bugün

insanları incelemek ve düşünmek.
Hayır dediğin de kararlı olmak.
6 yaşına kadar koşulsuz sevgi vermek.
Ona değer ve aynı zamanda sorumluluk vermek.
Sınır koymak.
Sabırlı olmak.
Müdahale etmeden takip etmek.
Ilk yıllar aile dışında kimseye emanet etmemek.
kimseye emanet etmeyin, yalnız bırakmayın.
ruhun yaşı yoktur bunu unutmayın.
ağlayarak her şeyi yapabileceğini zannedecek seviyeye getirmemek. yabancı çocuklara bakıyorsun uslu uslu etrafa bakınıyor bizimkiler sokakta terör estiriyor. çünkü ne zaman ağlasa istediği yapılmış.
Aile içi saygı sevgi vesaire vesaire buraya kadar tamam.
Bundan sonra ise ilkokuldan itibaren şoparın kürdün Arabın kalabalık olduğu mahallelerdeki okullara göndermeyin, Gerekirse servise kaydolun okul için her gün 15 km yol gitsin hiç önemli değil.
aksi halde davranışındaki değişimi ağzınız açık izlersiniz, dönüşü de zor olur.
pek çok danışanımdan gördüğüm kadarıyla kabuldür. Çerçevelemeden kabul etmektir.

(bkz: kabul)
Ne olursa olsun üç şeyi mutlaka öğretin.

Sevmesini, merhamet etmesini, paylaşmasını.
7 yaş altı çocukların elinde telefon tablet vs görünce üzülüyorum onlar adına, çocuklarınız ağlayıp zırlamasın diye tutuşturmayin eline şöyle şeyler. Benim gözümde bu kötü ebeveynlik yani neyse çok gerildim, gidiyorum.
siz yetiştirin.
başkası(anne,kaynana,bakıcı, alt komşu, üst komşu vb.) değil.
ona iyi örnek olmak.
huzurlu bir ortamda yetiştirmek.
öz güven aşılamak.
hayvan sevgisi aşılamak.
çocuğa sahibi gibi davranmamak en önemlisi.
bizde dayağınan.. *
şımarıklıktan uzak, empati ve saygı duyguları yüksek bir evlat için temel yeterlidir. bu temel ile kendini istediği geliştirebilir.
çocuğa sevgiyi, saygıyı ve merhameti öğretmek en başı çeken altın kuraldır.
çocuk yetiştirmenin en temel kuralı; 'nasıl bir birey yetiştirmeyi hayal ediyorsanız, tıpkı hayal ettiğiniz gibi davranmalısınız.'
çünkü; çocuk, ebeveynlerini model alır ve bu sebeple de yapılması gereken en temel şey; öncelikli olarak kendi tavrımıza, davranışımıza ve de üslubumuza olabildiğince dikkat etmek.
çünkü; çocuklar, sizlerin birer yansıması.
Herkes cocugunu müthiş yetenekli ve dahi zannediyor, senin cocugun süper zeki filan degil arkadaşım biz sen kırılma diye he he diyip arkandan gülüyoruz.
Cocugunun 2 yasında tablet kullanabilmesi de zekayla orantılı degil, ayrıca zekanin bir cok cesidi var ve her cocuk özeldir.
Kimi matematiğe yeteneklidir, kimi resime. Maalesef bizim egitim sistemimiz böyle bir dayatma ve yarış uzerine kurulduğu icin cocuklar ufacık yaşta depresyonla tanışıyor.
Çocuğa özgüven pompalıycam diye küçük bir zorba yetiştirenler var. Git oglum agzını burnunu kır demek özgüven aşılamak demek olmuyor.
Cocugun her kararına saygı duymak demek her dedigini yapmak demek de degildir ayrıca.
Ve en büyük kural kimsenin tavsiyesini dinlememek oluyor aslında. Ilk cocukla ikinci cocuk bile birbirinden o kadar farklı büyüyorki. Hele başka birinin sizin cocugunuz icin verdigi tavsiye cok gereksiz.