bugün

çaylaklığa adım atıp, çaylaklık döneminden sıkılıp artık ortama ısındığını ve başarılı bir yazar olabileceğini düşünen insanın içten gelen çığlığıdır. **

iki ay üç gün sonra gelen edit: ohooo olalı çok oldu ne de güzel şeymiş yazar olmak. *
hala yazar olamadin mi diye dalga gecen arkadaslarin ben bes entryde oldum elli taane girmis diyen insanlardan sonra lutfen beni de yazar yapin diyen caylak kisilerin soyledigi soz.*
yalakalık sayılabilecek başlık, fakat gerçekleri yansıtıyor *
benim gibi çaylaklığın tadını çıkaramayan kişilerin söylediği cümle
uludağ sözlükte bu isteğin yerine gelmesi bir iki gün almaktadır. ekşi sözlükte bir iki ay .
2 gün çaylaklıktan sonra yazar olduğunu sananların çığlıdır. misal ben.
şuanda çaylak olduğum için benimde her sözlüğe girdiğim de kullandığım cümledir. kullanmak çok kötü duygular yaratmaktadır. bir an önce yazar olunmalıdır.
çaylak bir şahsiyetin kullandığı tümcedir. arzu doludur, umut doludur.*
HAYALLER VE GERÇEKLER
Uzak zamanlar birinde küçük bir kız yaşarmış. Hayal kurmayı çok severmiş bu kız.hayatı da düşleri gibi sanırmış. sonra büyümüş.gideceği yolun uzun olduğunu düşünürken,hiç tanımadığı bir şeyle karşılaşmış biraz korkmuş ama umursamamış. güçle devam etmiş yola.hızla ceplerini kontrol etmiş.ağzına kadar umutla doluymuş içleri. bu defa özgüven de arkadaşlık etmiş ona.derken sarp yamaçlara götürmüş onu ayakları.telaşlar kaplamış içini.panikle ceplerine bakmış yeniden.umutları hayli eksilmiş.hayalleri ve azalan umutlarıyla kalakalmış öylece...çoğumuz bu gibi durumlarda yapmak istediklerimizden vazgeçip hayatı ıskalarız.gerçekler çoğu zaman umutsuzlukları doğurur umutsuzluksa imkansızlığı.gçlü olmayı unuruz hep birşeylerin farkına vardığımızdaysa pişmanlık daha acıdır. neden böyle olur her zaman? oysa hayat böyle kurulmaz.bizim için tek bir anahtar kelime vardır. oda herşey sen de başlar sen de biter bunu unutmayalım.
HAYATIN iÇiNDEN
ilk olarak 1966 yılında girdi televizyon hayatımıza, o zamanlar insanlığın en büyük icadıydı.Herkesin evdeki sinemasıydı.Radyonun resimli haliydi.Ekrandakiler bizi de görür korkükusuyla evde rahat oturamadık ama olsun.isyan etti sonradan şimdi filmlerinin çoğu sahnesini saçma bulduğumuz eski sinemalar.Dallasın birer bağımlısı olduk.Suelına hep çok kızdık,dizinin etkisini üzerimizden atana kadar bize her kötülük yapana ne kadar ceyarsın dedik.Yıllar geçtikçe sohbetlerin değeri kalmadı hiç komşuluklar unutuldu,karagöz ve hacivat tarihe karıştı.akşamları izledimiz diziler muhabbet konusu oldu.2000li yıllarda hüküm süren mafya dizileri okullardaki şiddetin birirci nedeni haline geldi.Onlardan geriye sadece seni asarım,keserim ,racon gibi kelimeler kaldı.Sevgili edebiyatçılarımızın romanlarını okumak yerine onlaın zamana uyarlanmış deli saçması dizilerini izledik.Reşat Nuri GÜNTEKiNE ,Halit Ziya UŞAKLIGiLE yazık ettik.O insanların bu eserleri verirken neyi anlatmak istediklerini bir türlü anlayamadık.Kitaplara aşık olacağımıza televizyon kumandalarını sevdik biz.Bütün bunlar yetmezmiş gibi evlilik denen kutsal kurumu saatlerimizi alan izdivaç programlarına sığdırdık dalga geçeresine.AH ŞU iNSANLAR BiR DE FARKINDA OLSALAR.
SÖZLERiN MANASI
Kalbin dilidir sözler bazen özlüdür bazen közlü,yakar kavurur insanı,en sevdiğinden geldiys .Kimin tarafından söylendiği pek önemli değildir o zaman.Annen,baban biri ya da birilleri işte her neyse.Acı söz ağızdan çıkmışsa eğer ,özürler gizli köşelerde bekler sabırsızlanarak öfkelinin dudaklarından çıkar belki diye.Ama özürlerinde şeffaflaşıp kırılırlarcam parçaları gibi.onlarında çok anlamı kalmaz sen böyle kırgınken.Yeni yolunu adımlarken hatalardan kurduysan köprülerini geldiğin yere dönersin geri.Sana söylenenler gökyüzünün mavisi kadar mavi bulutun beyazı kadar beyazsa güzeldir , anlamlıdır.Kimi zamanda aslolan sözün neyi anlattığı değil nasıl söylendiğidir .ince bir ipte asılıdırlar sanki dikkat etmezsen dökülüverirler.onları güzelleştiren kalp anlamlandıransa kelimelerdir.her şey sende gizlidir.
KiTAP SAYFALARI ARASINDA BiR iNSAN
Herkesin hayran olduğu birisi mutlaka vardır.Hatta hayranlık öyle boyutlara ulaşır ki onu anlamak görmektende öte birşeydir.Ben hayran olduğum insanı kitaplarından ,kelimelerindan ve içime adeta işleyen anletımlarıdan tanıyorum.Çalıkuşuyla tanıştım onunla, acımakla çok sevdim onu:Reşat NURi güntekini.Çok masumdur kitaplarındaki kadınlar bazen ama o masumiyetin altında biraz kıskançlık birazda kin gizlerler.Aynen yemeğe tuzu,biberi azar azar yavaş yavaş katar gibi.Kadınları hem çok güzel hemde çillidir kimi zaman başa bela olurlar çalıkuşu feride misali.Umutsuz aşklar damgasını vurunca sayfalara seninde ağlayasın gelir ,Hayal etmeyide seversin reşat nuri okurken hasretide özlemeyide.insafsızların içindeki merhameti ve gözyaşını ferkedersin.çoğu kez mutlu olursun aslında sonları okurken heycanlanırsında.Bir o kadar tamımak istersin bir kız kadar nazik fakat duygusal kamranı. Notalar kenanla dillenir büyük bir aşkla.Onu okuduktan sonra uzun yıllar geçsede aradan hep kalır içinizde bir yerlerde, kitap kapağında sigara tüttüren heliyle.
neredeyse bütün çaylakların kendine söylediği cümledir. *
ACUN ILICALI DEDiĞiNi YAPTI
efsane yarışma ninayet 500.000 verdi.bankacı hamdinin vay haline. var mısın yok musun da acun ılıcalının yarışmacılarıyla birlikte hayalini kurduğu an nihayet gerçek oldu.daha öncedende tanıdğımız kayserili ÜLKÜHAN 500.000 nin sahibi oldu.çünkü o kahraman olmak istedi ve başardı.ülkühan artık var mısın yok musunun altın harflerle yazılan ismiydi.o çok az ihtimalden yola cıkmış mucizenin adı olmuştu.belki alın teri değildi onu bu noktara getiren ama şanslıydı.ülkÜhanı şohret yapan var mısın yok musun değil 500.00 tlydi.YOLUN AÇIK OLSUN ÜLKÜHAN.
çaylağın haykırışı.**
hala ''çaylaksınız'' yazısını görmek, acaba nerde hata yapıyorum? diye düşündüren bir durum.

-çok mu gereksiz entry yazdım?
-imla hatalarım mı var?
-kaç entry yazmam gerek?
-çok yazarsam beğenmezler belki.
-azda yazılmaz ama.
-espri yaparsam şebek olurum.
-yapmazsam sıkıcı olurum.
- öleyim o zaman.
-saat sabah 6 olmuş.
"buraya çok etkileyici bir entry yazsam da beni yazar yapsalar" cümlesini düşündürten, çaylak nidası.
Yazarlardan birisinin "haha 11. nesil çaylak beni eleştirmiş" cümlesinden sonra kurduğum cümledir. Ne bekliyodun KANYE WEST'mi eleştirecekti?
Gerçekten bende yazar olmak istiyorum. Çok zor böyle. Sayın moderatörler lütfen bu çaylağa bi şans verin.
Cidden yeter dedirtti bu çaylaklık. Ben yazar olmak istiyorum.