bugün

Sakarya savaşı döneminde askere doğru düzgün yemek verilemediği için sofrada bırakılan tavuktur.

--spoiler--
Sakarya Savaşı günlerinde yoğun boğaz boğaza çatışmalar sürüyordu. Gazi Mustafa Kemal Paşa ve diğer paşalar Duatepe’de bir çadırda akşam yemeği için toplanmışlardı. Top seslerinin Ankara’dan duyulduğu günler yaşanmakta idi. Kimi milletvekilleri, hükümet merkezini daha güvenli bir yere, Kayseri’ye ya da Sivas’a taşımayı dillendiriyorlardı. Fevzi Paşa böyle anlardan birinde, cepheden üstü başı toz toprak içinde meclise gelmiş, savaş hakkında bilgi vermiş, milletvekillerini güçlükle yatıştırabilmişti. Zayıf bir ışık altında, paşalar yemek yemek için yer sofrasına sığışmış gibiydiler. Cılız bir tavuk orta yerde duruyordu. Onca insan küçücük bir tavukla karınlarını doyurmak için hazırlanıyordu. Kimse, Başkomutan yemeğe katılmadan, uzanıp yemeye cesaret edemiyordu. Başkumandan Mustafa Kemal Paşa yemeğe uzanmadan önce başını kaldırdı ve askere yemek olarak ne verildiğini sordu. Paşalardan biri; savaş halinde askere sıcak yemek verilmediğini, bir iki terk edilmiş köyden, ambarlardan buğday ve mısır bulunduğunu, kavrularak bunun avuçlar halinde cephedeki askere dağıtıldığını söyledi. Bunu duyunca Mustafa Kemal Paşa’nın gözünden, bir damla yaş süzüldü ve eli yemeğe dokunmadan sofranın başından kalktı.

O akşam, o sofrada hiç kimse o tavuktan yiyememişti…

--spoiler--

Not: Kemal Arı'nın Üçüncü Kılıç isimli kitabından alınmıştır ve benim yorumumla seminerimde kullanıldıktan sonra buraya aktarılmıştır.
işte Mustafa Kemal o yüzden atatürktür.