"altmışlardan sonra postmodern tanımıyla bir şemsiye altında toplanmaya çalışılan edebiyatın, sanatı oyun(#9129848) olayak gören anlayışının kurgu düzlemindeki izdüşümüdür."

(bkz: yıldız ecevit)
kendi içinde başka bir romanı anlatan roman veya kendi içinde başka bir oyunu anlatan oyun üstkurmaca örneği olarak gösterilebilir.

okuyucunun hikayeye tepkisini öngören bir hikaye.

--spoiler--

beyaz kale'nin sonlarına doğru geçen "kitabımın sonuna geldim artık. belki de akıllı okuyucularım arasında hikâyemin çoktan bittiğine karar vererek onu ellerinden atmışlardır artık.” cümlesi.

--spoiler--
Teorik kurmaca, meta-kurmaca, üst-anlatı gibi isimlerle de anılan anlatı öğesi.

Terim ilk olarak 1960 sonlarına doğru William Gass tarafından ortaya atılır. Bu sebeple postmodernist romanla özdeşleşmiştir.

Kurmaca, romanın içerik öğelerinin aksiyonel bir yapı oluşturacak şekilde düzenlenmesidir.

Üstkurmaca, postmodern edebiyatın ana kurgu eğilimidir. Başka bir deyişle roman teorisini roman yazma pratiği içerisinde göstermedir. Roman sanatının oluşumuna dair meseleleri konu alan metinler, üstkurmacaya örnek teşkil eder.

Üstkurmacanın yazma sürecini konuya dahil etmesi dışında postmodernist romanın anlatıyı bir oyun olarak görmesi de onun karakteristiğini belirler. Başka metinlerin alıntılanması ya da başka metinlerden yola çıkarak metin yaratma edimi söz konusudur. Geleneksel edebiyatta taklitçilik olarak değerlendirilen bu durum, postmodernist anlatılarda yazarın biçimsel yenilikler oluşturmasına, kendi özgün tarzını yaratmasına olanak sağlar.
Başka metinlerden yola çıkılarak parodi, pastiş gibi tekniklerle oluşturulan metin, ikincil bir metindir. Okuyucu, bu karmaşık evrenin içine çekilmeye çalışılır.

“Bu bağlamda kurmaca içerik, hem yemeklerin sofradaki kusursuz sunumunu hem de yemeğin hazırlanma sürecinde dağılan mutfağın durumunu içerir.” (H. Sazyek)

Romanda dış gerçekliğin yansıtılmasından çok metnin nasıl kurgulandığı anlatılır.

Yansıtmacı romanın sorunsalı nesnel gerçeklikten alınmıştır. Romandaki olay, neden sonuç ilişkileri dahilinde mekan-zaman-kişiler odaklı olarak verilir. Modernist romanda ise aynı kurgunun bireyselleştirilerek deforme edilmesi söz konusudur.
Postmodernist romanın dış gerçekliği de iç gerçekliği de yansıtma amacı yoktur. Amaç, kurmaca evrende sanal bir gerçeklik oluşturmaktır.
Üst kurmaca, çoğulcu ve eş zamanlı bir gereklik arayışının yansımasıdır. Burada, özne ile nesne, reel gerçek ile kurmaca gerçek birbirine karışır.
Samuel Beckett, anlatılacak bir şeyin kalmadığı bir dünyada edebiyat kendini anlatmak zorunda kalmıştır, der.
- Metnin kuruluşunu, yazılış sürecini olgu içerisine konumlandırma, diğer kurmaca metinleri de kısmi olarak yerleştirme.
Romanda sürekli olarak anlatılanların kurmaca olduğunun altı çizilir. Yazar, romanın yazılış sürecini romanın ana konusu haline getirir. Bu yöntemle romanın teorik meselelerine de değinme şansı elde eder.

Anlatı metinlerinde çoğu kez bir yazar-anlatıcı, söz konusu metnin nasıl kurgulandığını anlatır okuruna, onunla kurgu sorunlarını tartışır. Metnin kişileri ise farklı bir ontolojinin insanlarıdır; onların etten kemikten çok dilden oluşmuşlukları vurgulanır; yaşadığımız dünyada değil, kitap sayfalarında var olurlar.

Dolayısıyla konu metnin neyi anlattığı değil, nasıl kurgulandığıdır.

- Nesnel gerçeklik – Kurmaca ilişkisini ve çelişkisini belirginleştirme
Bu, romanda realite ile kurmacanın bir arada işlenmesidir. Fantastik öğeler dış dünyada gerçekliği bulunan öğelerle yan yana ve eşittir. Postmodernist romanın fantastik roman türünden farkı, fantastik öğelerin romanın geneline yayılmadan, nsnel gerçeklik ile özdeşleştirilerek verilmesidir.

Geleneksel edebiyatın ağaçlardan, çayırlardan oluşan doğasının yerini harflerden, sözcüklerden, kitaplardan oluşan yeni bir dünya almıştır.

- Anlatıcıyı etkin figür olarak belirginleştirme
Yansıtmacı ve modernist romanda silikleştirilen, belirsiz hale getirilen anlatıcı, postmodernist romanda etkin bir figür haline getirilir.
Postmodern romandan önce, yazarın romanda kendi varlığını duyurması bir teknik kusur olarak görünürdü. iç konuşma, bilinç akışı, otobiyografik anlatım gibi roman teknikleri, yazarın bir anlatıcı olarak kendi varlığını silikleştirmesi için ortaya çıkarıldı. Postmodernist romanla birlikte anlatıcı yenden görünmeye başlar. Romanı yazarken/anlatırken varlığını güçlü birtakım vurgularla hissettiren anlatıcı, figüratif kadroya da girerek kendisine bir yer edinir.
Yıldız Ecevit, yansıtmacı romandan postmodernist romana değin gelişen bir çizgide şöyle bir saptama yapar:
Yansıtmacı roman - Nesnel gerçeklik ile oluşturulan içerik ağırlıklı anlatı
Modernist roman - Yabancılaşma ekseninde biçim ağırlıklı anlatı (farklı roman tekniklerinin ortaya çıkışı)
Postmodernist roman - Üst kurmaca

kaynak:
yıldız ecevit, türk romanında postmodernist açılımlar
hakan sazyek, roman terimleri sözlüğü

edit: ek.