bugün

mevcut iktidara yalakalık yapan medya ile mevcut iktidarı yok sayan medyanın tarifsiz angutluğu. gazeteciliğin ebesini doğduğuna pişman eden bir açmazdır. ortada gazetecilik değil cepheler, haberler değil mermiler dolaşır. biri alamadığı ihaleler için veya kaçırdığı vergiler için istediğini alamamanın ızdırabı ile, diğeri ise iktidardan daha fazla bir şeyler almanın açgözlülüğü ile saçmalar. insanı haberden, habercilikten ve türk medyasından iğrendiren bir davranış. herkesin acıyarak baktığı bu manzaraya fatih altaylı da bakmış. bakalım ne görmüş:

"ÖNÜMDE iki gazete duruyor. Daha doğrusu iki gazetenin Akdeniz ekleri.
Biri Sabah, diğeri Hürriyet.
Gazeteler aynı güne ait. 9 Mart Pazartesi gününe.
Bir gün öncesinde Başbakan Erdoğan Antalya'da bir miting yapmış.
Sabah'ın Akdeniz eki mitingi 1. sayfasından 200 puntoluk harfler ve kocaman bir miting fotoğrafıyla duyurmuş, "Yüzyılın projeleri" başlığıyla. Altında da Başbakan'ın "Antalya'ya 28. gelişi" diyor. Hürriyetin Akdeniz ekinde ise konuyla ilgili tek satır yok. Ne birinci sayfada. Ne 2., ne de diğer sayfalarda. Hürriyet'e bakarsanız Başbakan Antalya'da miting yapmamış, miting yapmak ne kelime Antalya'ya gitmemiş bile.
işte Türk medyasının açmazı, tıkandığı ve hatta
tükendiği nokta burası.
Yandaşlık ve karşıtlık noktası.
Okuru rahatsız eden, okurun kafasını karıştıran Türkiye'yi kamplaşöran hür anlayış.
Bunun ortası, durulması gereken bir yer yok mu?
Var elbet.
Başbakan'ın Antalya mitingi haberdir. Ama reklam bülteni gibi yap bir haber değildir. Buna gazetecilik denmez.
Ama Başbakan'ın Antalya'ya gelişini ve mit -yapmasını görmezden gelmek de gazetecilik değildir.
Bana hep soruyorsunuz ya, "HABERTÜRK nerede duruyor?" diye.
işte HABERTÜRK'ün durduğu yer bu ikisinin tam ortasıdır.
Ne gözü kara bir yandaşlıktır, ne gözü kapalı bir karşıtlık.
Bizimkisi gözü açık bir gazeteciliktir."
(bkz: hurriyet gazetesi omurgasizligi)
sanırım artık karşıt medya kalmadı. an itibarıyle karşıt medyanın gardını düşürüp teslimiyetçi bir tavra büründüğünü görmekteyiz. aydın doğan bir anlaşma sağladı galiba. artık sadece yandaş medya ile tarafsız medyayı mı göreceğiz yoksa aydın doğan tekrar karşıtlığa başlar mı?