bugün

varolan dunya duzenini, bireyin refah duzeyini ve ozgurlugunu kisitladigi iddiasiyla yerden yere vuran; din, siyaset ve ekonomik topluluklar adina giydirmedigi alan kalmayan bunca uzun elestiriden sonra sundugu cozum onerisiyle komik duruma dusen, izlenmese de birsey kaybettirmeyen zirva belgesel.
çakma illuminati komplosu içeren belgesel.
zamanın ruhu anlamına gelmektedir. bu ruhun dışına çıkanlar dünyada kalıcı izler bırakmış kişilerdir. don kişot'u yazan cervantes, robinson crusoe'yi yazan daniel defoe vs zamanın ruhunu aşmış kişilerdir. daha çoğaltılabilir zamanın ruhunun ve kanonun dışına çıkanlar.
gayet açık ve çekinmeden gerçekleri anlatan bağımsız belgesel.diğer bilinen adlarıyla uyanış ve zamanın ruhu.
son derece tartışmalı bir belgesel olup 3 kısma ayrılmıştır, birincisi din kurumunun güvenini sorgulamak için bilgi üretmek, hristiyanlığın bazı diğer dinî figürlerle olan benzerliklerini göstermektedir. 2. bölüm 11 eylül olayları hakkında bizlere anlatılan problemleri ve yazarların 11 eylül olaylarından kimlerin sorumlu olduğunu gösteren iddialarını içermektedir. 3.bölüm bankaların tek bir "dünya bankası" oluşturma teorilerini kapsamaktadır.
2.belgesel özeti(zeitgeist addendum);
2. belgesel 4 bölüme ayrılmıştır. 1. bölüm şuanda geçerliliğini koruyan parasal sistem ve çöküşünü iddialarını anlatmaktadır. 2. bölüm 1. bölümün devamı olarak john perkins isimli eski ajan kendini ekonomik tetikçi olarak tanımlayan kişiyle röportaj olarak geçiyor. 3. bölüm jacque fresco tarafından üretilmiş venüs projesi hakkında bilgiler veriyor. 4. ve son bölüm doğa kanunları ile iç içe yaşamanın insanlar için ne anlama geldiğini araştırıyor.
herkesin mutlaka *izlemesi gereken müthiş bir belgesel adıdır. isa nın doğum ölüm ve diriliş hikayesinin m.ö 3000 yılında yaşayan mısırdaki horus isimli güneş tanrısından birebir kopyalama olduğunu kanıtları ve hiyeroglif yazılarıyla göstermektedir. daha pek doğru bilinen yanlışları düzelten ve amerikanın neler çevirdiğini tüm çıplaklığıyla gözler önüne seren belgeseldir.

not : ışıkları kapatıp izlediğinizde yarısından sonra uyumanız mümkün çünkü çok uzun.
Mutlaka izlenmesi gereken ama inanılması gerekmeyen belgesel.
serinin ilki olan "zeitgeist the movie" izlendikten sonra tedirgin eder. herseye farkli bir sekilde bakar insan, herseyden suphelenir, sanki yapilan her eylemin ardinda bi serefsizlik varmis, hepsi planlanmis gibi hisseder, ben de yasadim 1-2 gun icinde geciyor.*
özellikle "din toplumların afyonudur" sözünü haklı çıkaran izlenilmesi gereken bir belgeseldir. yüzyıllardır toplumun kontrolünü elinde tutmak isteyenlerin yarattıkları peygamberlere atıfta bulunmaktadır bu belgesel. özellikle yüzyıllardır birbirlerinin nasıl kopyası olduğu üzerinde durmuştur.

incilde yazılan bir çok olgunun astronomiden esinlenerek kalem alındığını savunur.

ayrıca abd tarihindeki gerçekleri gün yüzüne vurmuştur. bunca yıldır yapılan savaşların, yani abd'nin savaşa sokulma nedenlerinin tamamen bir kesimin maddi çıkarı olduğu dile getirilir belgeselde.

11 eylül, londrada ki patlama vb olayların cıa kaynaklı ve senaryolu olduğu üzerinde durur.

farklı bakış açısı kazanmak adına izlenilmesi gereken bir yapıttır.

en sonunda verdiği mesaj açıktır aslında. "korku mu sevgi mi"
izlenmesi gerekli bir belgeseldir. 2 bölüm halinde çekilmiş ve yakında 3. bölümü çıkacaktır. insanın tüm yargılarını sorgulatabilecek kadar etkilidir. insan kendini;

- ne oluyor lan, tüm bu dünya, yaşadıklarımız bir komplo mu? demekten alamıyor.
izleyip "ulaan hepsi yalanmış, hancı sarhoş, yolcu sarhoş" diyen insanlar var, şaşırıyorum. o kadar meraklıysan derin düşünmeye bu belgeseli yapanların sana hangi düşünceleri empoze etmeye çalıştığını da düşünürsün.
tabii ki bilmediğimiz gerçekler var, tabii ki arka planda nelerin döndüğü meçhul. ve tabii ki devletler terörle, terör saldırılarıyla kendi toplumunu bastırıyor, sindiriyor. bunu anlamak için kimsenin bi filme ihtiyacı yok.
kiliselerin etkisini, parayı sevdiğini de bu filmden öğrenenler var, olabilir.
11 eylül'ün düzmece olduğunu bilmemiz için de buna ihtiyacımız yok.
geçmiş toplumlarda görülen tanrı inancının çok benzeşmesi de tesadüf olamaz. ya bi güç var ve senelerdir mesaj gönderiyor aynı şekilde ya da hepsi özenmiş birbirinden. bunun ayrımını yapmak için bi film yetmez ne yazık ki. gerçeği öğrenmeye meraklıysan okuman gereken daha çok şey var. bulup napıcan hem? inanç ya vardır ya yoktur, bu bir düşünce değil duygu meselesidir. içinden geliyorsa inanmak, kabul edersin ve sorgulamazsın. * yok inanmıyorsan dinlere ve ille bişeye inanıcaksan bilime inan, evrime inan, ne bileyim inanma ya da. ama inatla, ısrarla "araştırayım da öyle inanayım" tripleri gereksiz. üstelik ne kadar araştırırsan araştır yetersiz kalıcaksın, en iyisi mi içinden gelene inan.
bu vesileyle canını sıktığım horus'un gözlerinden öper, ismini burda anmadığım eski tanrılara selam ederim.
insanı zorla düşündürten, en azından bir süre şüpheyle yaşamamızı sağlayan, internetten kolayca bulunup, izlenebilen belgeseldir. Asla sıkıcı değildir.
bırakın türkiye'yi dünyada herkesin izlemesi gereken bir belgesel.
izleyenleri dünyayı kurtarmaya girişip aydın kesilmese, çok daha sevilecek belgesel. önce teşekkür ettim kendisine "eyw cnsm saol hmm gusel bilgiler" diyerek. sonra "anne ben aydın oldum" tribine giren malları gördüm. "niye yaptın zeitgeist?" dedim.
ne olduğunu merak etmeme rağmen, üşengeçlikten kıçımı kaldırıp da izlemediğim belgesel ''miş''. konusu nedir? ne ayaktır? bilmiyorum ama sürekli karşıma çıkıyor. inat yaptım, isterse 1000 kez karşıma çıksın yine izlememeye devam edeceğim.

ailecek severek izlemiyoruz.
şöyle bir ayrıntısı vardır amerikan hükümetiyle ilgili, ne kadar söylersen, o kadar inandırıcı olursun.
ve sürekli şunu söyleyip durmuşlar; terorist ve terorizm.

şimdi, şu günlerde şunu duyuyorum ben sıkca;
darbe ve ergenekon.

hatırladınız mı? bi yerden alaka kurabildiniz mi?

oh ne ala mualla. ben seni beni sik diye sevmediydim be canım. insan sevdiğini siker mi ki, ben hala dallamalıklardayım.
Zamanın ruhu anlamına gelmesini bir parça ironik bulduğum belgeseldir.Ben sadece Hristiyanlık ile ilgili kısmıyla ilgilendim.Ve başta çok etkilendim. Araştırdığımda gördüğüm o ki, dedikleri çok çarpıcı görünmesine rağmen tamamen göz boyamaya yöneliktir. Zira, dediklerinin çoğu gerçeği yansıtmamıştır. Örneğin Horus aldı Mısır tanrısı herşeyden önce tam olarak güneş tanrısı değildir. ikincisi, bir bakireden doğmamıştır. Doğum konusundaki hikayesine aşağıda değineceğim. 3.cüsü ne çarmıha gerilmiş ne de 25 aralıkta doğmuştur. Fakat, öldükten sonra tekrar doğduğu doğrudur, fakat bu olaylar aralıktan ziyade bahar aylarına rastlamakla beraber tam tarihi bilenememektedir. Bunun yanında, güneş'in southern cross adı verilen haça benzeyen takım yıldızı üzerinde 3 gün hareketsiz kalıp tekrar yükselmeye başlamasından dem vurulmuştur. Fakat, southern cross adı verilen takım yıldızını kuzey yarım küreden görmek en azından tam olarak görmek mümkün değildir.

Horus'un doğum hikayesine gelince. Osiris ve Isis adı verilen tanrılar, mısırda yaşayan ve mısırı yöneten tanrılardır. Bunlar, ülkeyi iyi yönetmekte ve herkesi mutlu etmektedirler. Osiris'i kıskanan karanlık tanrısı Seth, Osiris'i parçalara ayırarak denize atar. Isis, Osiris'in parçalarını bir araya getirir ancak cinsel organını bulamaz. Onu da çamurdan yapar ve büyüyle Osiris'i yeniden yaratır. Daha sonra Osiris'le birleşerek Horus'u doğurur. Horus, Seth'i yener ve başa geçerek dünyaya bir kez daha mutluluk getirir. Bu olaydan sonra Horus bu dünyanın Osiris'te öbür dünyanın efendisi olurlar.
Horus, Seth'le savaşı sonrasında sol gözünü kaybeder. ilginçtir, o devirde mısırlılar, göz şeklinde koleyler takarak gezerlermiş. Bunun da onları kötülükten, kazadan, beladan koruyacağına inandıkları için yaparlarmış. Bu konuda hiç bir bilimsel kaynağım yok ama içimden bir ses bu olayın nazar boncuğuyla alakası var diyor.
söz konusu takımyıldızını dogru mevsimlerde kuzey yarımküreden görürsün ayrıca söz konusu mısır ise enlemi de hesaba katarsak ki zaten ufuktan bahsediyorlar. rahatca görülür.
Dünya üzerinde oynanan oyunları görebilmek için illa din kavramından kurtulunması gerekiyormuş gibi bir izlenim veren belgesel. izlediğinizde Hristiyanlığın bir uydurmaca olduğunu sanki zoraki belgeselin içine yamalamışlar gibi duruyor. Aslına bakarsanız en son ortaya attıkları felsefeyi size empoze edebilmek için başta mecburi olarak din kavramını kötülüyorlar. Yoksa anlattıkları dünya senaryosunu anlamak için kökten din kavramını silmeye gerek yok. Bununla birlikte belgesel boyunca defalarca ismi geçen rothschild ve rockefeller gibi ailelerin kim oldukları, arkalarında hangi gücün olduğu ya da misyonlarının ne olduğundan hiç bahsedilmiyor. Tek dünya devleti kurmaya çalışan insanlardan bahsediliyor ancak tek dünya devleti kimin ülküsüdür, ne amaçla kurulmak istenir bu konulara değinilmiyor. Bu belgesel izlenmeli ancak yukarıdaki mevzuları da göz önünde tutarak.
Matrixin felsefesini anımsatan belgesel.
ütopik düşüncelerin zirve yaptıgı oluşumdur parasal sistemin(monetary) yanlışlıkları en sevdigim kısımdır.
büyük olusum turkiyedede gucunu yansıtmaya baslamıs organizasyon yeni dunya sevgi ile kurulur tarzını bizlere yansıtan belirli guc odaklarının yardımı olmadan neler yapabilir bilmiyorum ama kesinlikle cok radikal ve cok zeki tasarımları vardır.
(bkz: jacque fresco)
(bkz: nasıl ateist oldum)
bir yıl önce izlemiştim çok etkisinde kalmıştım. o hafta her şeyden şüphelenmiştim. michael abimizin belgesellerinin daha ciddi hali gibi.
entrylerini okumaktan keyif aldığım yazardır.
güncel Önemli Başlıklar