bugün

(bkz: muhibbi bunu beğenmedi)
hohooo vurdurmak ne kelime.
Kendisine akrostiş yazdım.

Varamadım sana uzak bu diyarlardan
Ulaşılmaz sevdan sığmadı içime, artık ayan beyan
Rahvan atlar gibi uzak yollardan
Dört ayrı koldan, dört nala gelir de
Ulaşır mı bilmem şu avaz avaz acı nidam
Rayihası burnumda tüter buram buram
Uçmaya hazır kelebeklerin içimde kozan
Yoruyor beklemekle geçen bunca soğuk hazan
Ol sen bir heceden bir cümle ile tamam
Rahat duramıyon di mi yine vurdurmadan.
Ara sıra kaşınıyor, sonuçta şiir yazıyorum ara ara, pozitif korelasyon yani...
Hasta mısın kardeşim? Nasıl bir ruh hastalığı bu?
(bkz: avni bunu hiç beğenmedi)
Hem de nasıl.

(bkz: bir ona bir ona)
şiir yazmayı bıraktım ama çok ekmeğini yedim kızlar 2 tatlı lafa tav oluyor. ayy çok tatlısın bu lafları nerden buluyorsun. ben kızları tavladıkça kudurup çamur atan abazalar vardı birde abi nasıl düşürüyon biz bir tane bulamazken sen terkediyorsun felan diye.

şairliğin şöyle kötü yanı var ayran gönüllü maymun iştahlı sanılmak ama isin aslı sadece duyguları seviyoruz o acıyı, sevmeyi felan. kızlarda ay salak benim için şiir yazmış sanıyor. duygu bitince aşkta bitiyor. sevemiyorsun olmuyor olmuyor sayısız kıza methiyeler iltifatlar ama aradığını bulamıyorsun.

şairliği bırakma sebebim kızlara ümit verip duyguları ile oynadığımı farkettim yazık günah. ilham için kullanmak gibi.
ama hayatta öyle değil mi ? mesela ölecek hastaya moral olsun diye gerçeği söylemeyip iyileşecen demesi gibi.
Sadece karşı cins için şiir yazılmıyor ki gidip bulutlara bakıp ,ağaçlara bakıp da yazılır öyle bir kaide yok.
milletimizin geldiği nokta. şiir yazan erkek vurduruyor mudur bilmem ne. hangi zamanda, hangi nesille neleri yaşıyoruz bi bilsem.