bugün

Göğüslerinin rüzgârıyla
döne döne savrulan
türküler söyle bana
gün inerken engine
bahçeler geçsin aklından
vazodaki solgun gülün

Sen aşksan hayat benim
dalına mavi kuşların
yuvalanıp konduğu
ışıklarla söyleşen
kımıltılar okyanusu

Masallardan damıttığın
dağların diliyle söyle
utanır elbet duvarlar
tel örgüler, sınırlar
biraz daha incelir
insan olur ilkel yanım

Sen ömürsen sonsuz benim
bağrımdaki yıldızların
aşk içre yalnızlığını,
çöle dönüşen teni
sessiz çağlayanları
sen olmazsan neyleyim

Yeşil yağmurlarla söyle
yaza dönüşsün kış odam
hırkalara bürünsün
üşüyen kelimeler
izi kalsın yollarda
sevdalarla yürüyenin

Göğüslerinin arasından
döne döne savrulan
türküler söyle bana. * *