bugün

istenilendir.

ama türkiye'nin ekonomisini ayakta tutan bir kaç etmenden biri olduğu için rüyada görülesidir.
türkiye gibi 75 milyonluk bir ülkede imkanı olmayan bir durum öss yi kaldırırlarsa bile yerine gelecek sistem herkesin üniversiteye girebilmesini sağlamayacaktır çünkü üniversiteler yetersiz, mesela duyduğum kadarıyla biliyorum ingiltereydi galiba orada olan sistemde sınav yokmuş ve herkes istediği bölüme gidiyormuş ama ilk zamanda 300 kişi varken ilk ayın sonunda yapılan uygulamalar sonucu 50 kişi kalıyormuş sonuçta çalışmayan her türlü kaybediyor ama bu sistemdeki gibi herkesin istediği bölümü seçebildiği bir sistem gelse iyi olabilir en azından kişi öss stresi yaşamaz haftasonu kurslarında kafayı kırmaz oraya verilecek paralarla kendine artı özellik katabilecek aktiviteler yapabilir dil öğrenebilir vs. ve en güzeli bir şeyi yapamayacağını anladığı zaman rahatça o bölümü bırakıp başka bölüme geçebilir yeni bir sınav stresi yaşamadan ama sonuçta çalışmayan başarıyı arzulamayan kişiler asla mutlu olamayacaklardır, sonuçta dünyadaki en iyi üniversitelerin olduğu yer olduğu söylenen amerikada bile bu yerlere girmek için öss benzeri sınavlara giriliyor demek ki kaçış yok.
hayatında bir baltaya sap olamayacağını bilen güruhun yaygara koparırcasına söylediği söz.

evet, kendine güveni olmayan güruhun söylediği sözdür bu. sonuna kadar da arkasındayım.
psikolojik olarak neden bu sözü söylediklerini kendimce hep analiz etmişimdir.
bu sözü sarfeden tiplerin çoğunluğu kendine solcu görünümü veren kolpacılardır, evet kolpacılardır.

sözde üniversite adayı olan herkesi düşündükleri için öss'nin kaldırılmasını istiyorlar, yalan.
bu tip isteklerde insanın en ufak bir çıkarı yoksa, en ufak bir çıkar ilişkisi yoksa cümle alem beni eskişehir'in porsuğunda boğsun.

şimdi bu sloganı yaygara kopartırcasına sarfeden arkadaşın öğrenim hayatını bir inceleyelim.
boş derslerde top peşinde, hovardalık peşinde koşmuştur. lise döneminde elizabeth'den başka bir şey bilmemiştir.

yumurta kapıya dayanında ise kahramanımız 1 günde adeta kozasından çıkan bir kelebek misali "yalancı solculuk" oyununu oynayıp öss'nin kaldırılmasını istemektedir.
çok afedersiniz ama başlarım ben böyle isteğe ve solculuğa.

geceleri yatmayıp, sınava hazırlanıp, dersini çalışıp üniversitenin kapısından giren öğrenciler enayi mi peki ?

ha, öss'nin acımasız olan tek yanı vardır o ise hepimizin bildiği gibi sınav süresi.
bu tip yan sorunlar devlet tarafından halledilirse üniversite adayları zaten büyük bir oranla rahatlayacaktır.
taramalı tüfek misali matematik formülleri çözen arkadaşlarım var, onları gödükçe acımasız olanın sınav değil, sınav süresinin olduğuna kanaat getirdim.

sınavsız geçiş demişken önlisans programların okutulduğu okullara, yani meslek yüksek okullarına bir göz atalım.
meslek yüksek okulları tüm lise mezunlarının sınavsız olarak geçiş yapabildikleri, aslen meslek lisesi öğrencilerini kademe olarak daha iyi eğitme çabası veren, bulunduğu şehirin üniversitesine bağlı eğitim yerleridir.

bu okullara baktığımızda isteyen her kişi bu okula kayıdını yaptırabilmektedir.
bu ise meslek yüksek okullarının kalitesini ve eğitimini giderek aşağıya çekmektedir.
tamamen görüntü yapmak amacıyla (yani "ehehe ben ünili oldum") okula gelen insanlar derse katılıp, adeta mutantlaşmış bir lise öğrencisi gibi yaygara kopartmaktadır.

geçen dönem matematik dersimize giren anadolu üniversitesi'nin efsane hocalarından musa şenel bile bu sistemin "meslek yüksek okullarını çok kötü zedelediğini ve iyi yetişmiş ara elemanların bu yüzden yetişemediğini" savundu, kendisine yüzde yüz katılmaktayım. ayrıca kulaktan dolma bir bilgi mi bilmiyorum fakat bir kaç sene sonra meslek yüksek okullarında eğitim görmek isteyen öğrenciler artık sınava tabii tutulacak.

kısacası öss'nin kaldırılması türk eğitim sisteminin topyekün çökmesine neden olur.
ben sizlere en basitinden şöyle açıklayayım:

her üniversitede bir polat alemdar oyunu oynayan yeni söbütaylar gelir.
(bkz: üniversite sürtme yeri değil eğitim yeridir)
(bkz: anlat demekle olmaz sana bir hikaye anlatim mi)
(bkz: öss beni neden yoruyosuuun)