bugün

28 kadın, 2 erkek olarak eski işyerimde beraberdik.
bazen çok keyifli ama 5-6 tanesinin regl dönemine aynı anlarda denk geldiğinizde zımba teli istemeye korkuyorsunuz.
ayrıca gıybet time gibi keyifli bir zamana da şahit oluyorsunuz, orası ayrı eğlenceli.
Sadece 6 kadını yönetmeye çalışan servis sorumlumuz istifa etmişti.
bayat hamsinin üzerine yoğurt içip intihar etmek gibidir.
lanet olası lanet birşey.
çok zor durumdur. anlatayım.

zamanında muratpaşa askerlik şubesinde asteğmen olarak görev yaptım. şubede 28 tane sivil memur vardı ve hepsi kadındı. sevgili komutanımız olan albay bütün personellerin sorumluluğunu şubeye geldiğim ilk günden itibaren üzerime yıkmıştı. aman allahım kiminin hastalığı tutar kiminin çocuğu sıkıntı yapar kimi diğer memurla hasım olur. 9 ay boyunca emdiğim süt burnumdan geldi. azarlıyorsun geçiyor bi köşede ağlıyor vicdan azabı çekiyorsun azarlamıyorsun asteğmenim demesi gerekirken esercim diyor. iki ucu boklu değnek. 3-4 aydan sonra epey dedikoduya falan başlamıştım bende. neyse ki süre bitti de bende kimlik karmaşası yaşamadım.
eğer tecrübe olarak ilk çalışma yerlerinizden ise erkek bireyi gerebilir ki şahsen ilk çalıştığım yerde benim ortamım bu şekildeydi, üniversite de kız arkadaş çevrem yoğun olmasına rağmen yine de gerildim. zira yaklaşık 40 kişilik firmada bir futbol takımı çıkaracak kadar adam yoktu. insan kendini rahat hissedemiyor nedense. hatta evlenecekler ve yeni evlenen hanımların da bulunduğu bir grupta bulunan hemcinslerim de var ise, geçmiş olsun dileklerimi iletirim. zira çeyiz, evlilik ve sevgili muhabbetlerinden ötürü her an fenalık geçirebilirler. zor durum vesselam, daha da uzatmaya lüzum yok.
kadınların gerçek yüzünü görmenize neden olan ortamdır. Hemşirelik okuyan bir erkek arkadaş tüm sınıfta tek erkekti. Sonuç, psikolojik tedavi. Sanılanın aksine kadınların çoğunluk olduğu yer, erkeklerin çoğunluk olduğu yerden çok çok daha berbattır. kadınlardan tiksinirsiniz, o derece.

Bize bu durumu bi psikolog varsa açıklasın.
dünyanın en boktan hadisesi. ortam o şekildeyse bakanlık dahi verseler elinizin tersiyle itin.
askerlik şubesinde asteğmen iken başıma gelmiş durum. 27 tane sivil memur. hepsi kadın. her gün bir ya da daha fazlasının derdi olur. kiminin özel günü olur kiminin çocuğu beladır. gün içerisinde milyonlarca dedikodu. aman yarabbim düşmanın varsa öldürme at muratpaşa askerlik şubesinin içine.
şaşırtıcı bir şekilde erkeklerin genelde pek haz etmedikleri şey. bu durumun şaşırtıcı olan tarafı, erkeklerin o kadar kadın düşkünü olmasıyla oluşturduğu tezatlık . evet erkekler " kadınlarla tek alanda çalışacaksın o da yatak" diyor.

aynı ortamda uzun süre beraber çalışan kadınların regl dönemleri bir süre sonra aynılaşıyormuş. üzüm üzüme baka baka kararır durumu.
ekmek neredeyse çalışma yeri orasıdır.
Bir sürü kadınla iç içe çalışıyorum. Kadınların derdi hiç çekilmiyor keşke hepsi erkek olaydı. Karşılaşılan zorluklar:

1- çocuğunun yeme, içme, sıçma, kreşteki oyun, okul korosu ve akla gelmedik her tür videosunu hiristiyan misyoner ısrarıyla size zorla izletmesi (çocukları çok severim o ayrı)

2-her gün hassas bazı günler aşırı hassas olmaları, hemen kırılmaları (regl filan olayları malum)

3- işi üstünden atmak başkasına itelemek konusunda uzman olmaları ve en büyük silahlarının ağlamak olması. Amk bı kadın agladiktan sonra patrona amire yaptiramayacagi şey yoktur.

4- şöyle rahatça konuşamamak. Tüm cumlelerini seçmek zorunda kalmak.

5- ha bı de bunların iş yerine dekolte ve mini etekle gelenleri var. Sanmayin ki bi erkek bu duruma bayram eder. Yok öyle bir şey aksine hareket alanımız kisitlaniyor. Konuşurken gözün istemdışı bı yerlere dalar ya bu kanciklarla konuşurken buna sürekli dikkat ediyorsun. Aksi halde bu kezban diğer arkadaşlarına ya Ahmet catalima baktı, yeni gelen personel bacagima baktı diye ego tatmin edebilir. Hâlbuki kot pantolon ne güzel ne gerek var amk düğüne gider gibi işe geliyorsunuz. Hey Allah'ım.
bizde kadın oranı %100
bi tane var zaten.
mesela siz şampiyonlar ligi maçından bir gün sonra ofiste maçın yorumunu, salah'ın sakatlanmasını falan konuşurken ben hangi parfümün daha kalıcı olduğu, hangi ojenin daha güzel durduğu muhabbetine iştirak ediyorum. yaşıyorsunuz bu hayatı be.
27 kişilik bir şirkette çalışıyorum. Ben dahil 12 erkek daha var. Gerisi kadın. Çok bir sıkıntı olmuyor. Zaten ben mühendis olduğum için çoğunlukla sahadayım.
Valla 20 kadının ve benle beraber 3 erkeğin olduğu bir yerde çalışıyorum. Dışardan bu avantajlı gözüküyor ancak hiç de öyle değil. Tavuk kümesinden çıkan uğultu gibi ortam.