bugün

genellikle önce maddi konularla başlayan daha sonra öğrencinin okul uzatma riskiyle karşı karşıya kalınca biten söylemlerdir.
"ben çok mu hevesliyim sanki yaz-kış non-stop okumaya?! olmuyo işte! kafam basmıyo! allah bu kadar vermişşşş!öhüüüw.." tarzında bir üste çıkma hamlesiyle tüm veli söylemleri utandırılıp içine kaçırtılabilir, tecrübeyle sabittir.
bizim çocuk okumaya doyamadı yazın da gidiyo okula.*
"benim çocuk yaz okulunu kazandı" söylemidir.
üstten alıyo üstten.
1. sınıf yaz okulunda babama 'her sene yaz okuluna gitmek zorundayım yoksa bitmeyecek okul baba' dememe rağmen ısrarla her yaz 'kızım bu sene de mi yaz okulundasın' diye hayretlere düşmesi beni benden alır.
ben de tersi yaşandı sanırım.ailem ısrarla yaz okuluna gitmemi istedi fakat ben gitmemekte ısrarlıydım gitmedim.inşallah nasipse bu sene gideceğiz.

"git git oğlum nasılsa biz de buradayız" şeklindeki söylemlerdir.
bu öğrenci velisinin söylemlerine tepki olarak öğrencininde velisine karşı söylediği bir takım söylemler vardır. hatta bir tane söylem efsanedir, şöyle ki; "yaa hoca yaz okulundan gelecek para ile arabasını değiştireceği/yeni ev alacağı için sınıfın alayını bıraktı."
Hocayı bu sefer kafalayamadı üçkağıtçı!
(bkz: geçen sefer geçen yıl)
her sene yaz okuluna kalındığında söylemden çok höykürmeye dönen paparadır.
bb lerini aa yapacak bizim çocuk.*
(bkz: ne bilsin garip)