bugün

Minnie Ripperton ın loving you sarkısını reklam muzıgı olarak kullanan sakız
icinden cıkan cizim ve soylevlerle askı sacma sapan tanımlayan sakız
mükemmel kokusu ve bağımlılık yapan tadıyla çocukluğumu mahveden sakız
sadece aşkın ne olduğunu anlamak için alınan sakızlardır. nitekim anlaşılmıştır biraz değişik de olsa.
limon ve elmalısını sevdiğim, çizimleri fena olmayan sakızdır. tadına bakılasıdır.
loving you gibi muhteşem bir reklam müziğine sahip sakızlardır.

ayrıca muzla çileğin aşkıdır *
acıdır ki aşkı bilmedigimiz çocukluguma denk gelmiştir.çocuk ne anlar la aşktan?
Bir döneme imzasını atmış, yeri hatıralarda saklı efsane ciklettir.
"love is" isimli sakızın türkiye'deki pazara "şıpsevdi" ismiyle girmesiyle başladı her şey.
BU sakızın içinden çıkan resimler; bazen bir kızın, bazen ise bir erkeğin, genelde ise her ikisinin yer aldığı renkli çizimlerle, aşk'ın hallerini ele alırdı. Nedense o resimlerdeki yazıları okurken love is kısmını da okurdum ve şimdilerde anlıyorum ki verdiği mesajlardan uzak kalmamın sebebi belkide oydu.
yani misalen;

"aşk...
love is...

...hayatı daima iyi tarafından görmektir.
...always looking on the bright side of life."

olan bir resmi, "aşk, hayatı daima iyi tarafından görmektir." şeklinde okuyamadım hiç bir zaman.
O yazıları ben hep, "aşk, love is, hayatı daima iyi tarafından görmektir." diye okudum.
zaten o aradaki love is'i de, lav iz'den ziyade leyvis diye okurdum.
ve gene enteresandır ki, çocukluğumda bu yazıları okurken, aşk değilde mutluluk olarak nitelendirirdim kendi içselliğimde.
Çocuk aklı işte..
Kim bilebilirdi ki o yaşlarda, mutluluğun aşkla hiç bir alakasının olmadığını...
(bkz: şuayip getir oğlum rakıyı içlendim yine)