bugün

insanların bir yerlere birlikte gitme konusundaki umarsız baskıları bu sevgiyi daha fazla arttırmaktadır (özellikle üç kişi-sebepsiz).

hepimiz en nihayetinde insanız ve paylaşacağımız, anlatacağımız şeyler hep sonlu. he diyorsan ki bak ben böyle hissediyorum, o başka ama bunun üzerine de çok konuşulmaz çok düşünülür ancak.

insanlarla iletişimim çok kötü bunu sürekli yazdığımın farkındayım lâkin ne yazık ki gerçek bu. çok insan bunu suratıma vurdu ve ben de sonunda fark ettim. insanların esprilerini dahî anlamıyorum (bu kötü hissettiriyor).

söyleyeceklerim çok çabuk bitiyor ve sürekli aynı şey hakkında konuşup, soru sormak, gülmek çok sıkıcııııı.
Aynı zamanda kendini seven insandır. Bana öyle geliyor ki insanın kendisiyle ilgilenmesi, kendisini incelemesi kadar soylu bir eylem yoktur. Bunun için nitelikli bir yalnızlığa ihtiyaç vardır. Ne kadar doğrudur bilemem; fakat ben kendini sevmenin yalnızlıktan geçtiğini ve bunun sonucunda insanın başkalarını sevebileceğini düşünüyorum. Şu lezzetli dizeleri de şöyle bırakıyorum:

Ey gövdede çiçeklenen zaman
Kendini sevmeden kimseyi sevemezmiş insan.

(bkz: şükrü erbaş)
hic sevmem. nefret ederim.

yeni insanlarla tanismak istiyorum. yeni insanlar yeni heyecanlar.
yalnız kalabilmeyi başarabilen insandır. Zira yalnızlık bulunduğun çevreden uzaklaşmadıkça pek mümkün olmuyor.
yakın çevresi kendisine yanlış yapmış insan olabilir. yalnızlığa alışmış da olabilir. bağımlılık yapıyor zaten zıkım. evet.
Yalnızlığı sevmek değil o uzun süredir yanında kimse olmayınca insan ister istemez seviyor o yalnızlığı çünkü yaşadığın koşullara alışmak zorundasın bu böyle olmak zorundadır. Yanında birisi olsa nasıl da nefret eder o yalnızlıktan.
Müttefik olmak güzeldir.
şizofrendir.
Yalnızlığa aşık biriyim. insanların samimiyyetsizliğini, bencilliklerini gördükten sonra anladım ki "insanın kendinden başka dostu yoktur".
yalnızlığı sevmek yoktur, yalnızlığın getirdiklerini sevebilir insan. örnek vermek gerekirse,
yalnızlığın getirdiği "sükunet" sevilebilir. gürültü patırtıdan hoşlanmayan insan sever sessiz, dırdırsız hayatı. dış dünyadaki tek ses kendi ayak sesleri, düşünce dünyasındaki tek ses kendi iç sesi olsun isteyebilir.
anlayışla karşılanan ama kendilerine eden insanlardır. hülasa; yaşamamak da yol değil.
Yalnızlığı sevdiğimizden değil çaresizliğimizden.
Siki tutacak kişidir.
Aslında Başka çaresi yoktur.
Kendisiyle alakasız yığınlarla birlikte olmaktansa, kaliteli bir yalnızlığı tercih etmekten kaynaklanıyor olabilir. insan kimi zaman kendi ile kendisi arasına birilerinin girmesini istemez. Yalnızlık, alakasız yığınlardan bunalmış bir insan için soğuk bir duş gibi rahatlatıcı gelebilir. Ancak şu da bir gerçektir ki her şeyin olduğu gibi yalnızlığın da bir haddi vardır. insan en nihayetinde sosyal bir varlık. Uzun bir zaman dilimini yalnız geçirdiğinizde, sosyal yeteneklerinizi de kaybetmeye başlarsınız. Ve sosyallikten daha da uzaklaşırsınız. Bu Tarih çözemediği için, tarihi sevmeyen bir insana benzer. Sosyal olamamakta bir nedendir yalnızlığa. ''Yalnız kişi, kuyuya benzer. içine bir taş atmak kolaydır ama bu taş dibe inecek olursa, deyin bana, kim çıkarabilir ?''Böylesi bir kuyuya yeterince bakarsanız, kuyunun da size baktığını fark edersiniz. insan nede olsa çevresinin toplamı değil midir ? Ve yine bu nedenle, insanın hiç mi hiç bir çevresi olmazsa, tamamiyle kendisi olacağı söylenebilir mi ? Başka bir deyişle, kişi kendi öz benliğini keşfetmek için, yalnız kalmalıdır. insanlar boş zamanlarda sosyal aktivitelere çok fazla önem veriyorlar. Onlar için, hafta sonunu evde ve tek başına geçirmek tamamiyle aptallık. Aslına bakarsanız bu yine yazının ilk cümlesine göre cevaplanabilir. Ama yine de cevap vermek gerekirse, bilinçli bir korkaklık (dolayısıyla yalnızlık) bilinçsiz bir aptal olmaktan yeğdir. Böyle bir durumda aptal mutluluğu isterseniz, yapmanız gereken şey, sizi aptallaştıracak geçici bir madde bulmak olur. Ki bu krizler geçirdiğiniz anlarda ufak bir antidepresanla oldukça çözülebilir. Başkalarınıın yargılarına göre yalnızlığını yorumlamaktansa, dön ve sana neyin huzur verdiğine ve ne istediğine bir bak.
Yalnızlığı seven insan, insanların gerçek yüzünü görendir. Yüzüne gülenlerin, aslında arkandan ne kadar atıp tuttuklarını anlayandır. Yalnızlığı seven insan, dünyada olan biten kötülüğe seyirci kalmaktan yorulmuştur. Kendi dünyasında yaşamak onu mutlu eder. Başka kimsenin onun dünyasına girmesini istemez. insanlara inancı yoktur.
yalnız kala kala yalnızlığa alışmış insandır. faydasız kalabalıktansa yalnız kalıp kafa dinlemek bir bakıma daha iyidir.
Hayran olduğum insandır.
bıkmış olan insanlardır artık tükenmiştir insan yüzü görmek istemeyip hayvanlar ve doğayla geçirmek ister hayatını.
Mecbur bırakılmış hiç kimse yalnızlığı sevmez, seviyorum da demez. Yalnızlık içten gelir, bir seçimdir. Kimsesiz olmaktan çok kendinle olmaktır. Bunu seçmiş insandır.
yalnızlığı seviyorum ama yalnız kalmaktan da korkuyorum.
Korkarım o insan benim.

Tahammülü tükenmiş insandır.
kaz dağlarında ormanlık arazinin temiz havanın içinde bir dağ evin olur yalnız olmak masal gibi gelir de, şehir hayatı...
Kendiyle barışık, kendini keşfetmiş, kendiyle mutlu olup, huzurlu olabilen insandır.
Uzun süreli kalabalıklar, yoğunluklar sıkar o insanı, kendini özler.
Kahve içer, film izler, yazar, çizer, en sevdiği tatlıyı yapar şımartır bedenini ve ruhunu...
iyi ki böyleyim der...
Paylaşılamayacak tek şeydir.