bugün

benim beynime uyurken chip yerleştirdiler, senin beynin hala boş, hahahahahahah.

şeklinde zevkin doruğudur.
bir kere diğer insanların göremediği şeyleri görüyor iddiası çok caziptir.
hayali olarak arkadaşların var ve konuşuyorsun karşılık da alıyorsun.

bunlar halüsinasyon olsa da bir şey farketmez, mutlu isen mutlusundur...
ara sıra olmak istemiyor değilim bak..
illa ki size bakacak biri bulunur. tek hoş yanı budur.
hiçbir zaman yalnız kalmamak...
hem senarist hem başrol.
intihar gibi bir eylemi en çok tercih eden hasta grubundan bahsederken, bu hastalıkta hoş bir yan bulup, bunlarla eğlenmek ne kadar hoş olabilir bilemediğim için bulamadığım "yanlar".

şizofren bir yakınınız olduğunda hayat burnunuzdan gelir. Siz de sürünürsünüz sürekli yeni ataklar, sürekli kullanılması gereken ağır ilaçlar vs. vs. yani önce bir şizofreninin ne olduğunu okuması gerekiyor bu "hoş yanları" bulan insanın.
şizofren olmayanlar tarafından yapılan bir tahminden öteye geçemeyecek yanlarıdır.
zira öyle kötü yanları da olabilir ki tüm hoş yanları silip süpürüverir.
siz sizolun şizofren olmadan konuşmayın veyahut şizofrenliğe bel bağlamayın.
ne yaparsan yap hiçbir yasal sorumluluğunun olmaması. kafana göre yaşam tarzının olması.
devamlı halüsinasyonlar ile beraber yalnız kalmama olayı.(bu ne lan*)

şizofreninin bir psikoz olduğundan haberdar olmakla beraber burada konu biraz ciddiyetten uzak, gırgır muhabbeti olsun diye. zaten başlığı iyi anlamamak ve düşülen entrylerdeki:

bu boktan şeyin içindeki bir hoşluk düşüncesi veya polyannacılık oynama..

temasını kapmamak için gay olmak lazım.
gardrobumun baştan aşağı mosmor olacağı durum.
asla ben yalnızım, hiç arkadaşım yok demezsin.sürekli sohbet edecek, yeri gelir batak çevirecek* birilerini bulursun, pardon uydurursun.

(bkz: halüsinasyonu ile anlaşamayıp evden ayrılan şizo)
-abi!abi?
-ne var?
-abi be hastane almıyor bu şizofren özentilerine de ayrı bi hastane açsak?
kuskusuz ki sizofreni hastasi oldugunu bilmemektir. gercegi ogrenene kadar hayal gucuyle suslenen hayat, bilincaltiniz pembe duslerle dolu oldugu muddetce toz pembe devam edecektir.

peki doktorun odasinda yapilan testler ve terapiler sonrasinda recetenizde yazan tani: sizofreni ibaresini fark ettiginiz o an? iste o an, o toz pembe hayatinizin pembesi gider, tozu kalir.
kişinin her zaman için kendine uğraşacak bir şeyler bulması.
hayatı çok çeşitli yaşamaktır. tek düze hayattan iyidir.belki bir gün annen ölür ama senin için ölmez hep yanında olur belki sevdiğin kişi olmaz artık yanında ama sen bilemezsin yanındadır. belkide köpek besemek istiyorsundur ama annen izin vermiyordur ama senin bir köpeğin vardır.. bence şiofren olmak bu noktada iyidir..
Uzaktan özenilecek fantastik bir hastalık gibi dursa da kurgusal açıdan alfred hitchcock ürünü anlam verilemeyen bir film gibi algılanabileceğinden hiç de hoş yan aranmaması gerekir bu hastalıkda. Tek hoş yanı tamamen olmasa da tedavi edilebilir olmasıdır (en azından semptomatik).
bir çok kişi gibi göründüğünden dolayı kendini yalnız hissetmemesi.
yalnız değilsiniz en azından yapmak istediklerinin danışabileceğiniz biri olur yanınızda güzel bir şey olabilir olmayabilirde.
Mal amk bu çocuk sen o ilaçlari içsen götünü yikayamazsin hiyar ama o insanlar hayata tutunmaya çalisiyolar.
Simdi siktir git kumda oyna.
Bazen de sözlükte özgürce yazabiliyorsun.
(bkz: sol frame)