yapılan seçimlere harbi harbi inanmak

mallıktır. sanki oyla geliyorlar.da başımıza. Daha komiği ise aynı hıyarları seçimle.indirebileceklerini sanan marslı dostlarımız.

kardeşim tamam ben de hükümet yanlısı değilim de, muhalif partilerin hiçbir bok becerememesini nasıl böyle ütopik şeylere bağlıyorsunuz allah aşkına? öyle ya da böyle adamlar öttüre öttüre %50'yi alıyorlar. ortaya böyle tuhaf teoriler atmak yerine 'acaba ben ne yapmalıyım' diye düşünmeli insan. bu kafayla giderseniz daha çok direnişe çıkarız biz.

her secim yaklaştıgındaki sacma ve anlamsız propagandadır.

insanlar demokrasinin gelişmiş ve aydın toplumlarda başarılı olabilecegini , hala okur-yazarlık oranından bahseden bir ülkenin yaptıgı secimlerde demokrasiden bahsedilemeyecegini bilmeden atıp tutuyor.

secimlerin degil insanlarının hatalı oldugu ülkede söylenen ucsuz bucaksız sacma yalandır.

muhalif olsamda asla katlanamayacagım baba yalandır.

kimsenin muhaliflerin götlüklerini ütopik şeylere bağlamadığı, asıl gerçeğin bu olduğu gün gibi aşikardır. Araştırmadan gelip ahkam kesmek her zamanki gibi kolay yoldur.

gayet normaldir, tabi bildiğim kadarıyla.
şöyle ki her sandıkta her partiden bir temsilci olur, sayılan ve kullanılan her oya nezaret ederler. sonra oturup, seçim coğrafyasındaki tüm oylarını toplarlar. sonuç farklı ise itiraz mercileri bellidir.

ha bak seçim sistemleri farklı hedefler güttüğünden sonuçlar anormalmiş gibi gözükebilir. mesela yüzde 10 barajı meselesinde, barajı geçemeyen partilerin oyları diğer partilere paylaştırılıyor.