bugün

tuhaf ama nedense yasak olanın, günah sayılanın sanki güçlü bir manyetik alanın çektiği gibi insanı kendine doğru çekmesi durumu oluyor. bu da su götürmez bir gerçek. yani yasakların insanda uyandırdığı merak ya da cazibe mi diyelim?.. ki hakikaten böyle tezat bir şey var.

evet, kesinlikle böyle bir şey olduğuna kendimden de tecrübemle inanıyorum.

mesela, oruçlusun ve sevdiceğinin iftarına davetlisindir.. aşık olup, fazlasıya arzuladığın kişiyle birliktesin.. masumane niyetle laflayıp hemhal oluyorsundur, nedense bu durumlarda dürtüler bir anda devreye girer ve insanı nefsiyle cebelleştirip durur. halbuki gayen bu değil, sadece onunla bir arada olmanın laflayıp iştiyakını kalben ve ruhen gidermek. yok, o lanet güdü illa hortlayacak!..

kısacası diyeceğim o ki; yasaklar insana ket vurup dizginleteceğine, daha da yükseltip heveslendirdiğinin değişmez bir gerçek oluşu.