yaşamın amacı

Evet , ucu bucağı olmayan ve milyarlarca yıldır var olan evreden sadece ortalama 70-80 yıl yaşıyoruz. Bu yılların önemli bir kısmı da çocukluk veya yaşlılıkta geçiyor. Yani fiziksel ve zihinsel performansın düşük olduğu dönemler.
Tüm evrenin yaşına baktığımızda bir insanın hayatı ne kadar kısa bir dönem.
Bizler doğuyor büyüyor ve düşünüyor çoğalarak genetik kodlarımızı sonraki nesle aktarıyor ve ölüyoruz.
Peki ama tüm bunlar ne için nereye ulaşmaya çalışıyoruz?
Yaşamın amacını henüz bilmiyorum belki de bir amacı da yoktur.

Ancak gündüzlerini gecelerini seks muhabbetlerine ayıranlara bir çift sözüm var.
Seks bi amaç değil araçtır. Bu sebeple aracı amaç haline getirmek yolundan sapmaktır.
Atalarımız antik çağlarda neler gördü kim bilir.
Savaştılar, savaştan kaçtılar. Yabani hayvanlarla mücadele ettiler, açlıkla boğuştular. Buzul devrinde soğukta yaşama tutunmaya gayret ettiler ve tüm zorluklara rağmen kendi genetik kodlarını bugüne yani sana, bana aktardılar.
ve tüm bu zorluklardan mücadelelerden sonra ortaya çıkan kişi kim nasıl biri gerçekten yaşamının bir anlamı ve değeri var mı , hepimiz kendimize soralım.

Âvâzeyi bu âleme Dâvûd gibi sal
Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş
Bâkî

(Bu âleme Hz. Davud gibi bir ses bırak¸
çünkü bu dünyada kalıcı olan güzel bir sestir.)

Sözlükteki en faydalı entrydir.
Her insanın er geç düşünmesi gereken soru.
insanı insan yapan düşüncelerden biri.

Yaşamaya devam etmektir.

(bkz: seks) yani üremek.

mutlu olmaktan başka amaç mı olur hayatta...

futbol.

Güzel şeyler biriktirmek, ardımızda güzel şeyler bırakabilmek.

Kendini bulmak,ve ardından farkındalık yaratmak.Adını unutan son insan öldüğünde bile unutulmayacaĝın kadar güzel farkındalıklarla kendinden birşeyler bırakmak.Üretmek,üretmek ve yine üretmek.

Size hayatın karanlık olduğu da söylendi ve siz de bezginlik içinde bezginler tarafından söylenenleri tekrarlıyorsunuz. Ben de diyorum ki bir dürtü olmadıkça hayat karanlıktır gerçekten ve bilgi olmadıkça tüm dürtüler kördür. iş olmadıkça tüm bilgiler boşunadır ve aşk olmadıkça tüm işler boştur...

ermiş/ (bkz: halil cibran)

Tekamülü tamamlamak.

Arayıp bulmaktır.

işte falanı filanı göriciğiz, onun bunun tadına bakıciğiz..

Sonra da gidiyorum elveda şarkısını çalıciğiz..

(bkz: sadri alışık)

Bence hepimiz ölmekten korktuğumuz için yaşıyoruz.

"insanların ve cinlerin yaratılış gayesi ubudiyet ve kulluktur." zariyat 56.

ruh ve kalbin boşluğunu ancak; Allah’ın marifeti ve muhabbeti doldurabilir.

Yok öyle bir şey kardeşim, yorma kafanı.

Ölmek...

Amaç aramaktır.

insan haricindeki tüm canlılarda üremek. insandaysa hükmetmek.

amacı bulmaktır.

iş, eş, evlat...her şey olabilir. bir şeye tutundunuz mu tamamdır. ama tutunamazsanız işte o zaman mutsuzluk başlıyor.

Yaşamak. Yaşamaya çalışmak. Yaşatmak. Ya ya ya -hayır hande- yaşasın.
Amaç aramayı sevmiyorum. Bulamam çünkü şanslı mıyım şanssız mıyım, doğru olan, olması gereken nedir? Uuu bir sürü soruyu ardında getirir. Şu an gerek yok.

sadece ölmekse doğmak başlı başına saçmalıktı. belki trailer gibi bi şeydir..

Zenginlik değil. sadece mutlu ve huzurlu olmaktır ama kimse allahın takdiri olmadan mutlu olamaz

yaşamın varlığı, aynı zamanda istisnası olmayan tek durum olan ölümü de beraberinde barındırır. bunu hissi ve akli olarak kabullenebilen kişi, hayatın amacıyla ilgili bütün soruları arkada bırakmış olur.

korkularla şekillenen hayatlar, acabalarla son bulur.

zamanı öldürmek...

allah kainatı insan için, insanı ise kendini tanıması için yaratmıştır. dolayısıyla insan için hayatın gayesi marifetullah'dır.(marifetullah=allah'ı bilme ve tanıma) insandan başka hiçbir varlıkta bahsedilen görevi layıkıyla yerine getirme potansiyeli yoktur.

marifetullah'dan başka her şey ikinci planda gelir ve bunlar asıl gayeye tâbî kılınmalıdır. insan yaratılıştan gelen amacına yaklaştıkça ödüllendirilir(huzur), uzaklaştıkça azaba uğrar(depresyon, anksiyete, korku, evham)