bugün

çalışmıyan, ev hanımı modeli tarihe karışmaktadır ki bence en güzel bir gelişme. işin sadece ekonomik boyutundan bahsetmiyorum. çalışıp üretime katkıda bulunmalı her insan.
görsel
takdir edilesi, tapılası kadındır. bir çok yaş grubu günlere giderken koca parası yerken veya "starbucksta kahfe qeyfi xd" minvalli hava basarlarken onlar feleğin çemberinden geçme qeyfini yaşamaktadırlar. severiz kendilerini.
bazen kafası bozuk gelir eve. ne piçler var amk. annesi genelevde doğursa bu kadar şerefsiz orospu çocuğu olmaz insan.
kanı bozuk bok kafalılarla mücadele etmek zorunda kalır. bu da bir süre sonra keskinleştiriyor kadını ve erkeksileşiyor bu sayede.
şikayet etmeyin, Artık devir değişti, tabii çelik de değişti, Kısa kes artık bitti, senin modan geçti, Şimdi O kadın moda bye byeeeeeeeeeeee. *
Okuldan geldiginde anahtarini unuttugunu fark edip binaya işeyen cocuklarin anneleridir.
bu sifata bende dahilim. calisip uretmekten, para kazanmaktan inanilmaz keyif aliyorum. zaman zaman zorluklari olsada bagimsiz bir birey olmak, kendi ayaklarinin uzerinde durmak inanilmaz bir guc veriyor insana. hicbir zaman bir baskasina bagimli olmak gibi bir hayalim yoktu. okulu bitirdigim gunden beri ozel harcamalarim icin babamdan para almadim. kisacasi kadin olmaniz bu hayatta size hicbir ayricalik kazandirmamali. elinizde geldigi kadar calisip uretmelisiniz.
ne calistigina gore degerlendirmede bulunulmasi gereken kadindir.
saygı duyulması gereken takdir edilesi örnek alınası kadındır. hem çalışıp hem evine bakandır. gurur duyulası davranıştır.
eve geldiğinde yardım edilmesi gereken kadındır.
para için değil de zevk için yapıyorsa mutlu ve başarılı olmayı hak eden kadındır.

para için çalıştırıyoruz ya kadınları, utanalım.
aldığı maaş kocasının aldığından çoksa adamı pek iplemeyen kadındır.
genelde orta gelirli bir adamla evlenmiş kadindir. calişmaya mecburdur. tamam guzel ve keyifli bir meslegi olabilir, zevk aliyor olabilir fakat cocuk olunca durumlar bir kez daha gozden gecirilmeli.
her şeyi yarım kalan bu nedenle ne eşine, ne çocuğuna, ne akrabalarına yaranabilen kadındır. çalışan kadın yarım kadındır. her yerde yarımdır. işyerinde yarım, evinde yarım, çocuklarına annelikte yarım, iyi bir eş olmada yarım. zamanla kendini her şeyde yetersiz hissetme ve bunalıma girip 'yetti artık, en azından boşanıp evliliğin yükünü bari taşımayayım' diyebilir. o nedenle erkek eşine yardım etmelidir, hem de çok yardım etmelidir.*
bir çoğu işe başladığında elinde olduğu kimseye muhtaç değilim paramı kazanıyorum düşüncesiyle ilk başta sapıtık hallere sahip olabilir.
avrupada doğum oranının düşük ve aile yapısının sorunlu olması, kadınların fazla ekonomik özgürük sahibi olmasına bağlı. Biz Türkler bunu istemiyoruz. 20 sene öncesine göre kadınlar artık daha az evleniyor ve daha çok boşanıyor.
16 yıldır aralıksız çalışan bir kadınım. Evlenmeden önce de çalışırdım.
Yıllarca bir dişinin çalışmasının kadın için gerekli, saygın ve etkin olabilmesi, eşine muhtaç olmaması!, çocuğunu daha iyi şartlarda büyütebilmesi, hiç yoksa sosyalleşebilmesi için olmazsa olmaz bir durum olarak gördüm.

son yıllarda fikirlerim tamamen değişti.

Kadının yeri, evidir! evet bu cümleyi bana söyleyen kim olursa olsun gırtlağına yapışabilir hatta feministliğe yakın tepkiler verebilirdim eskiden ancak gerçek düşüncem artık gerçekten bu. Kocama muhtaç olmayacağım diye, 50 kişinin çalıştığı en az 5 kişinin üstüm olduğu, ve her canı sıkıldığında bana karşı afra tafra yapıp, eleştirmeye hakkı olduğunu sanan densizlerin lafını çekmek zorunda bırakıyorum kendimi. Çocuğumun istediklerini alabileyim diye onunla geçireceğim zamanı parasıyla satıyor ve senin için diyerek onun varlığından dolayı çalışmak zorunda olduğumu çocuğuma aşılıyor suçluluk hissetmesine sebep oluyorum.

bir ay önce istifamı verdim. Yerime birisini bulur bulmaz işleri devredip ayrılacağım.

Kocama muhtaç olmak! kötü bir şeymiş gibi görüp yıllarca hem çalışıp hem ev işiyle kendimi parçalamış hepsinden önemlisi evladımla geçirmeyi hayal ettiğim güzelim yılların içine sıçmış, aldığım şık kıyafet ve oyuncaklarla yokluğumu telafi edeceğimi sanmış bana ihtiyacı varken yanında olamamışım. Ama fark ettim ki aslında benim onun yanında olmaya ihtiyacım var. Kocanın reis olmasının bana hükümranlık kurmak demek olduğunu düşünmüş, güya güçlü kadın olmaya çalışıp her şeyi yapan kadın olmuşum. Halbuki sadece eş, kadın ve anne olmak yeterliymiş. Bilememişim. Güçlü kadın, ezilmez kadın, haklı kadın, hakkı kadının desinler diye diye kendimi kaybetmiş, en küçük bir dinlenmeye zaman bulamamış, çocuğumu tanıyamamış, kendimi dinleyecek vakti bile kendime vermemişim.

Demem o ki; çalışan kadın kendine eder. başkasına değil!
eğer çalışması için ortada bir engel yoksa yapması gerekeni yapan kadındır.

burada konu sadece kocaya muhtaçlık değil, kocaya destek.

zordur çalışmak, üstler, altlar, sorumluluklar, sömürü vs. vs. ama bu zorluğu kocanıza çektirip, kendiniz yan gelip yatarsanız o iş evlilik değil kocayı sömürmek olur. (çalışmak isteyip çalışamamak ya da iş bulamamak farklı şeyler)

tek gelir kaynağı kendisi olan adam üzerinde iki kat sorumluluk hisseder.

iş yerinde ne yaşarsa yaşasın ona katlanmak zorunda kalır.

ve bir erkek kolay kolay "git çalış" diyemez karısına.

"çalışan kadın kendine eder" demeden önce bir de bu açıdan bakmak lazım olaya.

tabii kocanız multimilyarder değil ise.
Toplumumuzun en önemli ihtiyacıdır.
Ev kadınları gibi boş gezenin boş kalfası değildir.
ev kadınları bütün evde oturup g.t büyütüyor...
başka bir zike yaramıyorlar.
çalışan kadın candır..
çalışmayan kadınlar aynı kategoriye sokulan kadındır. Evde çalışmayanlar aynı performansı göstermesi beklenir. Yazıktır, günahtır. Çalışmayan kadın kadar yoğun değildir ancak. Çünkü çalışmayan kadının her gün bir "gün" muhabbeti vardır.
Emekci kadındır.
Takdir edilesidir.
Sonuna kadar taktir ederim insana masum geliyo.
Çocuk olayına soğuk bakan kadınlardır. Kariyeri ön plana alırlar.
Kendimi bildim bileli çalişiyorum , kendimi geliştirmek için , ailemi geçindiribilmek için ve görünen o ki, bir ömür daha çalişarak geçecek , peki bu durum bugüne kadar bana Nasıl bir katkı sağladı diye düşündüğümde aklıma ilk gelen şey kıyafet, bol bol sayısız kıyafet, nankör iş arkadaşları , yorgun bir beden ve yanlız bir kalp , çalışmak güzel de çokta kaptırmamak lazım kendini , iş deyip geçmek gerekiyor sanırım, erkek içinde kadın içinde ,kadın çalişmalı mı derseniz çalişsin tabi , ne demiştik kıyafet bol bol kıyafet.