bugün
- icardi190526
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız19
- anın görüntüsü16
- icardi1905 silik olsun kampanyası19
- şehirler arası aşk yaşamak9
- hamas bir terör örgütüdür14
- true'nin porno arşivi kaç gb8
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- sözlük kızından gelin olmaz21
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- vatandaşlık farkı alan otel21
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- futbolcu ismiyle nick almak12
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- bir kadının yemek ısmarlaması14
- ideal duş alma sıklığı14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- artificialintelligence12
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- uzağı göremeyen insan9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım16
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
entry'ler (118)
söyleşilerde, imza günlerinde gördüğüm kadarıyla, büyüklerinin ustalarının yanında konuşurken çekinmesiyle, konuşurken heyecanlanmasıyla, gerçekten bizden biri. esasında bunu köşesinde baya bir önce kanıtlamıştı zaten, tescillenmiş oldu. ayrıca yeri gelince kıskanılan adam.. *
tecavüzcü coşkun ve tarihin tozlu sayfalarına karışmış nice figürandan öğrendiğimize göre, önce boyuna yapışılır, boynu öpülen * kadın kaderine razı olur, asla hayır diyemez. burdan kanımızda vampirlik olduğunu çıkarabiliriz.
bir de kavuşan bedenlerin aşırı sürtünmesinden dolayı kabuk bağlayan uzuvlar vardır ki, gerçek türk sanatı yerine geçer.
bir de kavuşan bedenlerin aşırı sürtünmesinden dolayı kabuk bağlayan uzuvlar vardır ki, gerçek türk sanatı yerine geçer.
adı arazinin düzlüğü nedeniyle kıvrıla kıvrıla akmasından gelir. coğrafyada bu kıvrımlara menderes denir. ege'yi besleyen, ovaların su ihtiyacını karşılayan önemli bir nehirdir. biriktirdiği alüvyonlarla bolca lagün gölü oluşturmuştur. son yıllarda yazları kurumaya başlamıştır.
Yosunla beslenen, ön dişlerinin sertliği ve büyüklügü ile papağana benzeyen rengarenk balık. bembeyaz lezzetli bir eti vardır. ege de ve akdeniz'de bolca bulunur. kayalık, bol yosunlu temiz denizleri sever. sürüler halinde gezerler.
büyük ihtimalle yunancadan yadigar kalan, ayvalıklılar tarafından bolca kullanılan balık ismi. sahibi, uzun ince ufak boyutlu bir balıktır. (bkz: lapa)
inanılmaz bir çekiciliği olan yemek. öyle ki, insan ömrü boyunca sahil şehirlerinde yaşayıp, bu güzide yemekten bolca yemiş olsa bile, nevizade'de para bitmiş içecek ucuz bira ararken, rakıyla götüren abileri görünce bir ekmek banabilir miyim abi deme isteği uyandıran şaheser. tereyağının en güzel olduğu an.
ingilizlerin yemek konusunda ne kadar acaip olduklarının bir göstergesi daha. ekmek arasına kızarmış patates doldurulur, bolca tereyağlanır, isteğe göre sirke falan da dökülür içine. yiyenin obez olmaması kaçınılmazdır.
(bkz: fish and chips)
(bkz: yorkshire pudding)
(bkz: fish and chips)
(bkz: yorkshire pudding)
orjinali okyanus balıklarından yapıldığı için saman tadında olan, balık yemenin o eşsiz muhabbetini fast food'a çeviren yemek. buralarda da çiftlik çuprasıyla mezgitle falan yapılıyor.
yüzlerce iyi müzik grubunun yanısıra, dünyanın dört bir tarafında onlarca ezilmiş, sömürülmüş halk, bozulmuş ahlak yapısı, ekmek arası patates * fish and chips, gibi salak yemekler, absürd bir mizah anlayışı, her yere uzatılabilen bir dil ve sahil yörelerinde bira kutuları gibi bir çok gereği tartışılacak kazanç sağlamışlardır.
her ne kadar geçmişteki hatalarından ders çıkarmış, artık onların muhasebesi yapılmış sonuçlanmış gibi gözükse de, dalga geçen kişinin içinde bir yerlerde bir hüzün, bir sıkıntı vardır. bu hareketin en iyi tamamlayıcısı acı bir gülümseme olabilir ancak. ayrıca bir güçlü görünmeye çalışma belirtisidir. bazen gereklidir.
büyük ihtimalle küresel ısınma ve değişen havalar nedeniyle birkaç seneye akdeniz bölgesinde görülemeyeceğini tahmin ettiğim iklim türü. artık karadeniz'e baltık denizi sahillerine akarız.
tarantino'nun death proof'unun sonuna iyice bir renk getiren, insanda suratında aptal bir gülümsemeyle zıplama hissi uyandıran şarkı. gelenek bozulmuyor, tarantino filmlerinden kötü soundtrack çıkmıyor.
terracotta'da denir..
bu sene radarlive festivali sayesinde ülkemizde de sahne almış eğlenceli ingiliz grup.
uzun süredir güncellenmeyen, son zamanlarda da ulaşılamayan kaliteli online müzik dergisi. aynı zamanda türün bizdeki ilk örneklerindendir. artık kuşe kağıda basılacakmış sanırsam.
(bkz: sadi tirak)
(bkz: sadi tirak)
genelde hazır konuları çizmesi ve dudaklarıyla gelecekte bahadır baruter modelini dolduracak gibi olan ama çizim kalitesi konusunda ona yaklaşamayacak olan insan. çünkü baruter bir ruh hastasıdır.
ha bir de börek sever(miş).
ha bir de börek sever(miş).
bir alışkanlıkla hareket eden ve çocukluguna doyamayan, ezik demenin ağır kaçtığı erkeklerdir. yıllar yılı, anne, abla, ebe dadı gibi kollayıcı, şefkatli kolların arasında büyümüş erkek veya erkekimsi, bu figürler hayatından çıktığında kendine yine yaslanacak, dizine yatacak yumuşak bir yer arar, saçının okşanmasını ister, olay budur. hoş görülmesi gerekir çünkü bazen erkek olmakta kolay değildir..
ilk çıktığı zamanlarda soft ço. ferresi ayarında videolarıyla paylaşım forumlarında baya bir yer aldığı için, her zaman bir acımayla, önyargıyla bakılan fransızların popstarı. Haberimiz yok ama o da bunalımdan bunalıma koşmuştur ergenlik dönemlerinde tahminen.zaten bir ara tombalak britney spearsvari resimleri geziyordu ortalıkta. Konserine gelenlerde genelde orta yaşlı dürbünlü erkeklerden oluşur, en azından benim denk geldiklerim öyleydi. ha bir de mıymıy şarkılar söyler, lolita imajını pekiştirir.
aşağı yukarı bundan 4 5 sene önce pörtlemiş bir akımın eseridir. çekiciliğini her gitar çalmak isteyen kızın eline bir bas gitar almasıyla kaybetmiştir. yine de başarılı bayanları takdir etmek lazımdır. turgut berkes'in grubu karakutu'da çalan ayça sarıgül çok teknik olmasa da masstival'deki performansıyla şu anda akla ilk gelendir, ancak melissa auf der mar bu konuda bambaşkadır.