ölümsüz bir hayatın anahtarı

arkanda düzgün işler bırakmak.

ölümlülüğü kavramaktır.

sanat değeri taşıyan bir eser bırakmak.

ruhunu rahmana satarak alınacak anahtardır. o razı olsun gerisi angarya diyebilen anahtarı kapar.

(bkz: ab-ı hayat)

Kadın çalışıyordu,uyksuzluk, bitkinlik içinde...Kahverengi, haleli gözleri kağıtlar üzerinde gidip geliyor, matematiksel işlemlerin içerisinde, rakamlarla boğuşuyordu sanki.
Tek istediği uzun süredir aradığı şeyi bulmaktı, sonsuza dek sahip olmaktı O'na. Hiç kaybetme telaşı duymadan, hiç özlemeden, hiç acı çekmeden... Ölene dek yaşamaktı derdi, belki de hiç ölmemekti.
Emeklerine üzülmüyordu, içlenmiyordu bir an, öylesine adamıştı ki kendini, aradığını bulmaya, en son ne zaman dışarı çıkmıştı hatırlamıyordu.
Tek birgünü hatırlıyordu oysa, en ince ayrıntısına kadar, O'nu, siyah gözlü erkeğin o çıplak bakışlarını. Arzu duymamıştı gördüğünde, içine öyle bir huzur akmıştı ki, kendini cennette sanmıştı. Bir anda yaklaşmıştı adam, ufacık bir tebessümle Merhaba demişti. Ağdalı sözlerle birbirlerine kur yapmışlar, hoşa giden cümlele içerisinde derin mutluluk bulmuşlardı.
O günden sonra hergün çalışıyor, didiniyordu. O gözleri hep görmeliydi, ölene dek, belki de ölmemeliydi bile, bütün bir ömür O'nun kara gözlerini ruhunda hissetmekle geçmeliydi.
ilk defa ölmeyi istemiyor, ilk defa hayattan vazgeçmiyordu, o çok istediği ölüm, beklediği an gelmemeliydi artık...
Kağıtlarına döndü, hatıralarıyla iç geçirdi, sonra kapıdan biri sessizce içeri süzüldü.O öldü dedi. işte o an kadın da öldü.Yıllardır içini kemiren kanserden kurtulmayı, o adama sonuna dek sahip olmayı beklerken, O eşsiz varlık ölmüştü... Hem de haber vermeden, sessizce, gözleri gibi huzurlu...
O an anladı ölümsüz hayatın anahtarı yoktu.
Usul usul ayağa kalktı,Duraksadı; düşündüğü şey yüzüne, ufacık bir tebessüm kondurdu, o suskun, sakin, deniz kadar sonsuz adam, giderken bile birşey söylemişti;
Yaşarken sevmek herkesin yaptığıydı, yapabildiğiydi, ölümsüzün anahtarı kalpteydi,ne kadar seversen, sevdiğin o kadar ölmezdi.

Kahverengi gözler yere eğildi, iki damla gözyaşı aktı, hüzün değil mutluluktu anlattığı...

imandir.

(bkz: lokman hekim)

indiana jones'un ölümsüzlük kadehinden (bulursan bana da getir) sıvı tüketmek.

ölüm meleği azrailin evinin anahtarı.

tıp hergün ilerliyor. günün birinde doktorlar beyin naklini de başaracaklar.
işte o zaman; yaşlandıkça beynimi gönüllü olarak genç birilerine bağışlayacam. aslında bana büsbütün bir vücut nakli olmuş olacak. al sana ölümsüzlük.
ama bayanlara beyin bağışlamamak lazım. yoksa bu yaştan sonra yarra yeriz a.q.

iz bırakmak.

vücudunda vampir kanı varken ölmek. vampiri nerden bulacaz derseniz, bizim bi arkadaş.. akjdnkjasn