bugün

bilimde, önermelerin yanlışlanabilme niteliği, popper'in bilimle sözde - bilimi ayırmada kullanılmasını önerdiği ölçüt.
(bkz: duhem-quine tezi)
çeşitli yaklaşımlar vardır.
--spoiler--
Popper, "yanlışlanabilirlik" ilkesiyle bilimi doğru bilginin temsilcisi olarak eleştirel rasyonallik ekseninde temellendirmeye çalışırken, bunun tam karşısında Paul Feyerabend'in bilimin hiçbir yöntemsel üstünlüğe sahip olmadığını, bilimsel kuramların geçerliliklerinin tarihsel olarak göreli olduğunu ve bilimin öteki bilgi biçimleri arasında yalnızca bir bilgi biçimi oldugunu söyleyen önermesi bulunmaktadır. Kuhn ise, "eş-ölçülmezlik" önermesiyle farklı bilimsel modellerin birbirleriyle kıyaslanamayacağını ve herhangi bir kuramın geçerliliğinin belirli bir oydaşmanın ürünü olarak var olduğunu öne sürer ve görelikli bir bilim anlayışını şekillendirir.
--spoiler--
bir fıkra ile açıklanabilir durum:
"iki adam kahvaltı etmektedir. biri, ekmeğine yağ sürerken, "hiç dikkat ettin mi? der, "kızarmış ekmek yere düştüğünde daima yağ sürülü yüzü alta geliyor."
ikinci adam, "hayır, bence yağlı yüz alta geldiğinde temizlik meselesi can sıkacağı için hep öyle düşüyormuş gibi geliyor... her iki yüzünde aynı oranda altta kaldığına bahse girebilirim."
diğeri, "ya, öyle mi? izle o zaman," der ve elindeki ekmeği yere bırakır. ekmek, yağlı yüzü üstte kalacak şekilde düşer.
ikinci adam, "yaa, demedim mi?" der.
bunun üzerine diğeri, "a, anladım, tereyağını yanlış yüze sürmüşüm." der.

bu adamın teorisini hangi kanıt yanlışlayabilir ki?" *
Kuşkusuz carnap'a karşılıktır rabbimin inayetiyle.