bugün

aseton içmek, böcek ilacı yemek, kanepeden atlayıp kol kırmak bunlardan bir kaçıdır.
5-10 yaş arasında meydana gelen kaybolma olayı örnektir.
çarşıya, pazara gidilir, annenin eli bırakılır, sap gibi kalırsın ortada ve ağlamaya başlarsın... sonra aniden anneni görürsün sevinçten bi daha ağlamaya başlarsın.*
evinizden çok uzakta ve tuvalet de bulamayacağınız bir yerde sıkışmışken bir de yağmur yağmaya başlamışsa, artık hiçbir şeyi umursamayacak kadar yorgun ve çaresizsinizdir.
nasıl olsa sırılsıklam ıslanmışım diyerek salıverirsiniz ama bacaklarınızdan ve paçalarınızdan tütecek dumanları hesaba katmamışsınızdır.
buharlaşan idrarınız ve kokunuzla; sırılsıklam, utanmış bir halde evinizin yolunu tutarsınız. mahalleden geçerken kimseyle karşılaşmamak için dualar edersiniz...
damdan kafanıza kedi atlaması ve suratınıza derin bir çizik atması ardından başka bir arkadaşı havada alnından tırmalayıp diğerine atlıyacakken yere çakılması.

not: bu olanların hepsini kedi havada yapmaktadır.hiç bir abartı yoktur.
coşkuyla kantine veya oyuna koşarken bir yere takılıp düşmek* *.
her masum çocuğun başına gelen olaylardan biridir; havuza giren çocuğun çişi gelmesi. vakti zamanında ben denizinde başına geldi bu üzücü olay, sıkışık bir şekilde ablamın yanına koşuverdim ve durumumu anlattım, ablamda bana yapmam gerekeni söyledi, yapmam gereken ise şudur, havuzun duşuna girip suyu akıtıp duş alıyormuş gibi yapmak ve o esnada işemek. bende koşaradımlarla duşun yolunu tuttum fakat pratikte pek başarılı olamadım, duşun musluğunu açmadan mayomu indirip tıpkı normal tuvalete işermiş gibi işiyordum ve o esnada orta yaşlarda bir adam duşa girdi, ben çaresizce elim çükümde dönüp adama baktım o da bana baktı ve başladı "napıyorsun ulan sen burda gerizekalı mısın?" diye bağırmaya. işeme eylemini yarıdda kesip ağlayarak duştan fırladım ve annemin yanına koştum.

hala duşlarda çiş yaparken o günkü gibi tedirginimdir.
ders sırasında tuvalete gitmesine izin verilmeyen öğrencinin işemesi. ilkokulda pek sık rastlanan hadisedir.
herhangi bir yerde alta sıçmak, işemek bazen ikisini birden salmak gibi.
gözler kapalı bisiklet sürmeye çalışmak. Bisikletin kaldırıma, direksiyonun bi yere girmesi. acı.
çükütoyu fermuara sıkıştırmak. çığlık kıyamet çük açıkta salondaki misafirlerin arasına dalmak.
bir akrabamla vedalasırken öpücügü yanagına isabet ettiremeyisim.
anne ve babayla tam parka gidecekken eve misafir gelinmesidir. anne ve baba, misafiri eve buyur edince park hayalleri suya düşer.
Osurulacak sanarken sıçıvermek.
sessiz ve ciddi olunması gereken bir yerde bir durumda dayanamayıp gülmek bu yüzden dayak yemek.
arkadaşın öğretmenden dayak yerken dayanamayıp gülmek ve dayak yemek.
istiklal marşı okunurken şimdi gülsem ne yaparlar lan acaba diye düşünüp gülmek ve dayak yemek.
sınıfın sessiz olduğu bir anda sınıfın en uzun boylusu kenan hakkında "acaba işerken pisuvara denk getirebiliyor mudur? bence kesin pisuvarın üstüne işiyordur." diye düşünüp gülmek ve dayak yemek.
izmirde kemeraltında kaybolmak.
okuldan eve gelene kadar tutulan ve kapının önünde dayanamayıp yapılan bok. *
maça basladıktan 5 dakika sonra plastik topun patlaması...
karnı acıkan çocuğun yumurta kırmak isterken evi tutuşturması.
kaynana dili çiçeğinin içine düşmek.**
su deposunun üstünden penaltı atmak için geri geri gelirken düşmek ve üstüne çektiğiniz şutun deponun kapağına gelip geri yüzünüzde patlaması. Acıklı deneyimdir. Emraha bağlamıştım bi süre.
üsküdardayız . yaşımız 12-13 . çağımızı aşmışız . futbolu , basketi yalayıp yutmuşuz , bir eksik golf kalmış . plastik top inmiş , avuç kadar kalmış , al sana golf topu . bir de 1 metre uzunluğunda bir ahşap parça bulmuşuz , heralde karyoladan mı kopmuş ne . al sana golf sopası . bir de delik uydurmuşuz , veriyoruz golfün gözüne gözüne . ben vuruşumu yapmışım çekilmişim kenara . öbür eleman vuruşunu yapacak ama ben yeteri kadar çekilmemişim , elemanın yanında dikiliyorum mal gibi . bu sığır , hem miyop hem astimat hem de ayı olduğundan bütün gücüyle beş parmak kalınlığında sopayı bir savurudu , topu ıskaladı , benim alnıma bir çaktı sopayı . kesik olduğum manita da dahil bütün herkes gülmekten donlarına işemekle meşgulken ben yıldızları saymanın nasıl bir şey olduğunu anlıyordum . alnımda ikinci bir kafa daha çıktı . annem akşam mevzuyu çakmasın diye saçı falan alnıma indirdim . öye böyle annem babam uyanmadı mevzuya . ben ise hala o darbeyle nasıl bayılmadığımı merak eder dururum .
dilden arı sokması favorimdir.
umduğun bir anda akşam saatlerinde arkadaşınla incir ağacına çıkmaya karar verirsin (6-7 yaşlarında). umduğun gibi ağaçta güzel incirler vardır . neyse yersin bi kaç tane. 2 metre ötede ha böyle açılmış ballı ballı inciri görürsün. ağaçtan evin çatısına geçeceksin ki alasın inciri... önde bir dal vardır basıp çatıya geçmek istersin... basarsın tam geçecekken umulmayan bir anda dal kırılır. 3 metreden kolunun üstüne düşersin... salya sümük ağlayarak hastaneye, omza kadar alçı...
kaldırımda yürürken bir baktım yerden kalkmaya çalışıyorum meğersem greyder çarpmış bana, kafamda çatır çatur sesler... ama iyi ki de çarpmış diyorum yıllar sonra anlıyor insan, her işte bir hayır vardır.
saymakla bitmeyecek olaylardir. yaramaz veya uslu olsun her çocugun basina gelebilecek olaylardir.
örnegin seçmelerimden bir kaç tanesini siz degerli yazar ve okur arkadaslarimla paylasmayi çok isterim arz ederim.

-bahçe duvarinda tek ayakla yuruyup gogus ustune dusup bir kaç saniye boyunca nefes alamamak.
-bayir asagi mermerle kayarken arinin kulaga konmasi ve korkup mermerle birlikte bayir asagiya burunu kanatmak.
-merdivenlerden ziplaya oynaya inerken dusup kaş yarmak.
-4x4 uhuyu diş yardimiyla açmak isterken birden tum uhunun surata ve agiz içine siçramasi.
-kuzenle televizyon dolabinin arkasina kaçan topu alayim derken dolabi ustumuze dusurmek ve akut akut help help s.o.s diye babaaneden yardim istemek.