bugün

Umut veya beklenti.
Bir unisex isim.
Beklenmedik durumlar karşısında bir olaya inancınızın tekrar gelmesini sağlayacak nedenlerde kulanılabilecek bir deyimdir...
artık ümüdim var
kaybedilmesi durumunda fakirin ekmeksiz kaldığı haldir..
çiledir, ızdıraptır, ümit edilen an mutlu olunur lakin sonrasında uzun bir işkence başlar. dikkat edin, sizi ele geçirmesine izin vermeyin.
--spoiler--
hope is the worst of evils for it prolongs the torments of man
--spoiler--
(bkz: friedrich wilhelm nietzche)
ümidiniz öldüğünü anladğınız an yıkılırsınız. o oyle bir bosluktur ki kimse dolduramaz. sadece zaman ilaç olur yaralarınıza.

ne tuhaftır ki hayata baglanmak içinde yine yeni umutlar beslersiniz.

kör döngüdür.
insanı yaşatan ümittir, öldüren ise yeistir.
--spoiler--
Ümit mi? Ümit en son kötülüktür!

Pandora'nın kutusu açılıp, Zeus'un içinde sakladığı bütün kötülükler dünyaya saçıldığı zaman, orada son bir kötülük kaldığından kimsenin haberi olmamıştı: Ümit!

O zamandan beri, yanlışlıkla kutuyu ve içindeki ümidi iyi şans olarak yorumladık. Fakat Zeus'un arzusunun, insanların kendilerini işkenceye teslim etmeleri olduğunu unuttuk. Ümit kötülüklerin en kötüsüdür çünkü işkenceyi uzatır.
--spoiler--

(bkz: Friedrich Nietzsche)
1. nesil c/p yazarı 2 yıldır entry girmemiş.
güven ve inançtan ince bir çizgi ile ayrılmış kavram.

şöyle ki;

köy sakinleri yağmur duasına çıkmışlardı.
bütün köy ahalisi toplandı. içlerinden sadece birinde şemsiye vardı.

bu inançtır.

babalar bebeklerini havaya hoplatır, çocuklar gülmekten bayılır. yere düşeceklerini akıllarına bile getirmezler.

çünkü babaları onu tutacaktır.

bu güvendir.

yatağımıza girerken yarın uyanıp yaşamaya devam edeceğimize dair garantimiz yoktur.

ama yine de ertesi güne dair planlar yaparız.

bu ümittir. *
fakirin ekmeği.
son entrysini 4 yıl önce giren birinci nesil yazar.
istediginin olmayacagindan emin oldugun anda bile icte kalan inanctir bazen.
ümit ömür gibidir ümit ve beklemek önemlidir.
içinde '...ümit vermek istemem...' olan bir konuşma, ümit verilmek istenmeyen kişi için çaresizliğin üç kelimelik özetidir. çünkü konu bu cümlelere varacak kadar ilerlemişse çocuk yeterince ümitlenmiş, hatta bundan cesaret almış ve konuyu bir şekilde açmıştır. sonrasında bu cümle gelir ve yer yarılmaz.
ummak manasına geliyormuş.
Kesinlikle kaybetmeyeceğimiz duygu.
ümit marka bir bisikletim vardı küçükken, çaldılar. hem bisikletimi hem çocukluğumu.

shameless'da hapse giren zenci yarmanınki gibi psikolojime yer etmiş olabilir bu durum.
Her ne kadar dilimiz nasip değilmiş dese bile
Kalbimiz Allah'tan ümit kesilmez diye atar her zaman.
umut sözcüğünün arapça'ya geçerek değişmiş durumu.
bir kez kaybedilince geri gelmeyen beklenti. ümit demek yaşamak için bir sebeptir, ama ümidiniz yoksa gelecek de yok gibi bir şeydir hepimiz için.
Değmeyen biri yada bir şey için benlendiğinde insanı rezil rüsva eden duygu.
Ümit diye bir şey yok! Hiç olmadı da.
insan sadece insan teslim olmayı istemedi hiçbir şeye hepsi bu.
Olacağı varsa olurdu her neyse.
Beklememeyi öğrenmeliydi, ümit denen saçmalıkla rahatlayamazdı anca kendini yıpratırdı.
insan işte bunu anlamadı, anlamak istemedi.
Ümit, ancak bir amelle beraber olursa mana ifade eder. Yoksa kuru bir temenni olmaktan öteye geçemez.