bugün

(bkz: bıngıldak)
Halıya yatıp oyuncak treninle oynarken herşeyi unutmak.
dondurmayı ağzına burnuna bulaştırıp anne veya babayı öpmeye çalışmak.
uçuç böceklerinin şanş getirdiğine inanmak, herşeyden mutlu olabilmek, ve yaptığım hareketler yüzünden insanların ne düsünüceğini düşünmemek * *
melekler gibi bir uyku ve abuk sabuk rüyalar he bir de clementine.
seni bi hiç oldugun zaman bile seven birilerinin olması,
büyükanne ve büyükbabalar..
koluna ısırarak saat yapan amca,
kendini güvende hissetmek,
gece yarılarına kadar sokakta oynanılan arkadaslar...
(bkz: fıstık) güzel eşeğim, şişko nuri diye bir çocuk aldı, benim babam zengin, binicem üstüne vurucam kırbacı, vurucam kırbacı dedi de ben de zeynep ablama sığındım
gece yatarken aklınızı kurcalayan hiç bir şeyin olmaması.
hergün keyifli uyanabilmek.
yarını hiç bir şekilde dert etmemek-endişe duymamak.
erken yatma zorunluluğu
karnıbahar-baklagilleri yeme zorunluluğu (gerçi artık olsada yesek diyorum)
alışveris yaparken istediklerini alamamak.

hem iyi hem kötü yanları var kanımca.
lego*
Otobüslerde, dolmuşlarda, trenlerde ücretsiz ulaşım.
Sinema, tiyatro gibi yerlere ücretsiz girebilme.
5 yıldızlı otellerde ücretsiz tatil yapabilme.
çamurdan yapılan adamlar, buruşuk sayfalara çizilen yamuk yumuk resimler, mutluluğun özü vs vs...
leblebi tozu yemek gerci ben bulsam ene yaparım ama kucukken osuz gunum gecmıyordu.**
62 den tavşan yarım fiyonktan balık yapmak..
televizyona telezyon demek..
defterin köşesine ataç takmak..
laleli belkısı söyleyerek ip atlamak..
büyüme özlemi. büyüdükten sonra bu sefer yaşını küçük gösterme takıntısı başlar.
(bkz: çocukken sahip olduğum kırmızı rugan ayakkabılar)
pembo sakiz,
tombi cips,
taso,
onluk yakasi.
hayal gücü
doktorculuk oynamak.
oyuncaklar. barbi bebekler.
oyuncakçının önünden geçerken yarım saat boyunca virtine bakıp hayaller kurmak ve ordan her geçişinde beğendigin oyuncagı arkadasına gosteririp "bir gün benim olacak" demek...
ağlayarak, zırlayarak insanları bezdirerek ikna edebilme gücü. * * *
seni şartsız sevenlerin azalması,
aynı oranda,
sevgisini çıkar ilişkilerine çevirenlerin çoğalması.
gerçek sevgi, dürüstlük, saflik.
(bkz: aile)
sadece ve sadece masumiyet.
kavga edip sonraki tenefüste barışmak