bugün

Bir dtw skecinde geçen şahsiyet.
değinilmeyen pek çok konuyu filmlerinde görüyoruz, hayatın gerçek yönlerini ve acıyla dolu yaşamları dile getiren çok iyi bir yönetmen, izlediğiniz her filminde etkileniyorsunuz, bazen kendinizden bir parça buluyorsunuz bazen de böyle yaşamlar da var mı dediğiniz oluyor, filmlerinde uzun süreler geçse de hatırladığınız sahneler oluyor.
Nuri bilge ile arasının bozulmasının nedeni zb’nin nbc’ye yılmaz güney’in baba filmini tekrar çekeceğini söylemesi ardından nbc’nin aynı konuyu işleyen üç maymun filmini çekmesi hatta yeraltı filminde baya bir gönderme var.
yeni filmi hayat'ın çekimlerine sinop'ta başlamış yönetmen. zagor ve uğur'un hikayesi olacağını temenni ediyorum.
C blok dışında numarası olmayan yönetmen. Bir de mahpusta dostoyevski okumuş.

Ortamlarda filmlerindeki açık ve gıcırdayan kapıların sistemin sorunlarını dile getiren metaforlar falan olduğunu söylüyormuş.
Başarılı bulduğum Beşiktaş’lı yönetmen..
Başarılı bulduğum Beşiktaş’lı yönetmen..
6 yıl aradan sonra tekrar film çekimlerine başlayan yönetmen.
her filmi beni derinden etkileyen, başarılı bir senarist ve yönetmen.
Yeni filmi 2022 Ekim ya da Kasım ayında vizyona girmesi beklenirken, henüz gösterime girmemiştir. Evet.
8 yılın ardından sinemalara dönen yönetmen. Yeni filmi "hayat" 1 Aralık'ta vizyonda. Evet.
Hastayım bu adamın Beşiktaş tutkusuna ya.
Twitter’da sadece Atiba’yı takip ediyor psikopat ahshda.
nedense hep demirkabız diye okumuşumdur bu zevatın soyadını.
çok ayrıntılı bilgi için:

https://dergipark.org.tr/...mi%C5%9F%20ve%20filmlerin
beşiktaşklıdır...
Kader ve masumiyet filmleriyle zirve yaptı. Son yıllarda zirveden inişini izliyoruz.
görsel
gençliğinde marksist olan ve 12 eylül askeri darbe döneminde cezaevinde işkence görmüş bir yapımcı, oyuncudur. kendi yönetmenliğini yaptığı, bekleme odası ve bulantı gibi filmlerinde ana karakter olarak ön plana çıkmaktadır. 12 eylül'den sonra 3 sene cezaevinde kalmış olan yazar, Bu süreçte mahkum iken okuduğu, varoluşçu felsefenin olgunlaşmasında çok büyük katkıları olan yazar Dostoyevski ve romanı "Suç ve Ceza" Demirkubuz’un sinemasının şekillenmesinde ilk ve en önemli unsur olacaktır. Bununla birlikte bir cezaevinin atmosferini üç yıl süreyle solumuştur. Bu üç yılda diğer mahkumların gerçek hayat öykülerine, travmalarına ve hayallerine de tanık olduğunu göz önünde bulundurmak yanlış bir varsayım olmayacaktır. Zeki Ökten isimli yönetmenin asistanlığını yaparak sinemaya başlamış olan Demirkubuz’un, ilk uzun metraj filmi "C Blok"tur.
yoksul filminin yönetmen yardımcılarından birisidir aynı zamanda.