bugün

Başlangıç için haklı olan salaktır. Eşiği kırarsa daha mutlu olacaktır.
zeka değil de bilgi getirebilir.

mutlu olmayı bilip bilmemek değil mesela. onlarca sorun var ve bunları gören bilen insanın dert edinmesi normal.

bir tarafta hiç bir şeyi bilmeyen dünyayı günlük gülistanlık sanan bir insan var. bu kişi mutludur çünkü ona göre her şey güzel.

(bkz: ekonomi çok iyi) mesela şunu diyen kişiler ülkemizden örnek olsun. bu kişiye göre her şey sorunsuz harika bir yaşam.

bir de sorunları gören bilen insanlar var. bu kişiler de bu yüzden mutsuz olabiliyor.
Düşünmek olacak o. E tabi düşünmek için bilmek lazım bazı şeyleri. Bilmek için de okumak lazım. Neyse kısacası düşünmeye başladığın zaman mutsuz olmaya başlıyorsun. En ufak şeylere bile kafa yormaya başlıyorsun bu alışkanlık haline geliyor. Özet, düşün düşün b*ktur işin.
Zeka değil de zekayla birlikte farkedilenler ve beraberinde getirdiği çaresizlik duygusunun bir miktar mutsuzluk yaptığı doğrudur. Bir de zekanın yüksek olmasının depresyon, psikotik bozukluk gibi durumlarla baş etmede olumlu yönde etki yaptığı da bilinmektedir.
Zeka mutsuzluk getirmez, zeka kavrayışa evrildiğinde mutsuzluk koşarak gelir.
bir zamanlar bir haber okumuştum. birkaç sene evvel uzakdoğu asya'da bir çocuk - sanırım 12, 13 yaşlarında- intihar edip organlarını bağışlamıştı. çocuğun ölümü haber oldu çünkü çocuk o ülkede ölçtürülen iq'lar arasında en yükseğe sahipti. ben zeka mutsuzluk getirir demiyorum ama zeka çevreye karşı bir duyar getiriyor ve bu duyar insanın karakterine göre ona mutsuzluk, umutsuzluk ya da ölüm getiriyor.