bugün

çeşitli sebeplerden ötürü öğretmenin şiddetine maruz kalmış kişidir.
eğitimi güçlendirir, gevşemeleri yok eder.
(bkz: fatih sultan mehmet)
öğretmenin, beklediği performansı sergilemeyen öğrenci karşısındaki tavırlarına bir örnektir. matematik yazılısından 95 aldınız diye asla unutamayacağınız, herkesin ortasında atılmış tokat gibi.
(bkz: öğrencisini döven öğretmen)

dayak eğitimi güçlendirmez. aksine günümüzde öğrencileri şiddete sevk eder. çünkü öğrencinin gurunu ya da istediğini kırmak, başarıya giden yolu tıkamaktır.

sırf bu ve benzeri düşünceye sahip öğretmenler tarafından yetiştirilmiş nesiller şimdilerde öğretmenlerini çok da iyi anmamaktadırlar.

eskiden " eti senin kemiği benim" anlayışı vardı. o yok artık. çünkü öğrencinin eğitiminden herkes sorumlu artık.

dayak atmak yerine konuşmak, öğrenciye sorumluluk vermek ya da olumsuz pekiştireçler kullanmak çok daha iyi yöntemlerdir.

korku ile bir yere varılamaz. en azından ben 6 yıllık meslek hayatımda bunu gördüm. aksine öğrenciye bir "birey" gibi yaklaşıldığında sorunlar çok daha iyi çözülmektedir.
ilk ve ortaokul çağindaki öğrenci için normal olan durum.

ulan ya bayan hoca dövüyorsa, hassiktir dedirtir adama.

"dayak yiyen öğrenci yoktur, dayak atan öğretmen vardir" sözü aklima geldi valla.
ilk okul zamanında bol bol yasanan bir olaydır.ailenin eti sizin kemigi de hadi sizin oldun diye teslim etmesi sonucu yasanan olaylardır aslnıda..
artistlik amaclı vuranı da vardır elbette..ögrenciye bir sey oldugunda o sinirli yüz bir anda korku dolu ne yaptım ben haline dönüsür.bazen tam tersi olur ama genelde orta ögretim veya orta okulda görülen bir durumdur..