bugün

istanbulu dinliyorum gözlerim kapalı.
Orhan Veli KANIK.
zaten bizi her gün sabahtan aksama kadar kursuna diziyorlar.
bu pek söz olmadı lakin paylaşalım

"aysel git basimdan istemiyorum
benim yagmurumda gezinemezsin usursun
dagitir gecelerim sarisinligini
uykularimi uyusan nasil korkarsin "

attila ilhan
"...dün benimle birlikte gülen tanıdıkların,
yalnız bir hatırası kaldı artık yanımda."
Yaslan göğsüme sevdiğim
Benim gönlüm gök gibidir açık deniz gibidir,
Pas tutmaz benim ıçim yeryüzü gibidir.
Toprak gibidir,
Sen ki bulut gibisin, ay gibisin
Güneş gibi bazen...
''hem neden yüzüme vuruyorsunuz
bir çirkin ördek yavrusu olduğumu
gocunmam ki ben, ben gocunmam
bir palyaço ne kara gocunmazsa
o kadar, o kadar gocunmam işte''

Turgut Uyar
belki de biraz gec rastladım sana
ama her şey gec gelmiyor mu yurdumuza
1929 buhranı da gec gelmemiş miydi
eksikliğe mi alışmışız mutsuzluğa mı yoksa
bir ahırın içinde gezdirilmiş gül kokusu
ağır uykusu aldatılmış olanın
ve aldatanın delik deşik uykusu
taşıttan indin. sonra da karşıya gectin
divan nazım hikmet 2.yeni
kaç gündür adını düşünüyorum
ne demiş uçurumda açan çiçek
yurdumsun ey uçurum
artık çocuk değiliz
konuşmadan da bir şeyler söyleyebiliriz.
çıkınımda güneşler halka dağıtmak için
halkı suvarmak için saçlarımda bin ırmak
ıhtırdım caddeleri meğer ki mezarlarmış
hazırmış zaten duvar, sıkılmış bir yumruğa
fly pan-em
drink coca cola.
yalandır kaygısız olduğum yalan.
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşcesine.
Nazım hikmet Ran
Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi
taşınacak suyu göster,kırılacak odunu
kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin
tütmesi gereken ocak nerde?
"şimdi ne vakit bir orman uyansa içimde
diyelim şairler ormanı
üç beş dikine meczup ayakta kalır
şehir şehir yanar damarlarında ülkenin
alevle yıkanır."
vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin !
nihal atsız
--spoiler--
sen varsın, ben varım
bir de, acımasız bir dünya var dışarıda
esas film şimdi başlıyor
ve bütün koltuklar bomboş bu sinemada

--spoiler--

dinlemeyen varsa şiddetle tavsiye ederim;
link bu;
https://www.youtube.com/watch?v=aDrnlOWkW6k
--spoiler--
Bir âlem ki, gökler boru içinde!
Akıl, olmazların zoru içinde.
Üstüste sorular soru içinde:
Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu?
Buradan insan mı çıkar, tabut mu?
--spoiler--

--spoiler--
Somurtuş ki bıçak, nâra ki tokat;
Zift dolu gözlerde karanlık kat kat...
Yalnız seccâdemin yününde şefkat;
Beni kimsecikler okşamaz mâdem;
Öp beni alnımdan, sen öp seccâdem!
--spoiler--

(bkz: zindandan mehmed e mektup)
--spoiler--

Küçük ahşap bir dizi evlerdi
On yıl önce o sokak
Sonra geniş caddelere çıktık
Apartman -- sizden uzak.

Çocuklar orda büyüdü
Orda okula gitti,
Komşunuzduk ama görüşemedik
Hiç vakit yoktu.

Sizdendik, yalnız biraz okumuş,
iki kadın, bir erkek, iki çocuk
Uykulu, acele bir karıkoca
Bizdik geçen önünüzden başları eğik.

Akşamları çanta, file –- yorgun, ağır
Dönerdik eve.
Bir hamal bile tutmaz, cimriler!
Diye düşünürdünüz herhalde.

Bilmezdik, siz
(Hiçbir şey paylaşılamazdı)
Çarşılardan neler getirirdiniz
(Herkese kendi telâşı).

Girer miydi evinize, yer miydi
Turfanda bir meyva, iyi bir besin
Kalın kâğıtlarda çöplerimiz –-
Çocuklar görüp imrenmesin!

Açılan kapıyı hemen kapatmak
Karşılıklı gizlemekti bir şeyleri.
Gelip gidenimiz olurdu ya
Gülüşmeler bizden değildi.

Kimi günler evdeydim
Masada kâğıtlara kapanarak
Ne de çok çocuk
Sesleriyle dolardı sokak.

Bir cami avlusunda kuşlarca
Bunun sekiz, onun on –- duyardım.
Ürküp kaçmasınlar, pencereden
Yavaşça bakardım.

Hadi ben çok sigara –- öksürükler
Hele çalışırken.
Ya gece yarısı göğsü parçalanırdı
O kadın, iki ev öteden.

Bilmezdik kaç nüfus, her hâne –-
Duyulurdu sertçe sesi bir kapının.
Bağıran bir erkek boşluğa karşı
Ağlayan bir genç kadın.

Kimdin sen, karşımızdaki ev,
Sarı ampul söner onbire doğru.
Eğilirdim, havasız sokak –-
Camlar kararırdı.

Bitmezdi makinede dikişin,
Kimdin sen, bitişik komşu?
Üç yavrunla kalmışsın
Bir tanıdık söylemişti.

Kimdin sen -– sorsaydım hepinize,
Gelirdi aynı yankı hepinizden:
Sana mı kaldı, işine bak,
Kimsin sen?

Bilinmedi, ne çare, sizdendik
Yalnız biraz daha iyi yaşamaya özlemli.
Şimdi aynı uzaklık, aynı utanç
Düşündükçe o sokağı, o evleri.

Behçet Necatigil

--spoiler--
Gözlerin gözlerime takılınca güçsüzlüğüm aklıma geliyor

Beni sevmediğin sevmeyeceğin

O zamanlar öylesine yıkılıyorum ki bilemezsin

insan nasıl gökyüzüne baktığı zaman

Bu sonsuz evren içinde küçük ve çaresiz bir yaratık olduğunu anlarsa

Güzelliğinde bana aynı şeyleri düşündürüyor.
ruhum nesnelerin tazeliklerine akar,
benim ruhum, gençtir.
ruhum bazen heyecandan kekeler,
benim ruhum, işsizdir:
yağmur damlalarını, duvardaki tuğlaları sayar,
ruhum bazen yol ağzında duran bir taş gibi gerçektir.
/Sohrab Sepehri
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.
Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu!
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.
Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden.


Yahya Kemal BEYATLI
...Günlerden sonra bir gün,
Şayet sesimi farkedemezsen,
Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden,
Bil ki ölmüşüm...
işte beni beni temizlemeni istiyorum.
yüzüme kapının ve böylece fark istiyorum.
ev istiyorum yüzümü yıkamanı istiyorum.
cennet senden kazara güzeldir
belki

sevgilim yaklaşamamak sana Piramitler
güzeldir Dumanlar sen gidince
yürüyüşün için söyledim belediyeye yapacaklar
seninle filmden beni fark çıkmak
ellerini ve kazara ellerini istiyorum.
Baska türlü birsey benim istedigim
Ne agaca benzer ne de buluta
Burasi gibi degil gidecegim memleket
Denizi ayri deniz havasi ayri hava.
har içinde biten gonca güle minnet eylemem
arabi farisi bilmem, dile minnet eylemem
sırat-i müstakim üzre gözetirim rahimi
iblisin talim ettiği yola minnet eylemem

bir acaip derde düştüm herkes gider karına
bugün buldum bugün yerim, hak kerimdir yarına
zerrece tamahım yoktur şu dünyanın varına
rizkimi veren huda dir kula minnet eylemem

oy nesimi, can nesimi ol gani mihman iken
yarın şefaatlarım ahmed-i muhtar iken
cümlenin rızkını veren ol gani settar iken
yeryüzünün halifesi hünkara minnet eylemem .
Bence sende şimdi herkes gibisin.
Bu dize her şeyi sineye çekmeme sebep oluyor.