bugün

ilkokulda yaşadığım deneyim;*
-Evet çocuklar 1. geleneksel x ilköğretim okulu pilav gününe hoşgeldiniz.
+ bu ne oğlum lan bileğindeki???
- dövme hocam.
+ ne yazıyo orda?
- iso hocam. ismim.
+ istanbul sanayi odası mısın sen oğlum?? ha??
- ...
+ ha söyle! odası mısın??
müdür, ilkbaharın gelmesiyle birlikte cıvıyan öğrencilere kızmaktadır.

+ çocuklar, havalar ısındı, bakıyorum siz de ısınmışsınız. kaynarlaşmışsınız hatta. ne soğuk olun ne de kaynar. ılık olun, ılıklaşın biraz.

kızlar dahil bahçedekilerin yarısı yarılmış, bunun üzerine müdür de tebessüm etmiştir.
-almicam lan bir daha kadın öğretmen falan
-neden hocam?
-hamile kalıyor sonra beş ay yoklar amına koyim

(bkz: adana)
gömleği dışarda gezen öğrenciler için ;

- dam üstünde saksağan , gel bize bazı bazı.

diye bi tabir kullanırdı sevgili müdürüm.
cıvıglıgın alemi yog!
abartmadan aktarıyorum, ilk okul müdürümün tuvaletlerin temiz kullanılmaması üzerine andımız okunmadandan önce sarf ettiği cümlelerdir;

"nah bu gaddar deligi görmiysiz, gidiysiz yanına sıçiysiz, ule bari su dökün, onu da yapmiysiz."
ulan sana illa hayvan gibi sesimizi mi yükseltmemiz lazım ?
yıllar evel okul merdiveninde oturan sevgililere müdürümüzün yorumu;
-okul merdiveni değil aşk merdiveni sanki anasını satayım!

- ben aslında hümanistim çocuklar beni bu bayır * hocanız kışkırtıyor babasından hiç sevgi görmemiş midir nedir?

saçlarım kıvırcık ve hep açık gezdiğim için;

-sen sen afro amerikan, ırkçılık mı yaptırıcaksın bana topla kızım şu saçları.

-evladım siz bu okulu yaksanız milli eğitim elinize diploma mı verecek sanıyorsunuz başka okullara gönderilirsiniz, niye tutuşturuyorsunuz lan orayı burayı!

-son sınıfların erkeklerine sözüm, istiklal marşında neden bu kadar bağırıyorsunuz evladım topluca şan dersi mi aldınız? aranızda ikinci kıtada kızaranlar var manyak mısınız çocuğum siz?

-it herifler bok var için o sigarayı on sene sonra mezunlarımızı gırtlaklarına takılmış hortumlardan tanırız artık sağlık düşmanları!

liseye başladığım gün ilk konuşmasında;

-lisemizden üniversiteyi kazanmış öğrencileri parmakla gösteriyoruz, evet parmakla gösteriliyorlar çünkü 200 küsür kişilik 11. sınıflardan sadece 5 kişi kazanabildi, zaten geçen seneki 11. sınıfların yarısı şuan bu konuşmayı dinliyorlar ne kadar rahat ettirdiysek artık kendilerini kopamadılar okulumuzdan 1 sene daha okumaya karar verdiler.
Yıllar önce lisedeyken okul müdürü geleneksel pazartesi günü mikrofonla 120 kişilik okula seslenirken şunları söyledi: -Bazı arkadaşlarınız saçına gres yağ sürüp geliyorrr, yapmayıniz. Kız öğrenciler söylüyorum, kaslarınızi yolmayiniz bırakın gür gür çıksın efendim. Eteklerden et görünmeyecek! Okul müdürünün branşi edebiyatti, belirtmek isterim.
tenefüste ögrenciler yaprak testlerden ucak yapıp camdan ucuruyorlardır. o sırada müdür kapıdan iceri girer. Haylazlıklara hiç gelemeyen müdür, sinirli bir ifadeyle bağırır;
-O uçakları alırım, bir daha da vermem!
Sınıf yerlerdedir.
(bkz: şimdi anlatınca komik olmadı ama)
yapılan devamsızlıklar üzerine;
-devamsızlık yapıp yapıp odama gelip ağlıyorsunuz. burası ağlama duvarı değil. o kudüs'te.
okul turnuvasında son anlarda attığım şut direkten dönmüştür.
müdür bey- girse gol olurdu..
!^!+!%()/()/)/(/(/&
lisede mikrofonu açık unutup mahremini döken aşırı kilolu müdürümüzün ağzından dökülenler tüm okulu yarmıştır.

-doktorun verdiği pişik kremi iyi gelmedi hakan ne oturabiliyom ne kalkabiliyom!?!?!
3 dan kara kuşak ve belinde tam teşekkül ruhsatlı tabanca taşıyan müdürümüzün infaz seçeneğiydi, hala kabus gibi hatırlarım.

bahtsız öğrenci : h-h-hocam ?!?!
müdür : duvar seç lan !
( bahtsız öğrenci zaten mayıs ayından gelen yakıcı sıcağın etkisinde terlerken birde bunun korkusunu hisseder, daha da kanter içinde kalır. ama içindeki piçe engel olamayıp kafayı kaldırır ve tavana bakar. )
müdür : senden beklenecek bir seçim, zürafa !

( baldırımdan kavradığını hatırlıyorum sadece. )

* knock out. *

dipnot : realist, idealist veya kurallara bağlı arkadaşlar için, bu müdür zamanında babamın " eti de senin, kemiği de ! " fermanına sahipti.
öldürülse no problem hali mevcuttu benim için.
size sessiz olun demedim mi ya... ne bu gürültü.. sen sen köpek suratlı hala konuşuyomusun. sen adam olmazsın.
zaman zaman güldüren zaman zaman da utandıran laflardır.

şaka olsun, espri olsun diye veya iyi niyetle söylenmiş laflar güldürür, senelerce anlatılacak anıya neden olur.

ama onur kırıcı, aşağılayıcı, küçük düşürücü, çocuğun gencin psikolojisini bozan laflar bir eğitimciye yakışmaz, her ne kadar "yaran laflar" diye isimlendirilse de, bu davranışlar hiç de hoş olmayan hareketlerdir.

örneğin;

"elleriniz cepte, ohhh ne güzel dolaşıyorsunuz" lafı başkadır, "ellerini cebinden çıkar saygısız herif" lafı başkadır. * *
gömleğinin iki düğmesi açık olan kıza:

- aç yavrum aç evladım biraz daha aç görünmüyor bak böyle hiç dikkat çekmiyorsun, açamıyorsan gel ben açayım, açarsan böyle de lafları yersin işte.

eli cebinde olan öğrenciye:

- oğlum çıkar toynaklarını cebinden hadi zil çaldı ahırlara hadi evladım hadi, bağırttırmayın beni, yeminiz fazla geldi sizin.

not: birkaç kere dayak yemişliği olmuştu zamanında.
bu gun yagmur yagiyor ama siz ne kadar fedakar ogrencilersiniz ki okulu aksatmadiniz. yuruyun la siniflara hadi gozum gormesin. kotu gunundeydi adam herhalde. kafasi karisikti. ama yarmisti. yazik lan. cok cekiyolar. olsun o kadar.
'Zorunlu değil ama almazsanız olmaz.'
alma da göreyim lan der gibi.
okul bahçesindeki kavgadan sonra hoparlörlerden gelen müdürün sesi;

- 3 kişiden fazlası çeteye girer, dağılın.. *
ayağınızı denk alın bide artvin şivesiyle söyluyor yarılırısınız
amaprican piçlerine dönmüşünüz.
o saçlar kesilecek, bakma olum aval aval öyle, kafanın üstünde çıkan tüylerden bahsediyorum.
(bkz: şu ergenler yarılsa da kurtulsak)
'Okulumuzun ogrencısını yuruyusunden tanıycaklar. Bakıcaklar aa bu nasıl yuruyor demekkı bu lısede.' Valla okulumu soran kac kısı olduysa zamanında yuruyusumden tanımadın mı dedım. Henuz tanıyan olmadı basarısız bır ogrencıyım.