevap diğerine %100 üstün gelemedi, mutlak doğru olarak kabul görmedi. haliyle, ikna olmak gibi bir durum söz konusu değil. cevaplara bakarsın, düşünceni sınarsın, değişiklik olsa da olmasa da daha zengin bir bakış açısıyla hayatına devam edersin. neticeye bağlamak zorunda değilsin.

islam köleliği neden tamamen yasaklamamıştır sorusu inanç felsefesinin temelleriyle çelişir, kedilerin neden 4 bacağı var demekle aynı şeydir.

(bkz: house md)
(bkz: lie to me)

ve tabii ki the mentalist.

bu dizileri kombine şekilde izlemeyin, manyak olursunuz. hepsi sherlock esinlenmesi, deduction temelli işlerdir. muhteşem işlerdir.

kanımca türk takım sporu tarihinin en büyük başarısıdır. takım sporlarında dünya şampiyonluğuna ulaşılan tek mecra burası olmalı. bilen varsa düzeltin, bu kızlarımızın takımı, türk spor tarihinin en başarılı takımıdır.

zenginim. yakışıklıyım. ab vatandaşıyım.

zavallıdır.

bıktırdıysan, gider.
kandırdıysa, aklın nerdeydi?

efendim canım?

yukarıda bayramda şeker dağıtır gibi beddua dağıtan dallama kardeşim.

ne bekliyordun ki? senin kucaktayken iyi, başkasında zıplarken mi orospu oldu? ha sana vermediyse bu öfke normal.

yok verdiyse, sıranı savmışsın, numeratör kağıdını yırtıp atıcan zira hükmü yok.

eğer seni aldatmadıysa, boş yapıyorsun. terk edilince burayı aile mahkemesine çeviriyorsunuz.

ulan yaşadın, bitti. kıza ne senin verdiğin değerden, hayallerinden, ümitlerinden, beklentilerinden. geçirdiğin zaman cebine kalan, bu kadar basit. sen hangi yüce varlıksın da tüm beklentilerin karşılanmak zorunda kimsin olum? ayna yok mu evinde?

kazık mı yedin? aklını kullanaydın da yemeyeydin kimse kimseyi yok yere sikmez.

büyüyün olm, büyüyün.

özellikleri aşağıdaki gibidir:

- kafasında soru işareti varsa sevişmez.
- ne zaman dominant ne zaman edilgen olacağını karşısındakine göre mükemmel ayarlar
- olayın içinden kopsa dahi çaktırmaz, seksi sever, sayar.
- asla orgazm taklidi yapmaz, olamadıysa da dert etmez.
- kolay yorulmaz, seksi ticarete dökmez, am verdim karşılığında bana ne verecen kafasına girmez.
- canı istiyorsa kendisi başlatır. davetiye beklemez.
- utanma sıkılma olmaz, içinden geldiği gibi bağırır çağırır.
- nereyi öpeceğini, emeceğini, ısıracağını, yalayacağını iyi bilir.
- dirty talk'u ayarında yapar.
- yönlendirmelerden anlar, sağdan sola, soldan sağa parmağınla bile yönlendirirsin.
- ayarında hareketli olur,
- seks yaparken nasıl göründüğüne önem verir, bilir, jest ve mimiklerle hafif soslar ekleyebilir.

bir horozla anlaşın.