bugün

Hiçbir iş yapmadan aldıkları maaştır. Devletin sırtıma yapışmış kene gibi maşallah.
hakettikleri maaştır . öğretmen olmayan yada ailesinde akrabalarında öğretmen olmayan öğretmenliğin zorluğunu kavrayamayan görememiş gerizekalıya batan maaştır.
asla hak etmedikleri maaştır. birde gece gündüz eşek gibi çalışan emekçilerimize yapılan en büyük haksızlıktır.
Yatarak alınan pek makbul olmayan maaştır.
(#24653535)

şu entrymde her şeyi anlattım, üstüne başka birşey söylemeye gerek yok zaten.
Alamayanlara batmaktadır.

Heyy gelin la tamam cay ismarlayim.
Yatıyorum öyleyse varım maaşımı da alırım dediğim birilerine batan para.
2 ay okula gitmeden çalışmadan alınan paradır.kimseyi zerre ilgilendirmez.
Edit: okumadan eksileyenin götünde çıban çıksın. Ictigi suları işeyemesin. Amin.

2000 tl civarındadır.

Öncelikle küfür etmeden dinleyin sayın öğretmen kardeşlerim. Haksızsam sonra küfür edebilirsiniz.

Bana hiçbir öğretmen atanamiyoruz şöyle böyle falan filan diye zırvalamasın mümkünse. Devlete en rahat atanan meslek grubu ögretmenliktir. En zor atanani bile günümüzde kpssden 90 puanla mutlaka bir yere atanır. Ve bu puanı almak Öyle zor falan değildir. Meslek sahibi oluyorsunuz boru değil, gidin 1 sene adam gibi çalışın. Çalıştıktan sonra rahatlıkla alınabilen bir puan bu.

Gelgelelim ikinci kısma. Bu insanlar neden öğretmenlerden nefret ediyor?
* günümüzde ortalama sayida ek ders alan yeni atanmış bir öğretmen 2300 tl civari maaş almaktadır. Hiç ek ders almayan 2000 tl(ki bu öğretmenlerin yüzde 1-2'sidir), en fazla ek ders alan 3250 tl alıyor (hiç sallıyor falan demeyin haftada 30 saat derse, iki saat rehberlik ve kulüp çalışmasına katılan, buna ek olarak da h.sonu ders kursu ya da satranç, tiyatro vs. Gibi farklı aktiviteler yaptıran bir öğretmen bu paradan az almaz).
* yukarıda en fazla ek ders alan diye tabir ettiğim grubun okulda harcadığı zaman dilimi en fazla normal bir memurun mesai saati kadardır.
* buna ek olarak biz eve is getiriyoruz dediginiz işleri açıklıyorum. Yazili sorusu hazirlama ve okuma (sinav haftasinda her gün ekstradan 2 saat, ki bu en titiz çalışan öğretmen için yazılmıştır), şök toplantı tutanağı, yıllık plan vs. Gibi dosyaları hazırlama (dönem başı 1 saat, yılda 2 saat alır), veli toplantısı (dönem başına 1 kez en fazla 3er saatten toplamda 6 saat), öğrencilere okulda bulunulan zaman dışında vakit ayırma (dönem başı en fazla 5 er saatten 10 saat).
* üst maddede belirtilenlerin tümüne çoğu öğretmen en az zamanı (her biri için belirtilenin 5te 1i kadar bir süreye denk gelir) ayırır.

Bu sebeplerden dolayı insanlar öğretmenlerden nefret eder. Ki bu açıdan bakıldığında haklıdırlar.

Ancak; öğretmenlik mesleğinin en büyük dezavantajı normal bir memurun 10 günlük yorgunluğunu tek 1 günde yaşarlar. Çünkü ülkemizde ortalama öğrenci mevcutlari sınıf başına 40 kişidir (60-70 olanı da var, 10 kisi olanı da). Ve bu öğrencileri zaptetmek ve üzerine onlara bir şeyler öğretmeye çalışmak hiç kolay değildir. Her gün sorunlu sınıf ve öğrenciler yüzünden stres yaşamak bildiğin Çin iskencesidir. Normal bir memur ertesi gün iş var diye sıkılırken, öğretmen yarın şu sınıflara(burda kendisine sıkıntı yaratan sınıfları ve problemli öğrencileri düşünüyor) dersim var acaba onları nasıl düzene sokup ayni zamanda işlemem gereken konuyu işler ve onlara bir şeyler katabilirim diye düşünür. Aynı zamanda bahçede vs yerlerde nöbet tutan bir öğretmen dışarıdan gelen tehditlere karşı da öğrenciyi korumak zorundadır. Bali, esrar vs. Satışı yapilan bölgelerde bu tiplerden öğrencileri öğretmen korumaya çalışır. Okulda bekçi yok mu diyeceksiniz, çoğunda vardır. Ancak okulun belli bir geliri yoksa bu imkani elde etmek zordur. Ekstradan Sorunlu öğrenci velileriyle uğraşır, bazi genç bayan öğretmenlere sarkintilik yapmak için zırt pirt okula gelenler bile mevcuttur. Lanet bir iş olan öğrenciden aidat parası isteme vs. Gibi durumlar yaşarlar. Aynı zamanda okul müdürü ve idareciler de sinir bozucu tipler olabilir ve öğretmene okulda bulunduğu zamanı işkence haline getirebilir. E sosyal ortamlarda da öğretmenler aldığı para ve çalışma süreleri yüzünden sürekli eleştirilip asagilanir. Bu ve benzeri sebepler öğretmeni resmen sinir ve stresten erken yaşlanmaya ve psikolojik sorunlara iter.

Bu yüzden öğretmenler aldığı maaşı sonuna kadar hak etmektedirler.

Fakaaaaat, yukarıda anlattiklarim işinin hakkını veren ve vicdan sahibi öğretmenler için geçerlidir.

Oysa meb'deki öğretmenlerin yüzde 80'i (ki bu çok iyimser bir rakamdır) bu sorumluluk duygularından uzak, öğretmenler odasında tek muhabbeti para, maaş, ek ders hesabı vs. olan, öğrencileri geliştirme ve daha iyi eğitim verme adına herhangi bir düşüncesi olmayan ve tek derdi gemiyi yürütmek olan tiplerdir.

Bu tiplerin aldığı maaş ise kesinlikle hak edilmiş maaş değildir (aynı normal bir memurun iş varken pcde oyun oynaması sözlüğe takıldiginda maaşını hak etmedigi gibi). Öğretmenlere laf gelmesine en fazla sebep olan insanlar da bunlardır.

Consequently, öğretmenlerin içinde de her meslekte oldugu gibi işini hakkiyla yapanlar ve yapmayanlar vardır.

Isini hakkiyla yapanlar için kesinlikle bu maaş, yaşadıkları fiziki ve ruhi yıpranma göz önüne alındığında azdır. Gerçekten işini hakkiyla yapan bir öğretmen günümüz şartlarında en az 5000 tl'yi haketmektedir. Maddi açıdan tatmin olmayan karakterli bir öğretmenin verimi malesef günden güne düşer.

Isini hakkıyla yapmayan öğretmenler ise kesinlikle bu maaşı haketmemektedirler. Her türlü lafı onlara gönül rahatlığıyla söyleyebilirsiniz. Hatta bunlara en fazla lafı işini hakkiyla yapan öğretmenler söylemelidir. Çünkü toplumdaki öğretmen imajini zedeleyen onlardır.

Not: öğretmenler yazın tam 2 ay, sömestr döneminde 15 gün tatil yaparlar. Fazlası azı yoktur.

2. Not: öğretmen değilim.
helaldir amk helal. en azından calmiyorlar.
dikenli maaştır.
Hak edilmeden alınan maaştır.
sonuna kadar hak edilen maaştır.

o benim vergimle ödeniyor diyen bilinçsiz de versin hesap numarasını gondereyim. yeterki kapasın çenesini lüzumsuz kişilik...
az bile olan maaştır. öğretmenin refah seviyesi yüksek olmalı ki gelecek nesilleri yetiştirirken geçim derdini düşünmemelidir.
Hakedene verilmelidir bence. Türkiye'deki öğretmenlerin çoğu okul döneminde aldıkları maaşı bile haketmiyor ne yazik ki.
serinletir.

oh baby.
oturduğu yerden konuşmakta üstüne olmayan sözlük güvesi troll orospu çocuklarının götlerine giren maaştır.

ulan o insanların çektiği çileye hanginiz dayanabilir amk? o ilkokullu veletlerin dırdırına, binbir türlü iğrençliklerine, o liseli piçlerin tavırlarına hareketlerine, psikolojiden psikolojiye geçiş evrelerindeki hallerine... keşke zengin olsam da şu çevremdeki öğretmenlere biraz da ben yardım yapabilsem. maddi açıdan değil, her yönden. allah kolaylık versin o yüce mesleği icra edenlere.
Aslında hak edilmemesine rağmen mantıken hak ettikleri durumdur.

Şöyle ki öğretmenlerde her şeyden önce bir işçi. Öğretmenlik işini yapmak için öğretmen oldular. E sonuçta onların da paraya her daim ihtiyacı var herkes gibi. Ama 3 ay boyunca iş olmayacK diye para alamayacaklar mı? Adam napsın öğretmen olana kadar ölmüş ölmüş dirilmiş. Şimdi 9 ay düzenli maaşını alacak, 3 ay küt diye hiç maaş alamayacak. Ee 3 ay boyunca ne yapacaklar peki? Sonuçta bir işi var bu işe para kazanmak için girmiş.

Tabi adalet mi bu? Hayır. Milletvekili öğretmene göre daha haksız kazanç alıyor, öğretmen de işçiye madenciye karşı daha haksız kazanç alıyor. . Bu haksızlık her tarafa kanser gibi yayılmış işin içinden çıkılmaz durumda.

O yüzden Hocanın da dediği gibi o da haklı bu da haklı.
öğretmenden başka kimsecikleri alakadar etmez.
o kadar boş oturan sırf kendine çalıştığı halde öğretmenin 10 katı maaş alan milletvekili değilde öğretmenin aldığı mı giriyor bazılarına!

ayakkabı kutularında çıkan paralar girmiyor da öğretmenlerin aldığı maaş mı batıyor bazılarına!

ailesinin adam edemediğine öğretmen ne yapsın!
kimisi hak etmemiştir dediğim maaştır.

sözüm öğretene değil, öğretmeyene.
sene boyunca kağıt dolduran, başkasının hazırladığı sınav kağıdını fotokobi çeken, ilk gördüğü öğrencisinden -bir şey öğretme çabası içine girmediği öğrencisinden- çay isteyen, tüm dönem boyunca kalorifer yanında göt büyütene sözüm.
öğretmensin sen, öğretemeyeceksen başka bir iş yap. yapamıyorsan yapmak için kıçını yırt.
öğrenciye demediğiniz söz kalmıyor çoğu zaman.
adamlar okula gelirken saya söve geliyor.
biraz tolerans, biraz sabır hoşgörü, birazcık da meslek aşkı sizden istenen. öğretin. öğretmeyi bilmiyorsanız bile öğretme çabası içine girin.
sonra öğrenciye kızıyorsunuz.
bir kelime öğretmeye çalışmadan bunlar da ingilizce konuşmayı öğrenemeden mezun oldu, bu salak da matematik bilmiyor deyip mezun olan öğrencinin arkasından konuşuyorsunuz, söyleniyor, çekiştiriyorsunuz.
mezun olmadan da yapılıyor bu.

öğrenci için çoğu şey zor bu ülkede. öğretmende insan evladı, öğrenci de. her şeyi öğrenciye mal etmeyin. yumuşak yüzlü olun biraz. aksi taktirde adam öğreneceği varsa bile öğrenemiyor. zira kimse ona ne yapmak istediğini sormadan okula gönderdi. hor görmeyin. çabalayın.

herkesin aldığının hak etsin isterim. diliyorum.
Gece gündüz çalışan vatandaşın vergisi ile ödenendir. Evet.
kışın aldığı maaşla aynıdır. ironinin dibidir.

edit: kışın 1/2 kadar fazla alıyorlarmış. düzelten yazar kardeşime sevgiler.
uçak biletine, yol masrafına gitmektedir. Bir yararı yok yani kıskanmanız gereksiz.
Milletvekili maaşına eşitlenmesi gerekmektedir.veya milletvekili maaşları öğretmen maaşına indirilsin.
Öğretmenler dışında herkesi ilgilendiren maaş, sanki bize 2 ay tatil+maaş verilse yok istemem diyeceğiz, birde şu var, 2 ay maaş almasalar nasıl geçinecek bu insanlar, kiraları nasıl Ödenecek, nasıl geçimlerini sağlayacaklar,bunları kimse düşünmüyor.her mesleğin kendine göre avantaj ve dezavantajları var, meslek seçimini yaparken bunları düşüneseydiniz keşke.