yaşanılan ülkeyi kabullenmemek

insan yaşadığı yeri kabullenmeyince pek komik duruyor dışardan doğrusu. gerizekalı seni sen nerdeyse arap kültürünü yansıtan bir ülkede yaşıyorsun gelmişsin hala eşcinsellik ensest bekaret açılımı yapmaya çalışıyorsun. ne demokrasisi modernizmi bu. ne kadar geride olduğumuzu algılayamıyor değil mi işlevsiz beynin. kendi kişisel hayatında eşcinsel ol ensesti doya doya yaşa yaşayabiliyorsan, sonra da gelip kitlelere seslen daha inandırıcı olur. sen yap sonra konuş.

ekmek yediğin kaba tükürmektir.

küçük bir kız çocuğunun çıplaklığından huzursuz olan babaların yaşadığı ülkede nefes alıyorsun karşı cinslerin dahi öpüşürken ayıplandığı insanların yanından geçiyorsun her gün. eşcinsellik senin neyine. sarsıl ve kendine gel.

(bkz: müslüman ülkede yaşadığını inkar etmeye çalışmak)

Hayatından memnun olmayan ülkenin kendine yetersiz geldiğini, imkanlarının az olduğunu düşünen insanın bulunduğu memnuniyetsizlik durumudur. Bu tür insanlar hem memnun değildir, hem de kendilerine kucak açmış olan diğer ülkelere gitmek için kıllarını kıpırdatmaz. Dili, dini, etnik kökeni ne olursa olsun tüm vatandaşlar aynı haklara sahipken pozitif ayrımcılıkla bazı dil, din ve ırka sahip olanlara artı değer katılırken bunları söyleyen namussuz rahatsızdır. Bi siktirsin gitsin...

(bkz: biz aslında göçmeniz)

ekmek yediğin kaba tükürmek falan değildir.

ben bu ekmeği nasıl yiyorum? beleş mi dağıtıyorlar taksim meydanında?

eşşek gibi çalışıyorum, kendi emeğimle kazanıyorum, sonra yiyorum.

bu devlet, bu ülke çatısı altında yiyorum, doğru.

peki bu devlet, bu ülke ben ve benim gibi insanlar olmadan ne yapacak?

kendi çamaşırını yıkamaktan aciz godomanlar benim gibi emekçiler olmadan nasıl yaşayacaklar?

kim çalışacak fabrikalarında? kim bakacak çocuklarına? kim yoğuracak onların ekmeklerinin hamurlarını? kim elini sokacak boktan boka?

istediğiniz kadar milliyetçi/muhafazakar/herhangibir ideolojiye mensup olabilirsiniz ama bana kimse gelip de yediğin kaba tükürüyorsun edebiyatı yapamaz.

ben olmasam, benim gibiler olmasa, işçiler emekçiler olmasa kim ki bu ülke?

işçisi, emekçisi olmadan, üstünde yaşayan halkı olmadan hangi ülke kaç para eder?

her şeyi söyleyin ama sakın mevzu türkiye'yse yediği kaba pisleme mevzuatından bahsetmeyin...

bazı konular maalesef kırıcı olmadan anlatılamaz, anlaşıldığı kadar artık.