bugün

Kendinizi daha çok seviyorsunuz. Değmeyecek insanlar için zamanında harcadığınız çabalara üzülüyorsunuz. Hayatta olmanın nefes almanın tadını çıkarıyorsunuz.
5 dakkada değişir bütün işler.
Gençlik bir daha geri gelmezmiş.
Elde büyüme gerçekleşmesi.yaş ilerledikçe erkeklerin eli büyür.
Ailenin ve bu kavramın ne kadar değerli olduğu.

Bu yaşıma kadar bilincindeyim fakat yaşım ilerledikçe daha da derin bir bağ oluştu. Sanki artık onlar benim çocuklarım gibi ben üzerlerine titriyorum.

“Anne bak sakın çok yorma kendini ben geleceğim diye, yemek yapma fazla.” Çünkü biliyorum sanki ben orada büyümemişim gibi o ev baştan temizlenecek ve üç dört çeşit yemek yapılacak.

“Baba sakın ağaca çıkayım düşeyim deme, bırak biz gelince toplarız meyveleri.”
Çünkü o meyveler biz gelene kadar ya çürürse diye toplamak isteyecek buzdolabına koyacak.
Annemin bu şekilde bana bir tabak çilek saklamış geçtiğimiz haftalarda , bazıları biraz solmuş, ezilmiş… Oysa ben çokça yemiştim zaten evimde.
Sizi çok seviyorum. Birbirimizin bazı huylarını hiç beğenmesek de bazen tartışsak da vazgeçemiyoruz. Aile çok güzel şey.
Bir yerden sonra anlıyorsunuz ki duygusal şeyler gençlikteki gibi etki vermiyor, sevmenin bile yetmediği şeyler oluyor, yalnızlık ve çevrendeki insan sayısının azalması iyiye işaret oluyor. Yani gençken etrafta en çok ben tanınayım popüler olayım herkesle arkadaş olayım durumunun zararlı olduğunu kırılarak ve çokça ben bunu hak etmedim cümlesini söyleyerek geçiyor. Çok değer verdiğiniz insanların hayatında o kadar değerli olmadığınız şehir değişikliği ile daha net ortaya çıkıyor. Daha çok var da bunlar şimdilik yeterli sanırım.
Bir ev ve bir araba insan olduğunu hissetmek için gerekliymiş.
Dostum dediğimiz kişinin sadece çıkarı için
size herşeyi yapabileceğini hissediyor ve tepkisiz kalıyorsunuz. Şaşırmıyorsunuz ,
Bu ilk değil dedimiz zamanlar da anlaşılıyor.
gençlikteki heyecanın asla geri gelmeyeceğidir. istediğin kadınla çıkıp yatamayacağındır. hayallerinin çoğunun gerçekleşmeyeceğidir. insanı hem olgunlaştıran hem de kalbindeki sızıyı arttıran şeylerdir.
2016 gibi yılların çabuk geçtiği.

Hep geçmişin karanlığında kaybolup gitmiş o yıllar.

2023 için gün sayarken unutmuşuz gibi geldi.

Koskoca 7 yıl yaşlandık.

ama farkında değiliz gibi yaşamaya çalışıyoruz her günü tuhaf.

yaş ilerledikçe, dingin bir kabulleniş başlıyor.
gelene, gidene, olana, yitene “olur böyle şeyler” deyip çay içiyorsun.

Doğru valla.

7 yıl sonrada yaşlı olacağız bayağı 30 yaşına kapı dayancak.
Herşeyin ilkinin güzel olduğu. ikincisinin aynı tadı vermeyeceği.

Dünyanın kendinin etrafında dönmediği.
Senin gibisini hayatta bulamaz diyenler yalan söylüyor.
Her yaşında biraz daha yalnız kalacaksın o eski şaşa kalabalık olmayacak masan biraz daha boşalacak ama kafan rahat mutlu olacaksın.
Çek 31'ini geç. Uçkurun için karşı cins önünde eğilme.
görsel
Mutsuzum aq.

Hayatın çiçekleri döküldü, yalnız dikenleri kaldı.

Hayatı sikeyim. Amına kodumun dünyasında neyi içten istediysek uğraştıysak başkaları beleşe sahip oldu biz de imrenerek baktık anca. Adaletini sikeyim dünya.
eskiden zevk aldığın herşey, şimdilerde zevk vermez oldu. sanırım değişmeyecek birkaç zevkim var geri kalan hepsinden tad alamıyorum.
Geçen zamanın aslında ne kadar kıymetli olduğunu. bir ömrü fındık kabuğunu doldurmayacak dertlerle nasıl tükettiğini anlıyor insan.

daha dingin ve sakin bir hayat yaşamak, hayatın keşmekeşiyle gözden kaçırılan güzel olan her şeyi yeniden keşfetmek, her anın, her nefesin, her yeni günün sanki bir daha hiç yaşanmayacakmış gibi değerli birer hazine olduğunu fark etmektir..
Bazı insanları, hayatımızın ilk sıralarına oturtup onlara karşı olan beklentilerimizi yükseltmemiz. Bu fark edilince kendinize zarar verdiğinizi görüyorsunuz.

Kim olursa olsun " Belki ilerde düzelir " bakış açısıyla yaklaşmanın yanlış olduğu gerçeği.

Sizi sevmeyen ve size karşı his beslemeyen bireyi hayatınızda tutmanızın zaman kaybı olması.
Her geçen gün ölüme yaklaştığımı fark ettim. Gençken öyle uzak geliyordu ki. Ancak şimdilerde maksimum 30 yıl daha yaşarım diyorum. O da hemen geçer gider. insan ister istemez telaşa kapılıyor.
Az konuşup herşeyi sabırla izlemeyi öğrendim. Müdahale gerekiyorsa ediyorum yoksa izliyorum ibreti mi alıyorum.
Arkaya bakınca koca bir hiç.
Vazgeçme eşiğimin düşmesi. Yaşlandıkça uğruna mücadele edecek duygular da azalıyor ya da o enerjisi olmuyor sanırım insanın.
bir Ara bir çocuk mocuk yapmak lazım...
Daha resmi olmak zorunda bırakılmaktan dolayı robotlaşmaya evrilmek.
Zira samimiyet arz doğurur, fazla arz ise sizin yaşamınızı kısıtlar.
Resmi davrandığında her şey tıkırında gider.