bugün

muhte$em bir küçük iskender özgür metni. aklı zorluyor.

ilk kur$unu alnına sıkacağım. ikincisini karnına; sonraki kur$unlar sırasıyla omuzlarına: Böylece ıstavroz çıkararak öleceksin. Ne mutlu sana! Bana bir kadeh $ampanya ısmarlamak için ne bekliyorsun? !

ipi boynuna kravat $eklinde bağlayacağım. Asılırken kibar ve efendi görüneceksin. Ne mutlu sana! Her yanım tereyağı içinde, bana biraz havyar sürmek için ne bekliyorsun? !

Sana saplayacağım bıçakla tanışmanızı istiyorum; çok eski dostumdur. Birlikte çok i$ ba$ardık, çok badireler atlattık. Keskin bir dili vardır. Yani bir ülkeyi bile bölebilir. Öyle keskin bir dil! Ne mutlu sana! Bana $urdan bir kilo tecavüz tarttırmak için ne bekliyorsun? !

Susadığın için boğarken seni ben, su sporlarına yeni bir bran$ kattığını düşün. Alnına neşterle God yazacağım. Gotik harflerle, yeni dalga akımının etkisi altında, biraz Chaplin'i taklit ederek. Biraz kafası karı$ık bir Richard Brautigan'ı taklit ederek. Biraz enseyi omurgaya kadar almı$ bir berberi taklit ederek. Ne mutlu sana! Aramızdaki sinir haplarını toplayıp zorla konu kom$uya yutturmak için ne bekliyorsun? !

Bizim senle hukukumuz var. Avukatımız var. Suçumuz var.

Bizim senle bir ömrü payla$maya andımız, bu andı çiğneyip içyüzümüzü if$a eden ihanetlerimiz, birbirimizi kolayca harcamanın lüksü, bu lükse sığan ba$ önde bo$ bo$ oturu$larımız var. Konu$amayı$larımız, hiçbir $eyi açıklayamayı$larımız, kaçıp gitmeyi erdem sayı$larımız var. Umutmu$, bir $ans daha vermeklermi$, özürlermi$, lütfen unutlarmı$: Zaaf Zaaf! Bunlar evrim zaafı! Ben kin tutmayı aşktan daha yüce bilirim. A$k acısı silinir, kin mezara kadar! Sadece hümanist olacak kadar düşük değil IQ seviyem!

Bu gece alkolle sabahla; ona de ki: Ben kanıma kırmızı rengi veren ki$iyi kaybettim.

Bu gece hüzünle sabahla; ona de ki: Ben bedendeki mıknatısın büyüsünü bozdum.

Bu gece iğrenç bir korku filmiyle sabahla; ona de ki: Kabuslarımın orta yerindeki tek güzel mabedin kapısına sıçtım.

Bu gece imla kurallarına uyulmu$ edebi bir intihar mektubu ile sabahla; ona de ki: Farkındayım, ölsem, cesedimi gerçekten te$his edebilecek tek insan odur; ceset de olsam, hainim hâlâ.

Ne mutlu sana!
kişiye, üvey sevgili den daha yakın bünyedir.
aynı zamanda bir köpekevlattır.
"arkadaş" kaldı mı gerçekten sorusunu soruyorum kendime. Herkes üvey, herkes çıkarına uygun düştüğü sürece kuzu görünümlü ama aslı çakal yürekli, "herkes" lafını kendi küçük evrenim içinde kullanıyor tanımadığı altı milyar küsür insanı tenzih ediyorum
- asla sevgili olamayacağımızı bilerek sarılabilir misin bana?
+ seni asla arkadaş olarak göremeyeceğimi de sen bil olur mu?

bu oldu. evet oldu. sonra bir isim koysak dedik, ne koyabiliriz. üvey arkadaş, ne arkadaşım, ne dostum, ne sevgilim, ama güç kaynağım, ama sakin köşem, ama herkesten kaçıp sığındığım, ama doğayı bulduğum, ama sayısız kere içip sarhoş olduğum, ama kustuğumda temizleyen, ama birlikte uyuduğumuz, ama sevişmediğimiz.

ama üvey arkadaş, tam olarak bu.