bugün

cevabını bulamadığım sorudur. şimdi temizlik ve ne zaman ve durumda aklıma geliyor oradan başlıyorum.
sabah çalan alarmı kapatmak için telefonu ararken her sabah kendisini yere düşürürüm. eğilip telefonu ararken o toz yumağı ile göz göze gelirim. aslında her gün içimi ve vicdanımı acıtır o toz yumağı. hemen kalkıp silesim gelir lakin derse ucu ucuna yetişme adına kurulmuş saat izin vermez. hazırlanıp dersime giderim. gün boyu aklımda eve dönüp tüm evi deli gibi paspaslamak, toz olmak, bulaşık yıkamak vardır.ders biter eve dönerim. o temizlik hayalleriyle eve dönmek isteyen benden eser kalmaz adeta. koltuğumun oturmaktan çökmüş köşesine oturur,şu an yaptığım şeyi yapmaya başlarım. yaklaşık 8 saat kalkmam yerimden. evet zımbalarım popomu o koltuğa.böylece toz yumağı günden güne artar ve ben bunu sadece sabahları hatırlarım. belki kendimden iğrenirsem geçer, bilemiyorum.
Öğrenci zaten evindeki anne dırdırından kaçmak için ayrı bir eve çıkar. yaşadığı öğrenci evinde toplaması gereken bir dolabı veya masası olmadığı için kafasına göre yaşar. tabi bu o eve çıktığı güne kadar hayallerini süslediği için çıktığı öğrenci evinde asla bir şeye elini sürmez. sadece hayatını yaşamaya odaklar kendini. temizlik kimin umrundaki.
temizlesen tekrar kirlenecek. ne gerek var yorulmaya hepimiz mutluyuz sonuçta.

(bkz: kim uğraşır bunla)
temizlenirse öğrenci evi denmez de ondan.
bu soruya verilecek yanıt çok nettir; çünkü bu tamamen şahsın kendisiyle ilgilidir. kız - erkek ayrımı yapılmaksızın bir insan pisse pistir, dolayısıyla evi de pis olur. fakat öğrenci evinde genelde 2. el eşyalar kullanıldığı için, onlara gözümüz gibi bakmamıza gerek olmadığı için bir salmışlık durumu olabilir.
öğrenci olduğum ve çalıştığım halde bu hafta sonumun büyük kısmını temizliğe ayırdım (evim misss gibi oldu).
bunun erkek ya da kız olmakla da alakası yok. inanın tanıdığım birçok kız erkeklerden daha pis.