bugün

hazreti muhammed mustafa'dan (sallallahualeyhivesellem) şefaat (bağışlanma) dilemektir.
islamda yeri olmayan bir dileyiştir. bağışlanma ancak allahtan dilenebilir. kulu ilah etmiş sapkın sakallılar örgütlerince ortaya atılmış ve islami kaynağı ortalama bir göte dayanan terim.

edit: aptal saptal şekillerde konuyu uzatıp milleti dini bilgiden yeksan bırakmanın anlamı yok. peygamber sadece allahtan şefaat "dileyebilir." şefaat edemez. saçmalamayın. o sakalı götüne vurmuş saçma hocalarınıza belirtin bunları. peygamber efendimiz (s.a.v) ın ahlakından uzak; allahtan uzak, saçma sapan bir islam temeli altındasınız. kuranın ilk emrine karşı doğmuş avel embesil sürüleri.
Şefaat kelime olarak; birinden, başkası adına bir ricada bulunma, kusurlarının bağışlanmasını dileme, bir suçlu veya ihtiyaç sahibinin af ve iyiliğe kavuşması için diğeri tarafından vâsıtalık etme, kayırma, iltimas ve yardım isteme mânâlarına gelmektedir.

islâmî ilimler ıstılâhında ise şefâat, buna ehil olan bir zâtın, allah teâlâ’dan, günahkâr bir mü’minin affını niyaz etmesi demektir.

ehl-i sünnet inancına göre, büyük günah sahipleri hakkında peygamberlerin (aleyhimüsselâm) ve hayırlı mü’minlerin şefaatta bulunma selahiyetleri/yetkileri vardır. bu husus meşhur hadislerle sabittir.

kur’an-ı kerim’de de, “(ey muhammed!) hem kendinin hem de mü’min erkeklerin ve mü’min kadınların günahının bağışlanmasını dile.” buyrulmuştur. Şefaati inkâr edenlere sormak lazım: rasûlüllah efendimizin (s.a.v.) mü’minler için af dilemesinin faydası olmayacaksa bu ayetin manası nedir? keza buyrulmuştur ki, “artık şefaatçıların şefaati onlara (kâfirlere) fayda vermez.” bu ayetin üslubundan ve ifade tarzından da anlaşılmaktadır ki şefaat vardır. yani; ey kâfirler, siz öyle kötü ve zor durumdasınız ki, herkese faydası olan şefaatin bile size yararı olmaz, denilmek istenmiştir.
evliya çelebi rüyasında bunu söyleyeceğine "seyahat ya resulallah" der ve olaylar gelişir.. *
Mantıksal olarak allah dışında kimseden şefaat (bağışlanma) dilenmez.