bugün

hapishane, yoksulluk, çaresizlik gibi temaları başarıyla işleyen bir dram...

--spoiler--
yıllarını hapishanede geçiren 3 arkadaş, tahliye zamanları geldiğinde dışarı çıkmak istemezler. çünkü kocaman bir karanlığın kendilerini beklediğini düşünmektedirler. ama mecbur tahliye olurlar ve sokaklarda çaresizce dolanmaya başlarlar...
--spoiler--
ayrıca bir emrah filmidır.
yılmaz güney'in umut filminde olduğu gibi kapitalizme karşı yenilmiş fakir anadolu insanını anlattığı bir filmidir.
insanın paraya olan zaafının ne gibi kötü sonuçlara yol açabileceğini gösteren küçük emrah filmi. emrah'ın anasının* paraya ve lükse olan zaafı, zengin piçin altına yatmasına neden olur. sonrası falan filan fıstık.
Baklava sahnesi aklıma geldikçe duygulandığım Yılmaz Güney filmi.
evin küçük beyinin (eray özbal) emrah'ın anasına (oya aydoğan) hallendiği film. an itibariyle flas tv'De.
(bkz: olaysız dagılalım). Spoilerdır.
izlemeyenlerin derhal izlemesini tavsiye ettiğim, yoksulluğu, sefaleti, çaresizliği çok iyi anlatan, dostoyevski romanı tadında bir yılmaz Güney filmi.
Namı diğer (bkz: poor things).
Yunan yönetmen yorgos lantimusun 9 Şubat 2024 te vizyona giren filmi.

Benim için hiç şüphesiz 2024 ün en güzel kazanımlarından diyebilirim. Son yıllarda izlediğim en kaliteli yapımlardan biri.

--spoiler--

Kutsal geyiğin ölümü ve istakoz (the lobster) ile tanıdığım yönetmen bu filmde de kendi tarzını konuşturarak birbirinden zengin metaforlar ile zengin bir anlam derinliği sunuyor..
Zavallılar, tam bir görsel ziyafet ve bulabileceğiniz en büyük ekranda izlenmeyi hak eden gayet cüretkâr bir yapım.

Poor Things trajik bir olay sonrası diriltilen Bella'ya ve onun yaşamı tanıma serüvenine odaklanıyor. Bu serüven onun cinsel ve toplumsal kimliğine kadar uzanan bir skalada genişleyip büyürken karşısına çıkan tüm patriyarkal öğeler de büzüşüp küçülüyorlar. Erkeklerin iktidarlarına karşı katı bir dürüstlük ve çıplak bir yalınlığı kuşanan Bella her adımında erkeklerin kurduğu makinanın çarklarına çomak sokuyor ve özünde hayli kırılgan olan bu sisteme çoğu durumda dersini veriyor. Bu yıl izlediğim onlarca filmin içinde Poor Things bazı sahneleriyle ciddi anlamda nefesimi kesmeyi başarabilen nadir işlerden. Masalsı ve steampunk öğelerle zenginleştirilmiş görsellik tam bir şölen havasındayken iç gıcıklayan müzikler de arkada bir yerlerde yönetmenin o sinik tarzını hissettirmeyi başarıyor. Zaten Bella'nın maceralarında her ne kadar bolca komedi unsuru olsa da güldüğümüz şeyler aslında kendi zayıflıklarımızın (özellikle erkeklerin) yüzümüze zarif şekilde vurulmuş halleri olduğundan filmin absürtlüğü hiçbir anında sırıtmıyor.

--spoiler--

görsel
görsel
(Emma ston'un güzelliği )