bugün

çok komiktir.

x sabancı'nın milyonlarca lira borcu var. sokaktaki dilenci mehmetin hiç borcu yok. eee noldu sabancı battı, yandı bitti kül mü oldu? mehmet düze mi çıktı? ıssız acun kaldı mı? anlamayanlar devam etsin.

--spoiler--
son zamanlarda özellikle gazetelerde türkiye'nin rekor bir dış borcu olduğunu ve bunun büyük bir tehlike işareti olduğunu okumuş veya duymuşsunuzdur. bazı yazarlarımız yorumlarını yaparken toplam borç stokunua bakarak yorumlarını yapıyorlar. bunun nedeni belki bu değerin daha kolay anlaşılır olmasıdır, öyle ya toplam borç artıyorsa tehlike, azalıyorsa az tehlike var demektir. oysa ki, bir ülkenin (bir kişinin, toplumun vs.) borç durumunu anlamak için toplam borç/gsmh oranına bakmak gerekir. neden mi, umarım aşağıdaki örnek açıklayıcı olur.

kolaylık olsun diye 1 er kişilik iki toplum düşünelim. bu kişilerden birincisi a, ikincisi de b olsun. bu iki kişi de sene başında x'den (banka, finans kuruluşu vb.) dış borç alsınlar: (yine kolaylık olsun diye faizler 0)

a: 1.000 ytl
b: 1.000.000 ytl borç almış olsun. tabi bu adamlar borcu yemek için almıyorlar, yatırım yapcaklar, üretim için kullnacaklar.

a iyi kötü bir iş tutturuyor ve aldığı 1.000 ytl'yi kullanarak 1.5000 ytl lik üretim yapıyor. yani, a'nın gsmh 1.500 ytl.

b ise, daha akıllı, yatırımını daha iyi planlamış ve sene sonunda 3.000.000 ytl lik üretim yapıyor. bu 3.000.000 ytl de b'nin gsmh tabii ki.

yazarlarımıza göre b borç batağında yüzüyor. a'nınsa durumu çok iyi, sadece 1.000 ytl borçlanmış, b ise, hangi akla hizmetse gitmiş 3.000.000 ytl lik borç almış. ama biz o kadar aceleci davranmayalım, bir de oranlara bakalım:

a: 1.000/1.5000=0,66 yani, a ürettiği gsmh'nın %66'sını borç ödemek için kullanıyor.

b: 1.000.000/3.000.000=0,33 yani, b ürettiği gsmh'nı %33'nü borç ödemek için kullanıyor.

şimdi, bu kişlerden hangisi borcu için daha fazla endişelenmeli. b'nin borcunu a'dan çok daha rahat ödeyeceği açık değil mi? adam çalışmış, çabalamış borç alarak aldığı parayı 3'e katlamış. siz gidip b'ye, sen borç batağına batmışsın, bak a'ya sadece 1.000 ytl borç almış, sen de bundan sonra 1.000 ytl de fazla borç alma derseniz, adam sizi kovalamakta haksız mı?

aslında insaflı davrandım. a daha yeteneksiz olsaydı ve borç aldığı 1.000 ytl ile sadece 900 ytl üretebilseydi, bu kez oran 1,1 olacaktı. yani, a ürettiği gsmh ile borcunun tamamını ödeyemeyecek, belki de ödeyebilmek için tekrar borç alcaktı, borcu borçla döndürme yani. ama bizim yazarlarımız toplam borç/gsmh oranını bakmaya değer bulmayacaklar ve a'ya durumunun çok iyi olduğunu, b'nin ise borç içinde kıvrandığını söyleyeceklerdi. peki gerçekten öyle mi: hayir: yukarıdaki örnekten de açıkça anlaşıldığı gibi bir ülkenin borç durumunu anlamak için toplamborç/gsmh oranına bakmak gerekir.

şimdi, bu bilgiyle türkiye'nin dış borç durumuna bakalım:

toplam borç/gsmh

2000 2001 2002 2003 2004 2005

53,3 78,0 71,9 60,5 54,2 47,3

kaynak: http://www.hazine.gov.tr

görüldüğü gibi 2002 yılından itibaren türkiye'nin dış borcunun gsmh'ya oranı düşüyor. bu da demek ki, türkiye borcunu daha rahat ödeyebilecek duruma geliyor. dış borç mutlak olarak bu dönemde artmış olabiliri (ki artmıştır) ancak bu türkiye'nin durumunun 2001'den daha kötü olduğunu göstermez, gösterir diyen yanlış yorum yapıyor demektir. önemli olan gsmh'ya orandır ki o da azalmaktadır.

http://ssgn.blogcu.com/to...s-toplam-borc-gsmh/953475
--spoiler--
ya bilgisizdir, ya da art niyetlidir.
bu ülkede iyi şeylerde oluyor denilecek durumdur.