bugün

günümüz gençlerinin, doğu da görev yapan askerlerden ve memurlardan bahsedince, ne işim var abi, niye gideyimki benden sonraki favori cümlesi.

bu ülkeyi, sen kurtarmayacaksın, ben kurtarmayacağım da kim kurtaracak diyerek cevap veriyorum. yıllar yılı, doğunun hep terörle anılması, ordaki türk vatandaşların dışlanmasından sonra insanlar bir nebze haklı da olsa, yine de orası türkiye cumhuriyeti devletinin bir parçası ise gidilmesi, çalışılması, görev yapılmasından hiç sıkılınıp, utanılıp, korkulmaması gerekmekte diye düşünüyorum.

herkesi geçtim, öğretmenler, öğretim görevlileri bile bu söylemi kullanmakta ve bu söylemi her kullanan öğretmenden utanmaktayım. ulan sen öğretmensin, sen gitmezsen kim yetiştirecek ordaki beyni yıkanmış gençliği? ey tarih öğretmeni sana sesleniyorum sen gitmezsen bu coğrafyanın ne şartlar altında kazanıldığını kim anlatacak ordaki gençlere?

aha sözlüğe de yazıyorum, sizin gibilere inat okulum bittiğinde, oraya gidip, çalışacağım, kurtaramasam da sizin gibi inançsız olmaktansa, elden gittiğinde en azından çabaladığıma inanırım.
çözümden kaçınmak için meseleyi karikatürize etme suali.

doğrusu için (bkz: memleketi kurtarırım fakat bir şartla)
--spoiler--
samsun'a
çıktığında

ona da demislerdir
mutlaka:

amman yaa
bosver abi yaa
memleketi sen mi
kurtaracan
mustafa kemal abi
yaa
--spoiler--

met üst
doğru bir söylemdir. çünkü o dağlara vatan hainlerini yok etmek için gönderilen ve oracıkta öldürülen kardeşlerimiz ile teröristler aynı kefeye konmuştur ikisi de. kürt açılımı altında o kadar teröristi dağlara götüren, kan akıtan ele başı abdullah öcalan'ın muhattap alınması ve bunun ile aslında pkk'nın hakları için savaşan bir örgüt olduğunu kabul etmiş olan yönetimin var olması ve bu yetmiyormuş gibi o yönetimin destekçisi olan %47'nin de aynı açılıma hak vermesi buna en büyük kanıttır.
(bkz: inancını yitiren gençlik)
evet arkadaşım sen, ben, hepimiz kurtaracağız. farkında değilsin ama doğacak çocuğun 10000 dolar borçla doğacak, battık batıyoruz ama farkında değiliz. medya bizi uyutuyor, birtakım haysiyetsizler kişisel çıkarlarını ülke ve toplum çıkarlarının önüne almış, cepleri dolduğu için pembe tablolar çiziyorlar. oysa kurtuluş savaşı öncesinde gibiyiz.
cevabını verebilecek yetilere sahip yegane insanın 10 kasım 1938'de öldüğü soru...*
kendine güvensiz salak gençlerin bol bol kullandığı cümledir.gerçekten de böyle der ve kurtarmaya çalışsa da yüzüne gözüne bulaştırır.
ben yanmasam, sen yanmasan, biz yanmasak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa.