bugün

önce tüm ışıklar söner...
sonrasını ne sen ne ben tahimin edebilirz...(kutsalı tenzih ederim, materyalist düşünerekten)

belki koca bir hiçlik belki vaad edilen, daha güzel ya da zebanilerle sonsuzsuzluk...

işin özü her canlının tadacağı ama kimsenin sonunda ne olduğunu tam kesitemediği ya da en azından deneyimleediği bir doğa döngüsü, kanunu...
gerçek uyanış.
Ölüm, herkesin elbet birgün tadacağı ve yaşantısı o an gözünde film gibi geçmesidir.
tabir i caizse nalları dikmek.
uyanmak.
Mehmet Pişkinin lafıyla :

Bize ayrılan sürenin sonuna gelmek.
Sonsuzluğun başlangıcı.
Bol şıklı testi bitirmek.
kıyamet, çünkü ölenin kıyameti kopmuştur.
Tartıldığında ayrılıktan elli dirhem eksik gelen şey.
dünyadaki herkes için eşit olan tek şey.
sonsuzluk yolculuğunda kenara çekip araç değiştirmektir. yeni aracın ne olduğu ve yolculuğun nasıl devam ettiği bilinmemektedir. terk edilmiş araçlar için mezarlıklara bakmamız yeterlidir.
Rüyadan uyanmak ve algı konusunda beş duyunun ötesine geçmek.
Bir tabut düşün içinde ben
içimde sen
Ölümü bekliyoruz.
Kutupirt.
parmaktan sonra.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Geçince başlayacak bitmeyen sükunlu gece.

Yahya Kemal Beyatlı/Rindlerin akşamı
öleceğiz birgün, gömecekler. birkaç gün övecekler, sonra kalan malını bölecekler; hatta memnun kalmayıp üstüne bir de sövecekler.

(bkz: neyzen tevfik)
sona ermek ve sonsuza başlamak.
Mezarlık denilen yerlere gömüldüğün için bu insanlardan yine kurtulamadığın durum.
belki tamamen bir son, belki de sonun başlangıcı.
başkalarının yeni hayat başlangıçları.
Ruhun tekamülü için verilen beden elbiseli Dünya serüveninin bitişi.
Doğmaktır.
Seni taniyan son kisi oldugunde hic dogmamis olacaksin.