yaz mevsiminin geldiğini belirten şeyler

Hep dus alma istegi.

ter kokan pis insanlar.

güneşin yakması. bu yaz da mı yanürüz be dayı.

güneşin yakması. Bu yaz da mı yanürüz be dayı.

mahalle köşesinde kamyonetle satılan karpuz.

Parkta gece içmeleri. Gece karanlığında az biraz beliren insan sesleri.

- Sivrisinekler.
- Mangalcılar.
- Yanık kremi.
- Sosyal medyadaki tatil fotoğrafları.

sahilde nargile keyfi yapan suriyeliler.

bisiklete binen çocuklar,

esmiyor, esmiyor diye söylenen teyzeler, koridor da yürürken ayağınıza kurumuş karpuz kabuğu yapışması, sivrisineklerin sapıkça hareketleri yaz mevsimini işaret eder sanki

Hawaii gömlek giymeye başlamam. *

ter kokusu, sivri sinekler, gece kelebekleri, atv'de abuk subuk filmlerin çıkması (bkz: çağrı) .

Kafa karışıklığına sebep olan dekolteli çirkin kızlar.

Şortla gezmeye başlayanlar.
Güneşten yanmış yüzler.
Sıcak havanın bunaltmaya başlaması.
Balkon keyifleri.
Açık pencere yatmak.
Tişörtle dahi uyuyamama.

çimlerde çekirdek.

Geceye kadar Kapıda oturan ablalar, eve giren haşereler.

Topuğa yapışan karpuz çekirdeği.

Sivrisinek çoğunluklu her türlü börtü böcek artışı.

Eskiden serdar ortaç idi.
Zaten artık yaz da gelemiyor.

Açık memintolar.

Akşamları evde oturamamak.ev resmen batıyor akşam olunca. Alışkanlık 21 günde geçer diyorlar ya, çocuktan getirdiğiniz alışkanlıklar yıllar da geçse değişmiyor.
Izmir'de insanlar hemen her akşam sahile iner, bir yerlerde çay içer. Çocuklukta anneyle gidilen sahil yürüyüşleri bir yerlerde oturup dondurma yemek, çekirdek yemek, laklak etmek, biraz büyüdüğünde yerini kardeşle ve arkadaşla çıkmaya bırakıyor. Herkesin müdavimi olduğu bir kahve, Cafe türevi yerlere gider tavla, okey, kağıt Oynarsin. O arada içilen çayın suyun haddi hesabı yoktur. 3-5 masa ötede oturan arkadaşın gelir bol şans diler masadakilrri tanısa da tanımasam da selamlarım ya da sen yaparsın bunu. Bir nevi kahve konsomasyonudur aslında masalar arası gezmek. Garsona "ahmet abi benim çayı buraya bırak ama benim.masaya yaz"dersin. Böyle böyle saat gecenin yarısı olur kalkar yürüye yürüye evin yolunu tutarsın. Her gece oraya gelen insanlarla birbirine aşinasindir artık, gündüz göldüğünde selamlaşmaya başlarsın. Bir müddet sonra kim kimine nereden arkadaştır bilinmez bile. insanlar evlenir, bu gece kahvelerde cafelerde buluşma yine sürer. Sonra sen günün birinde başka bir şehirde bu yaz akşamlarının saflığını, çocukluğunu, anneni, anneanneni özleyerek bulursun. Ve o özlemi hayatının adamıyla başka bir şehrin sahilinde gidermeye çalışırsın. O özlem başladığında yazın geldiğini anlarım ben. O özlem bastığında göz yaşlarım toplanır toplanır içime akar. işte o zaman yaz gelmiştir.

sandaletlerimi ayağıma geçirdiğim andır benim için. ayaklara özgürlük!

Psikolojimin kötüleşmesi. Hiç şaşmaz.

Sokak köşelerinde nohutçular varsa üzgünüm yaz gelmiştir.

Yalının eriyen cornettolar eşliğinde cıvık aşk şarkıları çıkarması.

atlet giymeyi bırakmak.