bugün

çok derin konu bu.
Anlamı yoktur. Insan doğar, büyür ve kendisine anlatılan din masallarına inanarak öteki alem masallarına kendisini kaptırıp yaşar fakat biraz sorgulayınca hepsinin saçma sapan şeyler olduğuna inanır ve artık yaşamın anlamı olmadığını kavrayarak yaşamını sürdüremeye devam eder. Ama sonunda keşke sorgulamasaydım ulan ne güzel öldükten sonra cennet'e gidecektim diye dizlerine vurur.
Herkesin yaşantısı farklı. Bu sebep ile hayattan çıkarttıkları anlamlar da farklı. Herkes kendi hayatının anlamını arıyor. Bence bulduklarında onlar için asıl hayat başlıyacak. Şuan yaşadığımız bir fragmandan bir ön gösterimden ibaret olmalı.
Çok düşünme kafayı yersin. Kafayı yemek kötü bir şey mi, bilmiyorum.
tasavvuf olarak öldüğünüzde gerçeklerle yüzleşmek.

sevgili yapana kadar kendi zevkin evlendikten sonra kadının için
çocuk olunca çocuğun için
çocuk büyüyünce maddi acıdan yaşayabilmek için koleleşmek
yaşamının anlamsizlaşmasi
takı torunun olana kadar.
ölmektir.
hatta yaşamanın amacı, sonucu, nihayeti de budur.
maalesef.
hayat neşesinin sürükleneceği bir son varsa; kalbinizin "ben artık atmıyorum" dediği yerdir.
Onu arayanlar bulamaz ancak bulanlar her zaman arayanlardır.
Sözlükte yazmak olamaz.
Çoğumuzun yerine tam olarak getiremediği ibadet etmektir.
sırdır. insan ölünce anlar bunu. kimseye söyleyemez.
son günlerde sorguladığım gerçektir. nedir yaşamanın anlamı?
hele şu son terör saldırılarıyla da iyice ayyuka çıktı yaşamamızın anlamsızlığı.
çorum'dan öyle bir haber geldi ki tüm hücrelerim titredi:
Çorum'lu Şehidimiz Uzman Çavuş Mustafa Aslan'ın Annesi acıya dayanamayarak evladının ardından vefat etmiştir.