bugün

2-3 yaşlarındayken izlediğimiz bir filim sayesinde o düşünceye kapılmıştım, herkesin gece uyukuya yatarken yüzlerinden maskelerini çıkaracağını sanardım.
mavi üniformanın altına pantolon giyince kendini erkek sanan ve bunun etkilerini hala yitirememiş olmaktır .
ses tellerimizin müzik defterlerindeki porteler gibi olduğunu sanardım... istediğimiz notayı, istediğimiz zaman çıkartabiliriz falan...
noter seçimlerinin bir çeşit yarışmayla olduğunu sanardım.koşu yarışı yada zeka soruları sorarak. kazanan birinci noter olurdu(bana göre). *
depremin çok eğlenceli olduğunu sanıyordum. salıncakta sallanır gibi.
bebeklerime absürd kıyafetler yapar,bu sayede çok ünlü bir moda tasarımcısı olduğumu yada olacağımı sanırdım.
edit:hala da sanmaktayım. yazık.
adile naşit ile münir ozkul u evli sanmak.
yolda görülen tercihen bebek arabasındaki sabi sübyanlara söylenilen ''allah bağışlasın''lafını,sanki çocuk yapmak günahmış da sizi allah affetsin şeklinde anlamak *.
amcami allah zannederdim. öcü diye bir seyin var oldugunu ve seytani siyah kanguru seklinde bir yaratik sanardim.
anne ve babanın kırk yaşından sonra çok yaşlı olacağını ve sizi bırakıp gideceğini sanmak.yaşlanmasınlar diye dua etmek. bir yandan deli gibi büyümek isteyip diğer yandan o zaman anne babam da yaşlanıcaklar diye ikilemde kalmak huzursuz olmak.
teneffüse de okul çantası,beslenme çantası ve matarayla çıkılıyor sanırdım.
uçakla uçarken elimi camdan dışarı çıkarıp buluttan bir parça koparabileceğimi sanırdım.
fotograflardaki gözler bizi izleyebiliyorlar görebiliyorlar sanırdım.nereye gitsem bana bakarlardı bu korkudan annem babam yokken keyfine vara vara yaramazlık bile yapamazdım..
kardeşimin büyüyünce adam olup akıllanacağını sanırdım... çocukluk işte...*
yatak odasinda canavar oldugu sanmak ve bu nedenle gece yattiginda ayak parmagini bile yorgandan disari cikarmamak, yalnizca saclarin acikta kalacak sekilde heryerini yorganla guzelce kapamak ve butun gece hareketsiz kalmaktan sabah uyusmus bi sekilde uyanmak..
bir de nova color kuru boyalarin pembe ve mor renkli olanlarini evlendirebilecegini sanmak..*
gokyuzunde yasayan bir bulut canavarı oldugunu ve hergun sekil degistirdigini sanardım.
(bkz: boogey man)
* ay dedeyi allah babanın babası,
* anneye, annenin kolundaki beni gösterek anneden ben cevabını almayla beraber "hayır ya benim kolumdaki ben senin kolundaki sen" şeklinde bir tartışmaya yol açan sadece kişinin kendi vücudundaki benlerin ben olduğunu sanma bu gibi sanrılara örnek teşkil etmektedir.
her çocuk gibi büyüyünce pilot olmaktı hayalim. büyüdüm ve pilot oldum rakı şişesinde.
tv deki bir müzik eşliğinde dans ediyorken bir anda aklima onların beni görebileceği gelip geri yerime oturmam,
eski döneme ait siyah beyaz fotolar ve filmler yüzünden o dönemle ilgili bir şey anlatıldığında siyah beyaz düşünmem.o dönemi renksiz zannetmem.
saddam ve abdullah öcalan'ı aynı kişi zannedip saddam'ın abdullah öcalan'ın takma ismi olduğunu düşünürdüm.
konuşmamı küçük dilim vasıtası ile gerçekleştirdiğimi sanırdım, biraz büyüdüm ses telleri ile gerçekleştiğini öğrendim, daha da büyüdüm ses teli diye bir şey olmadığını tel zannettiğim şeylerin kas olduğunu öğrendim.
milka reklamlarındaki mor ineklerin gerçek olduğunu ve birgün bir mor inek sahibi olacağımı sanırdım.
televizyon ekranının kö$esinde yazan "canlı" yı, görüntü canlı ve parlak olduğu için yazarlar sanırdım. hatta bazen görüntü kötüle$ince "vay ibneler milleti kandırmaya çalışıyorlar" falan derdim.
tv' deki görüntülerin sıradan bir insanın yaşantısı olduğunu sanmak ve bir gün biz de görüntüleneceğiz diye düşünüp tv karşısında bu saçmalığı beklemek. * *